08 Mart 2024 12:29
Son Güncellenme Tarihi: 08 Mart 2024 14:11

Seçil Erzan'ın yargılandığı davada Arda Turan ilk kez ifade verdi

Seçil Erzan'ın yargılandığı, futbolda fon vurgunu olarak bilinen dolandırıcılık davasında futbolcular Arda Turan, Muslera ve Emre Belözoğlu ifade verdi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Aralarında spor dünyasının ünlü isimleri Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan'ın da bulunduğu toplam 21 kişinin dolandırıldığı iddiasıyla 252 yıla kadar hapsi istenen banka şube müdürü Seçil Erzan ile birlikte 7 sanık bugün bir kez daha hakim karşısına çıktı. Davanın duruşması 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.

Duruşma, davacı, sanık ve müdahillerin yoklamasıyla başladı. Şikayetçiler arasında olan Galatasaraylı file bekçisi Fernando Muslera ve Eyüpspor Teknik Direktörü Arda Turan da davaya katıldı.

ARDA TURAN: BEN BİRAZ DA SAFIM EFENDİM, SAF OLMASAM BU KADAR PARAYI VERİR MİYİM?

Duruşmada ilk kez ifade veren Turan, "Yüksek faiz getirisi falan istemedim. Denizbank bundan sorumludur. Denizbank gelip şube müdürüne sahip çıkmalıdır. 7 buçuk milyon dolar kaybettim. Söyleyeceklerim bu kadar. Ben biraz da safım efendim, görüldüğü üzere. Saf olmasam bu kadar parayı verir miyim? Emre ağabeyi arayınca ne olduğunu anladım" dedi.

AV. EPÖZDEMİR'DEN "ÖNLEM" TALEBİ: "HER İFADE, HER SÖZ YAZILIYOR"

Selçuk İnan, Muslera ve Emre Çolak'ın avukatı Rezan Epözdemir, ifadelere geçilmeden önce söz alarak, "Sosyal medyada her an bu duruşma paylaşılıyor. Bu konuda mahkemeden talebimiz gerekli önlemlerin alınmasıdır. Her ifade, her söz yazılıyor" dedi.

MUSLERA: ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANMASINI DA İSTEMİYORUM

Ardından Muslera'nın ifadesine geçildi. Olayın nasıl geliştiği, para vermeye nasıl ikna olduğu sorulan Muslera şu ifadeyi verdi:

"Seçil Erzan ile 2011 yılında tanıştık. Bankadan arayıp bana teklifte bulundular. Finans müdürü gibi üst düzey yetkililer... Denizbank'ın yatırım ve fon hesabıyla ilgilenen Seçil Erzan beni aradı. Bir buçuk iki ay süreyle yüzde 35 teklifte bulundular. Denizbank tarafından yapılan bir şeydi. Seçil Erzan fonun başında Hakan Ateş ve Mehmet Ayvalı'nın olduğunu söyledi. Florya'daki Denizbank'tan 700 bin dolar paramı çektim. Parayı Musa Mert Çetin'e verdim. Ziraat Bankası'ndan da 500 bin dolar çekip verdim. Denizbank'ın merkezine parayı transfer etti. Denizbank Müdürü'nden bir yazı resmi yazı geldi. Musa Mert Çetin banka kapısı önünde parayı Seçil Erzan'a teslim etti. Seçil Erzan da parayı aldığına yönelik bir kağıt verdi."

Seçil Erzan'a para yatırması yönünde telkin verenin kim olduğu sorulan Muslera, "Kendisi güvendiğim biridir" diyerek Musa Mert Çetin'in adını verdi. "2 ay içinde yüzde 35 vaat ettiler. Zamanında almam gereken parayı alamadım. Daha sonraki tekliflerini de kabul etmedim" diyen Muslera, "Seçil Erzan bana, benim de tanıdığım ünlü isimler olduğunu söyledi. Seçil Erzan'dan şikayetçiyim. Etkin pişmanlıktan da yararlanmasını istemiyorum" ifadelerini kullandı.

"EN AZINDAN ANA PARAMI KURTARMAYA ÇALIŞTIM"

Mahkeme başkanı, "Para aldığında 700 bin dolar, herhangi bir belge aldın mı?" sorusuna "Hayır" dedi. Bir avukatın, "Ana paradan 700 bin doların geri alınmasında Musa Mert Çetin'in rolü olmuş mu?" sorusuna Muslera, "O olmasaydı parayı da geri alamazdık, Musa Bey'e teşekkür ediyorum" dedi. "Şubeye gidip bizzat para çekme işlemi olmuş mu?" sorusuna ise Muslera, "Gittim fakat herhangi bir işlem gerçekleşmedim" dedi.  "Seçil'i tanımadığını söylemişti. Ona mı güvenerek para verdi?" sorusuna, "Seçil'i tanımıyordum, bankanın büyük bir banka oluşuna güvendim. Seçil'in de müdür olmasına güvendim. Musa Mert'e paramı transfer etmesi için güvendim" şeklinde cevap verdi. Muslera, "Bazı şeylerin yolunda gitmediğini anlayınca en azından sadece ana paramı kurtarmaya çalıştım" dedi. "Musa Mert Çetin vasıtasıyla 'Paramı vermezlerse banka yönetimine gideceğim, Fatih Terim'e gideceğim' demiş mi?" sorusuna Muslera, "Sadece paramı vermezlerse bankanın üst düzey yönetimine gideceğim dedim" şeklinde ifade verdi. Muslera ifadesinin ardından salondan ayrıldı.

Seçil Erzan'ın avukatı, "Muslera'ya ne engel olmuş da banka yöneticilerine bunu sormamış. Bu kadar yüksek kâr getirisi olan fonu neden teyit etmemiş, hiç mi şüpheye düşmemiş?" diye sordu. Muslera, "Çünkü bunun için bana zaman kalmamıştı" diye yanıt verdi. İfadesinin ardından Muslera duruşma salonundan ayrıldı.

EMRE BELÖZOĞLU: TOPLAM 4 MİLYON 290 BİN DOLAR VERDİM

Emre Belözoğlu ise mahkemede şu ifadeyi verdi: "Kuzenim Volkan'ın beni aramasıyla Denizbank'ta fon olduğunu öğrendim. Toplam 4 milyon 290 bin dolar verdim. Parayı Seçil Erzan'a Volkan teslim etti. Parayı teslim etmeden önce bir telefon görüşmesi yaptık. Erzan, bankada fon olduğunu, fonu da Hakan Ateş ile Aydoğdu'nun yönettiğini söyledi. Beni arayıp daha fazla yatırım yapmamı istedi. Ben de bu kadar verebileceğimi söyledim. Yüz yüze bir kere, telefonda ise toplam üç görüşmemiz oldu. Bankaya gittim, Seçil Hanım'ın odasında bekledim. Geri hiç para almadım. Volkan, eşinin, kendisinin kayınpederinin parasının olduğunu söyledi."

"Bir milyon dolarlık paranın dekontu gecikti" diyen Belözoğlu şöyle devam etti: "Ancak ciddi bir şüphem olmadı. Tüm para bana aitti. Davaya katılmak istiyorum, şikayetçiyim. Seçil Erzan da Fatih Terim'in fonda parasının olduğunu söyledi. Ancak ben Fatih Terim'le konuşmadım. Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu'dan da şikayetçiyim."

ARDA TURAN: BANA DENİZBANK DEKONTU VERDİ

Dava kapsamında ilk kez dinlenen Arda Turan şunları söyledi:

"Kendisini tanıdğımda Galatasaray'da ikinci dönemimdi. Bankasının gücünü arkasına almış bir hanımefendiydi. Florya Denizbank şubesinde bir kez ziyaret ettim. İyi iletişimi olan bir kadındı. Hem sinirliyim hem üzgünüm. Hayatım boyunca hiç faiz almadım. Mevduat yerine bana parayı fona koymayı önerdi. Ben de nefsime yenik düştüm. Ben onun samimiyetine güvendim. 10 milyon dolar civarında para getirmemi istedi. Bu fırsatı yavaş yavaş Denizbank'ta değerlendirmek istedim. Söz verdiğim tarihte 13 milyon 900 bin dolar gibi bir para verdim. Bir miktarını geri aldım. Deprem nedeniyle süre istedi sıkıntı yapmadım. Bana Denizbank dekontu verdi. Bu paraları öderken bankasından kredi çektim. Bankanın hazine görevlisi olan kişiye kendisi paraları elden teslim etmiştir. Yüksek faiz getirisi falan istemedim. Denizbank bundan sorumludur. Denizbank gelip şube müdürüne sahip çıkmalıdır. 7 buçuk milyon dolar kaybettim. Söyleyeceklerim bu kadar. Ben biraz da safım efendim, görüldüğü üzere. Saf olmasam bu kadar parayı verir miyim? Emre ağabeyi arayınca ne olduğunu anladım."

Duruşmaya ara verildi.

ARDA TURAN'IN KARDEŞİ: SEÇİL'E NE KADAR PARA TESLİM ETTİĞİMİ BİLMİYORUM

Arda Turan'ın kardeşi tanık Okan Turan, "Ben şubeye gittiğimde zaman zaman Seçil'e bazen vezneye teslim ettim parayı. Bir defa gittiğimde de Asya Hanım sayım yaparken Seçil hanımda oradaydı. Yanımızda bankadan bir yetkili vardı. Para sayımı bitince, parayı o yetkiliye teslim etti" ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanının banka yetkilisinin duruşma salonunda olup olmadığını sorması üzerine Okan Turan, Ali Yörük'ü gösterdi. Okan Turan ifadesinin devamında, "Parayı teslim ettim ve Ali'nin parayı alıp gittiğini gördüm. 5-6 kere Seçil'e para teslim ettim. Seçili arayıp bankaya gel gelme şeklinde iletişimimiz oluyordu. Ben Seçil'e ne kadar para teslim ettiğimi bilmiyorum. Vezne bölümünde de para teslim ettim. Bazen evrak alıyordum ama belge gibi değil. Ali Yörük ile Seçil Erzan'ın hiç konuştuğunu görmedim" dedi.

"SEÇİL ERZAN'DAN PARA TESLİM ALDIM"

Okan Turan, Seçil Erzan'ın avukatının "Ben Okan'a para ödemesi yaptım mı" sorusu üzerine, "Seçil Erzan'dan para teslim aldım. Kaç kere teslim aldım hatırlamıyorum" cevabını verdi.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Galatasaraylı eski futbolcular Selçuk İnan, Emre Çolak, Emre Belözoğlu, Arda Turan, Fernando Muslera ile Buse Terim, Buse Terim'in eşi Volkan Bahçekapılı, eski kulüp tercümanı Musa Mert Çetin ve Emre Çolak'ın kardeşi Emrah Çolak gibi 18 isim şikayetçi olarak yer alıyordu. İlk duruşmanın ardından iş insanı Mert Zeydanlı, Deniz Güzel ve Nuray Şengüler'in iddianamelerinin de eklenmesiyle davadaki şikayetçi sayısı 21'e çıktı.

Seçil Erzan için "Özel Belgede Sahtecilik" ve "Tacir veya Şirket Yöneticisi Olan ya da Şirket Adına Hareket Eden Kişilerin Ticari Faaliyetleri Sırasında Dolandırıcılık" suçlarından 77 yıldan 252 yıla kadar hapis talep edilirken; diğer sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 85 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları istendi. (HABER MERKEZİ)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Ayrıldığı erkek tarafından öldürülen Mervegül'ün tabutunu kadınlar taşıdı

SONRAKİ HABER

18 gazetecinin yargılandığı davada sayı 20’ye çıktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa