Güvenli kampüs ve güvenli semtler
“Üniversitenin çiftliğinden malzeme çalındığında güvenlik önlemi alınabildiğini biliyoruz. Bize güvenlik önlemi almak istemeleri için maddi bir değer mi sunmamız gerekiyor?”
![Güvenli kampüs ve güvenli semtler](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/207874.jpg)
Fotoğraf: Evrensel
Uludağ Üniversitesi öğrencileri
8 Mart’a giderken, “Güvenli Kampüs ve Güvenli Semtler” konu başlıklı etkinliğimizin çağrısını yaptığımız süreçte genç kadınlarla birlikte kampüsümüzün olanaklarını, güvensiz yaşam alanlarının gündelik hayatlarımızı nasıl etkilediğini konuştuk.
“TACİZE SESSİZ KALANLAR, ETKİNLİĞİMİZİ BASKILIYOR”
Psikoloji Bölümü öğrencisi Eylem, etkinlik içeriğini paylaştığımızda ilk olarak taciz meselesini tartışmaya açtı: “Sıra arkadaşlarımızda maalesef cinsel taciz ve şiddete yönelik bilincin oluşmadığının farkındayım. Yükselen homofobik eğilimlere de sürekli olarak maruz kalıyoruz. Buna karşılık toplumsal cinsiyete dair bir etkinlik düzenlemek istediğimizde etkinliğin isminin değiştirilmesi isteniyor. Akademide tacize en ön sırada şahit oluyoruz fakat tacize sessiz kalan kurumlar, etkinliklerimize baskı yapmaktan geride durmuyorlar.” Eylem, cümlelerinin adından Cinsel Taciz Birimi kurulması gerekliliğine vurgu yaptı.
KYK’de kalan arkadaşlarımız kampüs girişlerinin şehrin ana yollarına bağlanmasının kız öğrencilerin güvenli yaşam hakkını tehdit ettiğini konuşuyorlar bizimle. Israrlı takibe maruz kalan arkadaşlarımızdan biri güvenli yolları aramaktan yorulduğunu vurgulayarak, “Bugün üniversitenin çiftliğinden malzeme çalındığında girişlere güvenlik önlemi alınabildiğini biliyoruz. Bize güvenlik önlemi almak istemeleri için maddi bir değer mi sunmamız gerekiyor? Okulun en aktif gününde topluluk stantlarında görevli olduğumda okulla ilişiği olmayan bir şahıs beni tehdit edebildi. Kampüste gece yaşamının KYK’de konaklayan genç kadınlara neler vaat ettiği ön görülemez halde değilken alınmayan önlemlerin yaşamımızı tehdit etmesi çok olağan” dedi.
GÖRÜKLE KÜLTÜR SANAT KADINLAR İÇİN DE VAR!
Görükle Semti kampüse yakınlığından dolayı üniversiteli gençlerin hayatlarını kurdukları bir alan. Kampüs, şehir merkezinden uzakta olduğu için gençlerin çoğu vakitlerini büyük ölçüde Görükle’de geçiriyor. Kültür-sanat etkinliklerinin azlığı gençlikte kafe-bar kültürünü doğuruyor bir yandan. Görükle’de oturan bir kadın arkadaşımız, “Gelişen bar kültürü şehrin diğer kısımlarında üniversiteli genç kadınların etiketlenmesine sebep oluyor. Hafta sonu olduğunda semt dışından erkek nüfusun akın ettiğini görüyoruz buraya. Sözlü-fiziksel taciz olayları giderek artıyor dolaylı olarak. Güvenlik ekiplerine ulaşmaya çalışsak da şikayetlerimizden sonuç alamıyoruz. Kadın kadının yurdu oluyor yine. Birbirimize sahip çıkmaya çalışıyoruz.” diyerek Görükle Kültür Sanat Platformu’nun çözümlerimizi de birlikte bulabileceğimiz bir alan olmasını istediğini ifade etti.
8 Mart’a giderken meydanlara taşıyacağımız taleplerimiz etkinlik çağrılarımız sırasında bile yanıt buluyor aslında. Görükle Kültür Sanat Platformu olarak gelecekte üniversite veya semt yönetimlerinin yükümlülükleri hakkında konuşacağımız, bulunduğumuz alanlardaki problemlerimizi paylaşacağımız etkinliğimizi gerçekleştireceğiz.
Evrensel'i Takip Et