05 Mart 2024 16:01

Kürt gençliği anadil hakkına sahip çıkıyor

İş, eğitim, gelecek talebimizi anadilimizle kuruyor; parasız, bilimsel, demokratik eğitimi anadilimizde istiyoruz.

Kaynak: Max Pixel

Paylaş

1968’in baharında insanlar, dünyayı kasıp kavuran anti-emperyalist barış mücadelesinin en renklisine şahit oluyordu. Dört bir taraftan gelen barış sesleri, egemenlere ikna olmamış halk güçlerinin dalga dalga yayılan sesinden başkası değildi. Bugünün dünyasında da bir yankı duymamız pekâlâ mümkün değil mi? Sömürücülüğün dümenini tutanlar bugün yine bu yankıyı duyuyorlar. Transatlantikten Kızıldeniz’e, Orta Doğu’dan Asya’ya uzanan top sesleriyle Rojava’dan Filistin’e uzanan baskı ve işgalin karşısında, ezilen halkların dümeninde gençler var.

VURULMADIK HEDEF BIRAKMAYAN EMPERYALİZM

Dünyanın dört bir tarafı sömürünün ayak tahtası. Girilmedik yer, vurulmadık hedef bırakmayana kadar büyüme hedefi olan bir sömürünün. Ancak bu hesapların bozulduğu her yerde hikâye, halkların, hem içerde hem de dışarda bu politikalara karşı kendi yaşamındaki izleriyle bir hesaplaşma içerisine girmesiyle başlıyor. Bugün Avrupa’da, ABD’de yükselen savaş karşıtı hareketler bile emperyalistleri tedirgin etmeye yetiyor. Türkiye’de de durum tersi değil. Bizim de yükseltmemiz gereken bir anti-emperyalizm mücadelemiz var. Türkiye’de savaş sanayisine ayrılan bütçe geçtiğimiz yıla göre %250 artarak 40,5 milyar dolar seviyesine ulaştı. Her seçim öncesi olduğu gibi iktidarın heybesinden savaş uçakları, gemileri çıkıyor. Ukrayna’da silah fabrikaları kurmaya başlayanlar ise hepimizin tanıdığı isimler... Bir yandan da Rojava’ya operasyonlar devam ediyor. Kısacası ülkedeki egemen sermaye sınıfı, onun iş birlikçiler ve sermaye iktidarı; savaşı derinleştirmek üzere elini güçlendiriyor. Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok romanı, kitlelerin 1. Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde savaş çığırtkanlığına inandırılmalarına rağmen savaşın yıkıcı etkileriyle, geri dönülmez sonuçlarıyla yüzleşmelerinin ardından homurdanmaların başladığını etkileyici bir şekilde ortaya koyuyor. Zihinleri, “savaşın gerekliliği” üzerinden tahrip edilmiş insanlardan biri olan karakter şöyle der: “Affet be- ni arkadaş, insan her şeyi iş işten geçtikten sonra anlı- yor. Sizin de bizler gibi biçare insanlar olduğunuzu neden söylemezler ki?​” Genç kuşakların barışa, kalıcı bir barışın da gerçek bir eşitliğe ihtiyacı var. Ülkede barış mücadelesini ele almak için bir taraftan emperyalistlerin dümenine su taşıyan işbirlikçilerine, diğer taraftan da halkların yaşantısına bakmamız gerekiyor. Ülkenin en çok konuşulan ikinci dili olan Kürtçe eğer hâlen yasal bir statüden yoksunsa, hâlen işçi-emekçi Kürt aile- lerin çocukları hayata 1 - 0 geride başlıyorsa, önce şartları eşitlemek gerekiyor.

ANADİLİMİZ KULLANIMA KAPALI, İSTİSMARA AÇIK

“Ne diyorlarsa tam tersi-ni yapıyorlar.” Siyaset bilimci Fatih Yaşlı’ya ait bu sözü 31 Mart seçimleri yaklaştıkça daha sık görmeye başlıyoruz. Tam olarak Kürtçe sürdürülen AKP aday tanıtımlarından bahsediyoruz. Siyasi birtakım şovlarda Kürtlere selam çakılıp Kürtçe mesajlar gönderildi. Pek gerçekte durum ne? Tam tersi! Kürtçe tiyatrolar, konserler yasaklanırken Kürtlere seçim için “oy deposu” muamelesi yapılıyor. 21 Şubat Dünya Anadil Günü üzerinden iki hafta geçti. Mecliste Kürtçe konuşan vekillerin sesi kesilip, Kürtçenin yasal statüsüne yönelik verilen soru önergelerine karşı kör, sağır ve dilsiz olundu. Bildiğimiz bir şey var ki, o da, anadilimiz kullanıma kapalı ancak istismara açık. Genç Hayat’ın elinizdeki özel sayısında her milliyetten gençliği kapanan kapıları açmaya çağırıyoruz. İş, eğitim, gelecek talebimizi anadilimizle kuruyor; parasız, bilimsel, demokra- tik eğitimi anadilimizde istiyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Çin yönetimi yüzde 5 büyüme hedefliyor, askeri harcama da artacak

SONRAKİ HABER

MMO yeni dönem görev dağılımı belli oldu: Sömürge madenciliğine karşı duruş sergilemeye devam edeceğiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa