“Herkese bizden orcik*, Özgür’e yok”

Özkan ZÜLFİKAR
Elâzığ

“Erdoğan mitingi başlamış mıdır sence?​”

“Ses geliyor sanki”

“Erdoğan mı konuşan acaba?​”

Şöyle bir gökyüzüne baktı “Helikopterler daha uçmuyor. Gelmemiştir daha. Gelse helikopterler vızır vızır dönerdi.”

Sonra gülerek ilerliyoruz miting alanına doğru Gazi Caddesi’nden. Yol boyu yanımızdaki arkadaşlardan biri, “Vay be. Eskiden olsa istasyondan insan seli taaa buralara taşmıştı. Ortalık gümbür gümbürdü. Ama şimdi eski durum yok” diyor.

Bir gün öncesinden miting alanına çıkan yollar kapatıldı. Bazı yollarda iş kamyonları ve dirseklerinde molozlar vardı. O da bir çeşit güvenlik herhalde. Elâzığ’da güvenlik on katına, yok yok yirmi katına çıkarıldı.

Gazi’den ilerledikçe öğretmenevinin önü (heykelin olduğu yer) trafiksiz kocaman boş bir alana dönmüştü. Durakta ne otobüs ne de otobüs bekleyen talebeler var. Ama ‘mitingden kaçmış’ liselilerle karşılaşılıyordu yer yer. Mitingin, Ahmet Aytar Spor Salonu’nda (Şimdiki adıyla Cumhuriyet Meydanı) olmasını beklerken, yeni yapılan valilik binası bahçesinde olduğunu gördük. ‘Şuradan girelim içeri’ derken, “Hoooop. Orası protokol. Vatandaş girişi aşağıdan” uyarısını duyduk. Bir an protokolü düşündük, “Vatandaş girişi aşağısı. Bura protokol. O zaman protokol uzaydan geldi. Ya da AKP’li protokoller vatandaş değil” Neyse. Vatandaş girişinde arandık, paklandık, girdik içeri.

GAKGOŞLARLA ŞAHLANIRKEN

“Ooo. Ya senin ne işin var mitingde.”

“Sorma!”

Meğerse üç bin belediye işçisinin mesaisi bugün mitingmiş.

Muhteşem ses sisteminden, tiz bir ses, “Sevgili Gakgoşlar! Göreceksiniz ne de güzel yöneteceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız... İşte şurada yaptığımız TOKİ’ler…” AKP il başkanından sonra konuşan belediye başkanı. Övgüler, övgüler. Çatılarda sniperlar, tepede dronlar.

Beklenen an. Büyük lider. “Türkiye Yüzyılı” başlıyor.

Depremde hayatını kaybedenler anılıyor. TOKİ sahiplerini buluyor. Bulmayanlar bulacak inşallah. Hep birlikte şahlanacaz. Ülkemiz büyüyecek...

Derken önlerde döviz ve pankartları okumaya başladı Erdoğan. Biri, “Herkese bizden orcik Özgür’e yok” diye bağırırken Özgür Özel kahrından Elâzığlı da gülmekten ‘öldü’ tabii.

İCRAAT DESEN VAR, EKONOMİK BÜYÜME DESEN VAR...

“Babalar sözünü tutar” pankartının fotoğrafını çekerken, yeni mi çıkmış bu film diye geldi aklımıza. Sinema filmi afişi gibi. Reis bu afiş şaka mı? Sonra “Bu karizma halis mi Reis?​” Reis cevap verdi: “Görüyorsunuz işte. Karizma desen var, icraat desen var”. Alkış, tufan, kıyamet. İcraat desek var tabii... En son icraatlar AKP’li Elâzığ Mollakendi belediye başkanının fuhuş operasyonuyla tutuklanması ile Elâzığ Belediyesine yolsuzluk operasyonu yapılması. O övünülen TOKİ evlerini daha geçen hafta haber yapmıştık. TEFE-TÜFE vatandaşı perişan etmiş, engellilere tahsis edilen evlerin taksidi 1200 liradan 7 bin 500 liraya çıkmıştı. Yine miting alanına yetişmeden büfede türbanlı genç kadınlardan birinin “Celladına aşık olmak bu herhalde” demesi de yapılan icraatların ifadesi gibiydi. Bölgede terör ve depreme rağmen ülkenin yüzde 4 buçuk büyüdüğü ifade ediliyordu. Ama bizler çarşı pazar gezerken güneşin batmasını bekleyip, karanlıkta görünmeden çöplerin içerisinden sebze artıklarını toplayan onlarca insanın dramına tanıklık ediyoruz. Yoksulluk haberi yapmaya utandığımız bu dönemde bahsedilen büyümenin kimler için olduğu bir kez daha gözler önünde.

EKRAN FARKLI ALAN FARKLI

AKP için her şey büyük görünüyor demek ki. Miting alanı için bile 65 bin kişi dendi. Yani bu kadar katılımın olması doğal, Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 67.2 oy oranına sahip Erdoğan. Ancak sağımıza solumuza bakıyoruz çok kalabalık değil. Ama ekrana bakınca hınca hınç dolu bir alan. Sahnenin kenarına kurulu ekranlara bakıyoruz, etrafımıza bakıyoruz. Bir gariplik var. Arkada Türk bayrakları sallanıyor. Ama bizim de bulunduğumuz alanda bir tek bayrak bile yok. Defalarca baktık, birbirimize sorduk. Sonuç aynı. Ekran farklı alan farklı. Neyse ki alandaki ‘65 bin kişi’ 31 Mart için reise oy vereceklerinin sözünü verdi de içimiz rahatladı.

Enflasyonu tek haneli oranlara düşürme vaadi bir kenarda dursun, orciğin kilosunun 250-500 lira arasında seyrettiği Elâzığ’da biz herkese orcik ısmarlayamayız ancak bir çay söyleyebiliriz. Herkese bizden çay, Şakir’e yok.

*Dut ya da üzüm pekmezinden yapılan cevizli sucuk