TİS’de anlaşma sağlanamayan Lezita’da işçiler greve çıktı
Öz Gıda-İş'in örgütlü olduğu İzmir'de kurulu Lezita'da toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamadı, işçiler greve çıktı.
![TİS’de anlaşma sağlanamayan Lezita’da işçiler greve çıktı](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/257111.jpg)
Fotoğraf: Emirhan Durmaz/Evrensel
İLGİLİ HABERLER
![Lezita işçileri greve hazırlanıyor](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/214079.jpg)
Lezita işçileri greve hazırlanıyor
İzmir Kemalpaşa’da yer alan Lezita fabrikasında çalışan ve Öz Gıda-İş üyesi işçiler toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamadığı için dün gece saat 00.00 itibariyle greve çıktı. Geceden beri fabrika önünde direnişlerine devam eden işçiler, sabah basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya Hak-İş’e bağlı sendikalar ve Öz Gıda-İş Genel Başkanı Halil Çukutli de katılırken, basın metnini ise Öz Gıda-İş basın sözcüsü İsmail Uğur okudu. Ayrıca Emek Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Köroğlu ve Bornova Belediyesi Başkan Adayı İsmail Hakkı Şimşek ile parti üyeleri de grevdeki işçilere destek ziyaretinde bulundu.
Fotoğraf: Emirhan Durmaz/Evrensel
“YÖNETİM BASKI VE ZORLA EMEKÇİLERİ YILDIRMAYA ÇALIŞIYOR”
Öz Gıda-İş olarak Lezita’da örgütlenme çalışmasına başlanılan 2021 yılından bu tarafa süren tüm hukuki davaları kazanarak örgütlenme yetkisini aldıklarını belirten İsmail Uğur, “Elbette bu süreçte Lezita yönetimi de boş durmadı. Anayasal bir hak olan sendikalı çalışma hakkını kullanmak isteyen, bu yönde iradesini ortaya koyan, Lezita’yı helal alın teriyle bugünlere taşıyan yüzlerce emekçi kardeşimizi baskı ve zorla istifa ettirdi ve işten attı. Hukuki yetkimize rağmen Lezita yönetimi masaya oturma çağrımızı her seferinde reddetti. Bizim için grevden başka çıkar bir yol bırakmadı. Emekleriyle Lezita’yı Türkiye’nin ilk büyük 100 şirketi arasına sokan binlerce işçi kardeşimizin iradesini yok sayarak, onlara adeta köle muamelesi yaparak, daha da trajik olanı ise; ta Hindistan’dan ithal işçi getirip bölge halkına ihanet etti. Bugün burada canla başla ortaya koyduğumuz direniş; işveren tarafından onurlarıyla oynanan emekçilerimizin ve bölge halkının onur mücadelesidir” diye konuştu.
“BU ÇARPIK DÜZEN DEĞİŞMEK ZORUNDADIR”
Emekçilerin birlikte hareket etmesinin önemine vurgu yapan Uğur, “Parası olanın kendini efendi; emeği ile hizmet edenin ise kendini köle gibi hissettiği bu çarpık düzen değişmek zorundadır. Çocuklarına üç kuruş ekmek parası kazanmak için gecesini gündüzüne katarak üreten, ülkeyi ve ekonomiyi kalkındıran emekçiler dayanışma içinde hareket etmedikçe bu köle sistemi değişmeyecektir. Hiçbir işveren emekçinin rızkını veriyormuş gibi davranmasın. Bu kapitalist düzenin verdiği güce kimse aldanmasın” dedi.
“EMEKÇİYE SAHİP ÇIKMAK OY İSTEMEKLE OLMAZ”
Son olarak Çalışma Bakanına seslenen Uğur, “Aylardır burada Anayasal hakkımızı engellemeye dönük bir zorbalık yaşıyoruz. Tüm hukuki davaları kazanmamıza rağmen hukukun gereğini yerine getirmeyen, işçileri baskı ve mobbing ile yıldırmaya çalışan bir iradeye karşı mücadele veriyoruz. Lezita yönetimi işçinin iradesini kırmak için her türlü yasa ve etik dışı yola başvuruyor. İşveren tüm bu hukuksuzluğu pervasızca ortaya koyarken, emekçilerin en temel anayasal hakkını kim savunacak? Bu ülkenin üreten gücü olan işçiler kime güvenecek, hakkını nasıl koruyacak? Emekçiye sahip çıkmak sadece seçim zamanlarında oy istemekle olmaz. Emeği sömürülen, iradesi hiçe sayılan, sendikal çalışma hakkı engellenen işçinin yanında durun lütfen. İşçiyi kayırın demiyoruz, zorbalıkla engellenen anayasal haklarını kullanmalarını sağlayın diyoruz. Bu hukuk tanımazlığa karşı hukukun gereğini yapın diyoruz” ifadelerini kullandı.
EMEP üyeleri greve çıkan işçileri ziyaret etti | Fotoğraf: Emirhan Durmaz/Evrensel
“BİRLEŞEN VE MÜCADELE EDEN İŞÇİLER HER ZAMAN KAZANMIŞTIR”
Açıklama akabinde direnişi ziyaret eden EMEP İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Kemal Köroğlu da söz alarak şunları söyledi: “Türkiye ve dünya tarihi göstermiştir ki mücadele eden ve birlik olan işçiler hep kazandı, bölünen parçalanan işçiler ise hep kaybetti. Sizin bu örgütlülükle zafere ulaşacağınıza olan inancımız tamdır. Sendikalaşmak anayasal olarak güvence altında olmasına rağmen işveren ve bakanlık bu hakkınızı çiğnediği için bugün bu alandasınız. O sebeple yalnızca sendikal mücadele yetmez, ne zaman ki işçi sınıfının iktidarında olacağız işte o zaman gerçekten güvence altında olacağız, bunun için siyasal olarak da mücadele vermek zorundayız.” (İzmir/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et