Fransa'da Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) 8 Mart için ülke genelinde yaşayan Türkiye kökenli emekçi kadınlara meydanlara ve greve katılmaya çağrı yaptı. Fransa'da ve dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar, temel haklarının gasp edilmesine ve eşitsizliklere karşı yıllardır hem işyerinde hemde hayatın her alanında mücadele vermeye devam ediyor.
DİDF'li kadınlar, başta Fransa olmak üzere AB ve diğer ülke hükümetlerinin savaş çğırtkanlığına, silahlanmaya, milliyetçiliğe, ırkçılığa ve baskılara karşı, direniyor. Açıklamada; mücadele eden Filistinli, İsrailli, Afgan, Türk, Kürt, İranlı, Ukraynalı, Rus ve diğer tüm dünya kadınlarının savaşa karşı, barış mücadeleleri belirtildi. Haftalardır İsrail hükümetinin ölümcül ve yıkıcı savaşına maruz kalan Filistinli kadınların ve Filistin halkının insanca özgür ve bağımsız bir yaşam mücadelesini önemi vurgulandı.
DİDF açıklamasında Fransa'da iş yerinde ve yaşamın her alanında her türlü eşitsizliğe, ayrımcılığa, şiddete ve tacizlere karşı, birlikte mücadeleyi yükseltmenin önemine değindi. DİDF, kadınların yüzde 58'inin asgari ücretle uzun saatler boyunca çalıştırıldığını, kadınların yoğunlukta olduğu iş kollarında değersizleştirme ve düşük ücretli çalıştırılma hakim olduğunu, anne olan kadınların yüzde 80'i yarım günlük işlerde çalışmak zorunda kaldığını belirtti. Ayrıca ebeveynlik izinlerinin yüzde 95'ini kadınların almak zorunda olduğuna işaret edildi. Yoğun iş temposu, artı zihinsel iş yükü ve ebeveynliğin getirdiği zorlu koşulların eklenmesiyle kadın emekçilerin çalışma kariyerlerinin çıkmaza girdiği ve ücret eşitsizliklerinin daha da arttığına açıklamalada yer verildi.
Açıklamada, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'nun "demografik yeniden yapılandırma" çağrılarına karşı, kadınlara yüklediği anlamın kamu-özel sektörde çalışma ve yaşam koşullarından arındırıp özgürleşmesini engelleyerek "anne olun ve bol bol çocuk yapın" sıfatının yeniden giydirilmesine yönelik tepkiler öne çıkıyor.
Sendika ve DİDF gibi işçi derneklerinin; eşit işe, eşit ücret, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, hayatın her alanında cinsiyetçi ve cinsel şiddetle mücadele ve devletin daha fazla bütçe ayırması, anaokulu ve kreşlerin ihtiyaçları gözetilerek çocuklara kaliteli kamu hizmetinin sunulması gibi talepler olduğu belirtildi. Devamında, DİDF'li kadınlar 8 Mart'taki grev ve eylemlere Türkiye kökenli kadın-erkek emekçilerin yaşadıkları şehirlerde katılmaları çağrısı önemini vurguluyor.