08 Mart 2024 14:30

TTB Kadın Hekimlik Kolu: Kamuda kürtaj hakkı sağlansın, HPV aşı takvimine alınsın

TTB Kadın Hekimlik Kolu ile Ankara Tabip Odası Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Komisyonu 8 Mart'a ilişkin yaptıkları açıklamada, HPV aşısının devlet ödemesi kapsamına alınmasını talep etti.

Fotoğraf: Kübra Kırımlı/Evrensel

Paylaş

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kadın Hekimlik Kolu ile Ankara Tabip Odası Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Komisyonu, TTB Genel Merkezinde 8 Mart’a ilişkin açıklama yaptılar.

8 Mart’a dair sağlıkta 8 talepleri olduğunu açıklayan kadın hekimler, “Tıp eğitiminde toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı derslerin zorunlu olmasını, cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerinin ücretsiz kolay ulaşılabilir olmasını, kamu hastanelerinde isteğe bağlı tıbbi kürtaj hakkının yeniden tesis edilmesini ve ücretsiz HPV aşısının aşı takvimine girmesini istiyoruz” dediler.

Açıklamayı Dr. Ebru Demirel ile Dr. İlkay Çelik okudu. Açıklamada, “Üretim ilişkilerinin değiştiği ve dünya düzeninin kapitalist, rantçı, erkek egemen halini almaya başladığı zamanlardan bu yana, kadınlar yaşanabilir bir dünya için; eşitlik, adalet, barış için sırt sırta verip mücadelelerini sürdürüyor güçlerini birbirlerinden alıyorlar. 20 yılı aşkın süredir Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birinci basamak özelleştirilmiş, kamu hastaneleri, üniversite hastaneleri borçlandırılarak ödeneksizlik, kısıtlamalar ve birçok imkansızlıklar ile baş başa bırakılmış, birçok temel tedavi uygulamalarının hayata geçirilemediği sağlık alanlarına dönüştürülmüş, sağlık alanı kışkırtılmış talep ile Sağlık Bakanı’nın da bizzat sahibi olduğu özel hastanelere peşkeş çekilmiştir. Sağlığın en temel uygulamalardan itibaren paralı hale geldiği bu sistemde sınıf ayrımı derinleşmiş, kadınlar, özel gereksinimleri ile en fazla zarar gören grup haline gelmiştir” denildi.

“YOKSUL KADINLAR SEÇENEKSİZ BIRAKILMIŞTIR”

“Üreme ve cinsel sağlık hizmetleri birinci basamakta neredeyse durdurulmuştur” denilen açıklamada, “23 yıldır iktidarda olanlar, kadınlara evde oturmayı, kahkaha atmamayı, üç çocuk doğurmayı, kısacası kendi bedenleri ve yaşamları hakkında erkeklerin karar veren olduğu yaklaşımını, her geçen gün daha da gerici, cüretkar şekilde dillendirmiş, örtük ve açık politikalarıyla, kadınlar üzerindeki tahakkümlerini derinleştirmeye çalışmışlardır. İktidarın gerici söylemleri nedeniyle yasal hak olan kürtaj kamu hastanelerinde tıbbi endikasyon dışında yapılmamaya başlanmıştır. Çocuk sahibi olmak istemeyen kadınlara tek adres özel hastaneler gösterilmiş, özellikle yoksul kadınlar seçeneksiz bırakılmıştır” ifadelerine yer verildi.

"Bilimsel araştırmalar göstermektedir ki; kadınlar için son yıllarda yaygınlaşmakta olan rahim ağzı kanseri, HPV aşısı ile önlenebilmekte, mevcut hastalığın ilerlemesi durdurulabilmektedir" denilen açıklamada, “Rahim ağzı kanserini bir anda önlenebilir kanser sınıfına sokan ve tıbben devrim niteliğinde bir buluş olan HPV aşısının ücretsiz, çocuk yaş grubundan itibaren aşı takvimine alınması gerekmektedir. Toplumun sağlığını değil sermayenin sağlığını önceleyen iktidar, birçok koruyucu sağlık hizmetinin verilmemesi gibi bir yıl önce sözünü verdiği HPV aşısı konusunda da herhangi bir adım atmamıştır” denildi.

“KADIN DOSTU ŞEHİRLER İSTİYORUZ”

Depremin üzerinden bir yılı aşkın süre geçmiş olmasına rağmen kadınların hala çadır ve konteynır kentlerde yaşamını sürdürdüğüne dikkat çekilen açıklamada, “Eskisine oranla çok daha zor koşullarda ördükleri gibi, şimdi de bütün bu olanaksızlıklar içinde mücadelelerine devam ediyorlar. Ne genel ne de yerel seçimlerde toplumsal cinsiyet eşitlikçi perspektif olması gereken yeri alabilmiştir. Kadın taleplerine seçim programlarında yeterli önemin verilmediğini görüyoruz. Özellikle şiddetin önlenmesi ve kadın sağlığı hizmetlerinin geliştirilmesinde birçok uluslararası sözleşmece de yerel yönetimlerin önemi vurgulanmıştır. Haklarımıza, sağlığımıza, yaşamlarımıza ağır tehditlerin olduğu bir dönemde kadınları görmeyenlere oy yok diyoruz! Kadın dostu, eşitlikçi, güvenilir şehirler istiyoruz” denildi.

İstanbul Sözleşmesi’nin feshi, 6284 sayılı kanunun etkin uygulanmaması ve cezasızlık politikası, iktidarın kadın düşmanlığını apaçık ortaya olduğu ifade edilen açıklamada, “Sağlık sistemi içerisinde kadına yönelik şiddete karşı önerilen mekanizmalar uygulanmamakta, şiddetin önlenmesi ve kadının korunmasında en önemli ayaklardan biri olan sağlık kurumlarında bu mekanizmaların hayata geçirilmesine yönelik tek bir adım atılmamaktadır. Daha geçen hafta başında en az 7 kadının eşleri veya partnerleri tarafından öldürüldüğü haberini aldık. Artık erkek şiddeti ile daha fazla eksilmeye tahammülümüz kalmadı! Kadın cinayetleri politiktir! Erkek şiddetinin toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaşamın her alanında inşa edilmesiyle biteceğinin farkındalığıyla, mücadelemizi her alanda vermeyi sürdürüyoruz” ifadelerine yer verildi.

TTB’nin 8 Mart'a dair sağlıkta 8 talebi şöyle:

  1. Çalışan kadınlar için kadın dostu güvenli alan, cinsel sağlık ve üreme sağlığı odası, emzirme için uygun alan ve çocuklar için kreş istiyoruz.
  2. Hem anne hem baba için en az altı ay devredilemez ücretli ebeveynlik izni istiyoruz.
  3. Tıp eğitiminde toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı derslerin zorunlu olmasını talep ediyoruz.
  4. Cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerinin ücretsiz kolay ulaşılabilir olmasını, kamu hastanelerinde isteğe bağlı tıbbi kürtaj hakkının yeniden tesis edilmesini istiyoruz.
  5. Ücretsiz HPV aşısının aşı takvimine girmesini istiyoruz.
  6. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali ve 6284 sayılı yasanın etkin uygulanmasını talep ediyoruz.
  7. Tüm sağlık çalışanlarına kadına yönelik şiddete toplumsal cinsiyete duyarlı yaklaşım ile psikolojik ilk yardım eğitimi kampanyası yapılmasını istiyoruz.
  8. Her hastanede toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleme birimleri oluşturulmasını istiyoruz.

(Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Kürecik’te baraj protestosu

SONRAKİ HABER

GATES Endüstriyel Metal’de işçiler greve çıktı: İşçiler haklarını grevle söke söke kazanacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa