Akar Tekstil’in banka hesaplarına blokaj koyuldu: İşçilerin 40 günlük ücretleri içerde

Hilal TOK
İstanbul

Bir süre önce konkordato kararı verilen ancak gelir gider tablosunda dengesizlik görülmemesi üzerine kararın kaldırıldığı Akar Tekstil’in banka hesaplarına blokaj konuldu. Üretimin olmadığı fabrikanın işçileri ise 40 günlük ücretlerini alamadı.

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği tarafından açıklanan verilere göre 2022 yılının en fazla ihracat yapan şirketleri listesinde Akar Tekstil, üçüncü sırada yer almıştı. Uluslararası birçok markaya üretim yapan Akar Tekstil, 2004 yılında Hayrettin Akar tarafından İzmir’de kurularak üretim hayatına başlamış, geçtiğimiz yıllarda Manisa ve Mardin’de fabrikalar açmıştı. Mardin’deki fabrikanın satışı ve küçülmeyle birlikte şirket bünyesinde çalışan 1700 işçi işten atılmıştı.

İŞÇİLER İZNE ÇIKARILDI

Bir süre önce ise üretimin durdurulduğu Akar Tekstil’le ilgili konkordato kararı verildi. Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi gelir gider tablosunda dengesizlik görülmemesi üzerine kararını kaldırınca alacaklılar şirketin hesaplarına blokaj koydu. Bunun üzerine yaklaşık 800 işçi 40 günlük ücretlerini alamadı, işçiler ücretsiz izne çıkarıldı.

İşçilerin ücretsiz izne çıkarılmalarına itiraz etmek için patronla görüşmeye giden DERİTEKS Genel Başkanı Makum Alagöz ise patronun kardeşi tarafından vuruldu. Saldırının ayrıntılarını anlatan DERİTEKS Genel Sekreteri Ayhan Yanılmaz, “İşlerin kötü gidişatından dolayı işçiler en son ücretsiz izne çıkarılmak istendi. Biz onun üzerine işçilerle görüşmeye gitmiştik. Kabul etmediğimiz için izin ücretli izne çevrildi. O gün son durumları konuşmak üzere iş yerine gittik. Fabrikaya gittikten sonra her zamanki görüşme yaptığımız yerden başka bir yerde görüşmeye çağırdılar bizi. İşverenin kardeşi, arkadaşlarımıza dönüp “Mutlu musunuz” demiş. Makum Alagöz, “Neden mutlu olalım?​” deyince beş el ateş açmış ve Alagöz yaralanmış. Alagöz’ün koltuk altından mermi geçtiği belli, montunda mermi izi var. Direkt öldürmeye teşebbüs olduğu açık. Daha kötü sonuçlanabilirdi bu olay” dedi.

"İŞÇİ İLE SENDİKAYI KARŞI KARŞIYA GETİRMEYE ÇALIŞIYORLAR"

Şimdi de fabrikanın patronu Hayrettin Akar tarafından işçilerle sendikanın karşı karşıya getirilmeye çalışıldığını söyleyen Yanılmaz, “Konkordatodan çekilince alacaklılar banka hesaplarına blokaj koydu. Bunun içinde işçilerin ücretleri de var. Şimdi işveren işçileri yanlış yönlendirerek sendikaya tepki göstertmeye çalışıyor. Diyor ki ‘Sendika isterse blokajı kaldırtabilir.’ Amacı işçiyle bizi karşı karşıya getirmek. Sendikanın böyle bir gücü yok, böyle bir görevi de yok. Hukuki olarak da taraf değiliz, itiraz hakkımız yok. Biz Türk-İş üzerinden bankalara baskı oluşturması için görüşmeler yaptık, yapabileceklerimizi yapıyoruz. Burada işçilerin alacağı, hakları var. İhbarı, kıdemi, alamadığı ücretleri var. İşveren burayı kapatacağını söylüyor. İşçiler şu an zor durumda, giderlerini karşılayamıyor haklarını alamadığı için. Ancak işveren işçilerin parasını ödemek için hiçbir adım atmıyor. Bu blokajı kaldırmak için, davayı geri çektirmek için biz de görüşmeler yapmaya çalışıyoruz. Asıl sorumlu işveren ise bu duruma dair hiçbir şey yapmıyor. Blokajı kaldırmak için davaya itiraz etmesi gerekiyor. Üzerinden 20 gün geçti hâlâ hiçbir hamlesi yok. Bizim dava açabilmemiz için işçinin iş akdinin feshedilmesi gerekiyor. Şu an öyle bir durum da yok ortada” dedi.

MÜCADELE ÇAĞRISI

“Markalardan alacağı varsa, markalar bu alacağı ödemesin, işçilerin ücretleri ödensin” diye seslenen Yanılmaz işçilere de şu çağrıyı yaptı: “Buna dair yapacağımız basın açıklamalarına, eylemler tamamının katılmalarını istiyoruz. Burada güçlü olmanın yolu birlikte hareket etmektir. Bu sömürü düzenini ortadan kaldırmanın tek yolu birlikte hareket etmek. Burada işverenin çabasını görmek istiyoruz. Biz işçilerin ücretsiz izne neden çıkarıldığını sormak için gittiğimizde bu kurşunu yedik. Biz tehditlerden de kurşunlardan da korkmuyoruz. Tüm Akar Tekstil işçilerini ekmeğine sahip çıkmaya çağırıyoruz.”

"DAVADA TARAF DURUMUNDA DEĞİLİZ"

Sendika Avukatı Erkan Göbekçin de süreci şöyle özetledi: “İş yerinin bir konkordato kararı vardı. Bu temmuz 2024 ayına kadar sürecekti. İşverenin alacaklıları mahkemeye başvurmuş. Konkordato kararı kaldırılınca birtakım koruma da ortadan kalktı ve icra süreçleri başladı. Biz sendika olarak burada taraf değiliz. Blokajın kaldırılması ve Yargıtay başvurusu blokaj kararının tarafları tarafından yapılabilir, talep edilebilir. Bunlar da alacaklılar ve işveren. İşçilerin 40 günlük alacağı var, biz işçilerin alacağının temin edilmesi için İŞKUR ile görüştük, Ücret Garanti Fonundan yararlanması için. Bunun için de ya haciz vesikası ya iflas hali ya da konkordato halinin varlığı gerekiyor. Şu an böyle bir şey söz konusu olmadığı için Ücret Garanti Fonunun çalışmasını sağlayamadık.”