İsveç resmen NATO üyesi: ‘Savaşın yaklaşmakta olduğu açık’
İsveç resmen NATO’nun 32. üyesi oldu. Evrensel'e konuşan İsveç KP Lideri Sörensen: "Savaşın yaklaşmakta olduğu açık. Ancak gelişme kaçınılmaz değil, dünya emekçi halkları bunu durduracak güce sahip"
Fotoğraf: Pixabay
Elif GÖRGÜ
İstanbul
İsveç’in 32. üye olarak NATO’ya resmi katılımı nihayete erdi. İsveçli yetkililer dün Washington’da ABD yetkililerine katılım belgelerini teslim ederek üyeliği resmileştirdi. Savaş örgütü, genişlemek için önümüzdeki temmuz ayında ABD’de yapılacak yıllık toplantısını bekleyemedi. İsveç için 11 Mart'ta Brüksel'de de bir tören yapılacak.
İsveç’in üyeliği, artan ve daha da artması için planlar yapılan savaş harcamalarının konuşulduğu, savaş politikalarını ortaklaştırmak için Avrupa Birliği Savunma Komiserliği kurulması hazırlığının yapıldığı, çeşitli ülkelerin üst düzey askeri ve siyasi temsilcilerinden giderek daha sık “Rusya ile bir savaşa hazırlıklı olma” uyarılarının duyulduğu, Fransa’nın gündeme getirmesiyle Ukrayna’ya kara birlikleri gönderilmesi ve Rusya ile olası savaş simülasyonuna dayalı en büyük NATO tatbikatının devam ettiği günlerin ortasında resmileşti.
BALTIK DENİZİ ‘NATO GÖLÜ’ OLUYOR
Finlandiya’nın geçtiğimiz yıl nisan ayında üye olmasıyla NATO ülkelerinin Rusya ile kara sınırına 1340 km eklenerek halihazırdaki kara sınırı iki katına çıkmıştı. İsveç’in Rusya ile kara sınırı yok. Ancak İsveç’in NATO üyeliği ile bu kez Baltık Denizi tamamen bir ‘NATO gölü’ne dönüşecek.
Denize kıyısı olup da NATO üyesi olmayan tek ülke Rusya kalacak. Rusya’nın Baltık’ta iki kıyısı var. Biri Rusya toprakları içinde olmadığı halde resmi olarak Rusya toprağı olan, aslen Polonya ile Litvanya arasında kalan Kaliningrad.
Velhasıl Rusya için ‘NATO tehdidi’ giderek yaklaşmış olacak. Ancak NATO’nun büyümesi, NATO ile Putin’in yayılmacı planlarının yönettiği Rusya arasındaki gerilimin giderek yükselmesi asıl olarak bölge halkları için bir tehlike. Rusya saldırısı ile başlayan Ukrayna savaşı, Ukrayna halkında cephede ve sivil yerleşimlerde -Ukrayna yönetiminin iddiasının aksine- yüz binlerce can alırken, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere fiyatların yükselmesi, enflasyonun artması, kamu harcamalarının kesilmesi gibi sonuçlara yol açmaya devam ediyor. Özellikle üye ülkelerin üzerinde savaş harcamalarını artırma baskısı giderek sertleşiyor. Avrupa devletleri, ABD’nin kasım ayında ikinci bir Donald Trump yönetimine geçeceği sopasını kamu harcamalarını kısarak savaş bütçelerini büyütmenin gerekçesi yapmaya başladı bile.
Benzer ekonomik ve siyasi baskılar NATO’nun çiçeği burnunda üyesi Finlandiya ve sırada bekleyen İsveç için de gündemde olacak.
İSVEÇ KP: SAVAŞ TEHLİKESİ ARTIYOR
İsveç, 1814’ten bu yana “Hiçbir savaşa katılmamış” olmasıyla övünen “tarafsız” bir ülke konumundaydı. Ancak resmi tanım uzun zamandır pratikle çelişiyordu. NATO üyesi olmasa da örgütle gizli-açık ilişkileri bulunan bir devletti. NATO ile ortak tatbikatlar yapılmış, Ukrayna’ya askeri yardım sürecine de müdahil olmuştu. İsveç askerleri Yugoslavya, Afganistan, Irak, Libya ve Mali’ye gönderildiler. Geçtiğimiz ocak ayında ise İsveç Genelkurmay Başkanı General Micael Bydén, daha büyük bir savaşa işaret etti ve “Tüm İsveçlilerin zihinsel olarak savaş ihtimaline karşı hazırlıklı olması gerektiği” sözleriyle dikkatleri çekti. Bydén “Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşı sadece bir adım, oyunun sonu değil” ifadelerini kullandı.
Ülkesindeki NATO karşıtı siyasi kesimler arasında bulunan Komünist Parti (SKP) Genel Sekreteri Andreas Sörensen de gazetemiz Evrensel’e yaptığı açıklamada, “Biz de savaş tehlikesinin arttığını görüyoruz” dedi: “Emperyalist sistem içindeki çelişkilerin keskinleştiğini, ham madde, ulaşım yolları, pazarlar ve jeopolitik avantajlar için rekabetin daha da yoğunlaştığını görüyoruz.”
DÜNYA HALKLARI SAVAŞI DURDURACAK GÜCE SAHİP
İsveç’in NATO üyeliğinin “Kesinlikle durumu daha da kötüleştireceğini” ve “İsveç askerlerinin dünyanın dört bir yanındaki emperyalist müdahalelere daha da derin bir şekilde dahil olmasını mümkün kılacağını” belirten Sörensen, parti olarak “Savaşa karşı mücadele ve savaşları yaratan sisteme karşı mücadele çağrısı yapıyoruz” dedi: “Bununla birlikte, mevcut gelişme devam ederse savaşın yaklaşmakta olduğu açıktır. Ancak gelişmenin kaçınılmaz olmadığını da belirtmeliyim, dünya emekçi halkları bunu durduracak güce sahiptir. NATO üyeliğinin İsveç sermayesi tarafından yönlendirildiği çok açık. Bunu bir tür ulusal mücadele gerektirecek bir yabancı işgali açısından tartışmaya yönelik her türlü girişimi reddediyoruz. Şu anda gördüğümüz şeyin İsveç sermayesinin stratejisi olduğunu ve bunun da İsveç’in üyeliği meselesini ulusal değil sınıfsal bir mesele haline getirdiğini savunuyoruz.”
SAVAŞ BÜTÇESİ İÇİN KEMERLER SIKILACAK
Sörensen’in verdiği bilgilere göre İsveç şimdiden Ukrayna’ya üç milyar dolar değerinde askeri malzeme gönderdi ve neredeyse bir o kadarı da önümüzdeki yıl İsveç’in kendi ordusuna aktarılacak. Bunun karşılığı ise kamu hizmetlerinde kesinti ve sert kemer sıkma önlemleri olacak:
“Tüm bunlar NATO standartlarına uymak için yapılıyor ancak aynı zamanda İsveç sermayesinin zaten istediği kemer sıkma önlemleri için bir sis perdesi sağlıyor. Rusya ile savaş ve demokrasi için mücadele adına para orduya akıtılıyor ve refahtan çekiliyor. Bu hükümetin politikasıdır ancak bunun aynı zamanda muhalefetin de politikası olduğunu ve 2022’de yaşadığımız hükümet değişikliği ile hiçbir şeyin değişmediğini çok açık bir şekilde belirtmeliyiz.”
YARIN: Finlandiya’nın güvenliği ABD’nin nükleer cephaneliğine emanet