07 Mart 2024 04:15

Cumhuriyetin ilk yıllarında işçi sınıfının izleri: Çulluk

Çulluk’ta cumhuriyetin ilk yıllarında fabrika ve köy üzerinden yaşanan değişimin ilk izleri görülüyor. Bir yanda sanayileşmeyle başlayan kentleşme, bir yanda köy hayatı…

Görsel: Zeynep Hakgüder Yılmaz

Paylaş

Şerif KARATAŞ

Cumhuriyetin yüzüncü yılı geride kaldı. Cumhuriyetin ilk yıllarında yayımlanan ve “ilk işçi romanı” olarak görülen Çulluk, Kor Kitap tarafından yayımlandı. Kitabı yayına Mutlu Dursun hazırladı. Mahmut Yesari’nin ikinci kitabı olan Çulluk, ilk olarak 1927’de yayımlandı. Yazar, Çulluk’u yazmadan önce şimdilerde özel bir üniversitenin içinde bulunan Cibali Tütün Fabrikasında işçi olarak çalışmıştı. Bu da ortaya çıkan çalışmanın önemini arttırıyor.

Romanın Başkarakteri Murat. Yazar, döneminin fabrika hayatını, kadın erkek ilişkilerini, işçi sınıfının ilk adımlarını sade bir anlatımla okuyucuya aktarıyor. Aynı zamanda Münevver karakteriyle de cumhuriyetin ilk yıllarında çalışan kadınların yaşam mücadelesi anlatılıyor. Bunların arasında çocuk işçilerin olduğunu da belirtelim. Kitabın yazıldığı dönemin cumhuriyetin ilk yılları olması sebebiyle de roman daha da önemli bir noktada duruyor. Çünkü kitapta cumhuriyetin ilk yıllarında fabrika ve köy üzerinden yaşanan değişimin ilk izleri görülüyor. Bir yanda sanayileşmeyle başlayan kentleşme bir yanda köy hayatı…

KISA BİR ÖZELLEŞTİRME HATIRLATMASI

Cibali’nin simgesi olan tütün fabrikası ile ilgili küçük bir hatırlatma yapmakta fayda var. Cibali Tütün Fabrikası, İstanbul’un Fatih ilçesi Cibali Mahallesi’nde 1884’te Tütün Rejisi’nin binası olarak inşa edildi. Cumhuriyetin ilk yıllarında “Cibali Tütün ve Sigara Fabrikası” olarak üretime devam etti. 12 Eylül askeri darbesi sonrasında Turgut Özal dönemiyle başlatılan özelleştirme süreci fabrika için 1994’te tamamlandı. Fabrika ve içinde bulunduğu alan, Kadir Has Üniversitesine verildi. Cibali Tütün Fabrikasında 1994’e kadar onlarca grev yapıldı. Özellikle 1989’da işçi sınıfının bahar eylemlerinde kadın işçilerin verdiği mücadele mirasının sürdüğünü de belirletelim. TEKEL, AKP’nin iktidara geldiği 2000’lerin başında özelleştirme kapsamına alındı. Bu süreç 2008’de tamamlandı. İşçilere “Mağdur edilmeyeceksiniz” sözünü veren iktidarın sözünde durmaması üzerine TEKEL işçilerinin 15 Aralık 2009’dan 4 Şubat 2010’a kadar süren 78 günlük bir direniş sürdürdüklerini de ifade edelim.

KAÇAKÇILIK, GRUPLAŞMA VE AŞK HİKAYESİ

Bu kısa bir hatırlatmadan sonra tekrar Çulluk’a dönecek olursak iki bölümden oluşan romanın ilk bölümü Cibali Tütün Fabrikası ve etrafında geçiyor. İkinci bölümde ise Murat’ın köyüne geri dönmek zorunda kalmasıyla köyde geçiyor… Aynı fabrikada çalışan Münevver, Murat’ı sever. Murat da Münevver’in sevgisine ilgisiz değildir. Evlilik düşünecek kadar hem de. Münevver yoksulluk içindeki ailesinin geçim yükünü omuzlar. Babasının vefatıyla bu sorumluluğu daha artar. Murat köyden ayrılıp İstanbul’a geldiğinde geride nişanlısı Esma’yı bırakmasına karşın, onu unutamamıştır. Münevver karakteriyle yazar, fabrikada insani olmayan çalışma koşullarına dair de önemli kesitler sunuyor. Murat kavgaya karışır ve ardından işten kovulur. Murat yaşananlar üzerine, tekrar köyüne geri döner. İlk başka İstanbul’a dönmeyeceğini düşünen Murat, yaşlı babasının yanına gelir. İlk aşkı Esma’yı düşünür. İki aile arasında husumet vardır. Baba başka kadınla evlenmesini ister Murat ise Esma’yla görüşmek ister. Köyde geçen bölümde köy yaşantısını, köylülerin yaşam için verdiği mücadeleyi de anlatan yazar, tütün kaçakçılığı ile köydeki gruplaşmaları yansıtır. Kaçakçılık yapanlar ile kaçakçılığı önlemek için oluşturanlar arasında çıkan çatışmalar da kitapta anlatılıyor. Bu zorlu döneme karşın Murat, Esma ile görüşmeye çalışır. Görüşmenin mümkün olamayacağını anlayan Murat, Esma’yı konuşmak için kaçırır. Bu kaçırmada Murat yaralanırken, nefes darlığı olan Esma’nın kalbi heyecana dayanamaz. Romana adını veren çulluk gibi avcının ellerinde can verir. Zorlu bir hastane sürecinden sonra Murat, sakat olarak yeniden İstanbul’a döner. Kovulduğu fabrikada artık kapıcı olmuştur… Murat ve Münevver’in hikayesi merak edenleri bekliyor.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

İstanbul'un engelli projesine 7 milyon liralık destek

SONRAKİ HABER

EÜ Hastanesi emekçileri hakları için yine alanda: Emeğimizin karşılığını istiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa