EMEP Denizli Adayı Göçer: Tarımı şirketlere peşkeş çekenlerden hesap soralım!
EMEP Denizli Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Özcan Göçer: "Şirketler yasa tanımıyor, hukuk tanımıyor, belediyeler de bunlarla yol yürüyor. Bu ranta, talana dur demenin yolu da mücadeleden geçiyor."
Fotoğraf: Hilmi Mıynat/Evrensel
Hilmi MIYNAT
Denizli
Emek Partisi Denizli Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Özcan Göçer, kent merkezinde işçi durakları, iş yeri ziyaretlerinin yanı sıra ilçelerde de ADM Elektrik Dağıtım işçileri, üretici köylülerle görüştü. Tavas, Sarayköy, Çal, Çivril, Honaz ve Buldan ilçelerine giden Özcan Göçer, işçiler ve köylülere emeğin söz sahibi olduğu kentler için birlik olma çağrısı yaptı.
Denizli’nin özellikle Çal, Çivril, Honaz, Sarayköy ve Tavas ilçeleri tarım üretiminin yoğun olduğu ilçeler. Aynı zamanda bu ilçeler enerji ve maden şirketlerince de talan edilen ilçeler olarak öne çıkıyor.
MADEN ŞİRKETİ 75 YAŞINDAKİ HATİCE KOCALAR'A DAVA AÇTI!
Geçtiğimiz günlerde Tavas Adliyesinde şirket yetkililerini darp ettiği iddiasıyla dava açılan 75 yaşındaki Hatice Kocalar’ın davası görüldü. Göçer de Hatice Kocalar'a destek olmak için duruşmaya katıldı.
Avdan Madencilik ve Enerji Şirketinin yasa ve mahkeme tanımadan talan ettiği köyde taşeron Irmaklar şirketi yetkilileri 75 yaşındaki Hatice Kocalar’dan şikayetçi oldu. Duruşma 28 Mayıs’a ertelendi.
Duruşmanın ardından Avdanlılarla sohbet eden Göçer, Honaz Aşağıdağdere köyüne gitti. Aşağıdağdere köyü 10 yılı aşkın süredir taş ocaklarından şikayetçi. Faaliyetteki taş ocağının kontrolsüz dinamit patlatma faaliyetleri nedeniyle köyde sular kesiliyor, dağdan kopan taşlar köylülerin evlerine düşüyor. Çetin Beton şirketinin faaliyetleri sürerken köyde ikinci bir taş ocağı için ÇED Gerekli Değildir kararı çıktı. Köylüler geçtiğimiz ekim ayında topladıkları imzalarla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikli İl Müdürlüğü önünde eylem yaptı.
“BELEDİYELERİ ŞİRKETLER DEĞİL BİZ YÖNETELİM”
Aşağıdağdere köyüne giden Göçer, mahallelilerle ve Aşağıdağdere Muhtarı Murat Efe ile görüştü. Muhtar Efe, 10 yıla yakın süredir verdiği mücadeleyi anlatırken, “Her yolu denedik. Basını çağırdık anlattık. Sosyal medyadan anlattık. İmza topladık Çevre Şehirciliğin önüne gittik. Masa başında kararlar alınıyor köylüye sorulmuyor. Çevre Şehircilikte de söyledim. Köylüye sordunuz mu dedim. Bize sorulsa biz bu taş ocağına izin vermeyiz. Köylü istemediği halde taş ocağı faaliyetine devam ediyor” diye konuştu.
Göçer, Halk Meclisleri ile yönetmenin önemine dikkat çekerek, “Çalışırken çalışıyoruz ama karar alırken yokuz, bize sormuyorlar. Halk Meclisleri kursak, her karar bize sorulsa kenti daha iyi yönetiriz. Bu köyü, köylünün ihtiyacını talebini muhtar mı daha iyi biliyor yoksa Çetin Beton’a bu izni verenler mi? Belediyeleri şirketler değil biz yönetelim” ifadelerini kullandı.
“TARIM ALANLARINI ŞİRKETLERE PEŞKEŞ ÇEKENLERDEN HESAP SORALIM!”
Sarayköy’ün jeotermal şirketlerine, Tavas’ın maden ve enerji şirketlerine peşkeş çekildiğini anlatan Göçer, sözlerini şöyle sürdürdü; “Avdan’da tarım alanları şirketlere peşkeş çekilirken köylüye soruldu mu sorulmadı! Bir de üstüne 75 yaşındaki Hatice teyzeye dava açtılar. Şirketler yasa tanımıyor, hukuk tanımıyor, belediyeler de bunlarla yol yürüyor. Bu ranta, talana dur demenin yolu da mücadeleden geçiyor. Yönetimlerde biz işçiler, üretici köylüler olacağız ki sesimiz çıksın. Halkla beraber yönetsek bu ranta talana geçit vermeyiz. Bu rantiyecilerden hesap sorma vaktidir. Bir işçi Denizli Büyükşehir’e aday olmuş. Bu işçinin arkasında duralım. ‘İşçilerin sesi çıkmıyor’ diyoruz, çıkana da sahip çıkmıyoruz. Tarım alanlarını şirketlere peşkeş çekenlerden hesap soralım.”
“YEREL YÖNETİMLER SUÇ ORTAKLIĞI YAPIYOR, DEĞİŞTİRECEĞİZ!”
Yürütülen çalışmalarla ilgili Evrensel’e konuşan EMEP Denizli İl Başkanı Havva Meşe, “Çal, Bekilli üzüm ve şarap üretimiyle meşhurken, hükümet Azerbaycan ile anlaşma imzalayarak sıfır vergiyle şarap ithal ediyor. ‘Yerli ve milli’ masalını dilinden düşürmeyenlere soruyoruz: Yerli üretici dururken neden tarım ve hayvancılıkta ithalat yoluna gidiliyor? Erzincan İliç’te yaşanan katliamdan geriye işçilere ölüm, yabancı şirkete külçe külçe altın kaldı. Tarım arazileri yerli yabancı şirketlere peşkeş çekilirken yerel yönetimler de bu talanın suç ortaklığını yapıyor. Biz emekçilerle, üretici köylülerle birlikte değiştireceğiz” ifadelerini kullandı.