08 Mart 2024 20:34

Mülteci kadınlar çoklu ayrımcılığa maruz kalıyor

Kadınlar Almanya’daki konaklama yerlerinde cinsel ve diğer şiddetin yanı sıra ırkçılığa da maruz kalıyor.

Fotoğraf: Unsplash

Paylaş

Annika GEIS
Junge Welt

Geçen yıl Almanya’ya yapılan sığınma başvurularının sayısı Federal Cumhuriyet tarihindeki en yüksek dördüncü seviyeye yükseldi. Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF), çoğu Suriye, Türkiye ve Afganistan’dan gelen 350 binden fazla sığınma başvurusunu kabul etti. Kadın Hakları İnsan Haklarıdır (FIM) derneğine göre bu sığınma başvurularının yüzde 30’undan fazlası kız çocukları ve kadınlar tarafından yapıldı. Savaştan, iklim değişikliğinden ya da siyasi zulümden kaçıyorlar ama aynı zamanda cinsel şiddetten, zorla evlendirmeden, insan kaçakçılığından, ümitsizlikten ve yoksulluktan da kaçıyorlar.

Ancak daha iyi bir gelecek ve toplumsal ilerleme olanağı, doğrudan yoksullukla bağlantılı olan eğitim eksikliği nedeniyle sekteye uğruyor. İlkokul çağındaki mülteci çocukların yalnızca yüzde 65’i okula gidiyor. Karşılaştırıldığında, ilkokula giden çocukların küresel ortalaması yüzde 90’dır. Cinsiyete özel bir bakış açısıyla bakıldığında, kızlar özellikle eğitim fırsatlarının eksikliğinden muzdarip. Yoksul aileler okul ücretlerini, öğrenim materyallerini ve hatta okul üniformalarını bile finanse edemiyorsa, eğitimden vazgeçip ev işlerini desteklemek zorunda kalanlar öncelikle kızlar ve genç kadınlar oluyor.

Almanya’da kadın mültecilerin neredeyse yarısı 35 yaşın altında. Özellikle Afrika ülkelerinden kadınların Almanya’ya giden zorlu kaçış yolunu tek başlarına üstlenmeleri dikkat çekiyor. Bu nedenle, özellikle savunmasız olan bu kişilere Almanya’ya vardıklarında uygun desteğin sağlanması acil; ancak bu her zaman başarılamamakta. FIM, web sitesinde, genel konut sıkıntısı nedeniyle mültecilerin sıklıkla çok uzun süre ortak konutlarda yaşadıklarını açıklıyor. Oradaki yaşam koşulları özellikle kadınlar için çok zor. Sıkışık koşullar “şiddete, saldırıya ve sosyal kontrole maruz kalma” riskini artırıyor. Psikolojik stres aynı zamanda travmatik deneyimlerle baş etmeyi de zorlaştırıyor. Ayrıca dışarıdan saldırılar da oluyor. Şubat ortasında, Nürnberg’deki bir sığınma merkezindeki eski bir güvenlik görevlisi, iki kadına 67 kez tecavüz etmekten on yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bayerischer Rundfunk, "Sanığın kadınları kitlesel olarak tehdit ettiğini" bildirdi, "kendisine uymamaları halinde çocuklarının ellerinden alınmasını sağlama yetkisine sahipti."

Kadınlar Almanya’daki konaklama yerlerinde cinsel ve diğer şiddetin yanı sıra ırkçılığa da maruz kalıyor. Sürgündeki Kadınlar derneğinden kadın hakları aktivisti Elizabeth Ngari, “Birçok kadın bu koşullar nedeniyle (yeniden) travma yaşıyor. Zaten zor olan durumları daha da kötüleşiyor” diyor.  Dernek, diğer şeylerin yanı sıra, mülteci kadınların ırkçı ve ayrımcı deneyimleri nedeniyle kuruldu. Amacı, pek çok açıdan erkeklerin egemen olduğu, şekillendirdiği yaşama karşı, onurlu ve özgür bir yaşam için kadınlara destek olmak. Sadece birkaç gün önce Doberlug-Kirchhain’de mülteciler için ortak bir barınma yerine yönelik açık bir mektup yazdılar. Suçlama: ırkçılık, mahremiyet eksikliği ve eğitim ve entegrasyon tekliflerine zor erişim.

Mülteci kadınlar da iş piyasasına girerken erkek mültecilere kıyasla daha fazla eşitsizlikle karşılaşıyor; bu durum başka şeyler yanında sadece mesleki eğitim eksikliği, dil engeli veya kendileriyle seyahat eden çocuklara bakma ihtiyacından kaynaklanmıyor. Mülteci kadınların gelecek beklentileri söz konusu olduğunda, Charité’nin Kadın Mülteciler Araştırması (2017) sonuçlarına göre, yaşamda istikrar arzusu ilk sırada yer alıyor, ardından çalışma ve eğitim arzusu geliyor. Araştırma aynı zamanda Afganistan, Suriye, İran, Irak, Somali ve Eritre/Etiyopya menşeli altı ülkeden ankete katılan 639 mülteci kadının yüzde 72’sinin halihazırda mesleki deneyime sahip olduğunu gösteriyor.

İşgücü Piyasası ve Mesleki Araştırma Enstitüsü’nün geçen yıl yaptığı bir araştırma, mülteciler arasında başlangıçta sadece küçük cinsiyet farklılıkları olmasına rağmen, kadın mültecilerin dezavantajlı durumunun varışlarından beş yıl sonra bile devam ettiği sonucuna vardı. Bu nedenle kadınların istihdam oranları hem mülteciler hem de göçmenler arasında daha düşük olup, mülteci kadınlar kendilerini en düşük istihdam seviyesinde bulmakta.  Ve sözde cinsiyet farkı yıllar geçtikçe artıyor. Araştırmayı kaleme alanlar orta ve uzun vadede "kadın mültecilerin sürekli olarak düşük istihdam oranlarından sorumlu görünen şeyin, kümülatif dezavantajlar şeklinde ortaya çıkan dil becerileri, bakım sorumlulukları, aile dışındaki sosyal temaslar ve ayrıca fiziksel ve zihinsel sağlıktaki eksiklikler" olduğunu belirtiyor.

Bu sorunlar Almanya’da çok daha uzun süredir mevcuttu. 1960’lı yıllardan bu yana İtalya, Yunanistan, İspanya, Türkiye ve Yugoslavya gibi ülkelerden kadınlar, en düşük ücret gruplarında “misafir işçi” olarak çalıştırılmak üzere Almanya’ya geliyor. Her ne kadar “misafir işçi” terimi büyük oranda erkek çağrışımlarına ve hala da bu anlamlara sahip olsa da, işgücünün büyük bir kısmı aslında kadındı. Tahminlere göre yurt dışından gelen kadın işçilerin oranı 700 binin üzerindeydi. Günümüze benzer şekilde o dönemde de kadınlar geldiklerinde genellikle toplu küçük konaklama yerlerinde yaşıyorlardı. Dil ve entegrasyon kursları ile ilgili bir entegrasyon politikası yoktu. Almanya’da yalnızca 2000’li yıllarda tanıtıldı.

Her ne kadar pek çok kadının barınma durumu iyileşmiş olsa da, Almanya’da yoksulluk riskinin ne kadar eşitsiz dağıldığı artık emeklilik yaşında oldukları için özellikle açık. Türkiye’den gelen vatandaşlara ödenen ortalama emeklilik maaşı 363 avro, yoksulluk riski yüzde 55’in üzerinde. Karşılaştırıldığında, Almanya’da 65 yaş üstü kadınların ortalama yoksulluk riski oranı yüzde 15,5. Bu bulgular, kendi ülkelerinden Almanya’ya kaçan kadınlara yönelik entegrasyon ve eğitim tekliflerinin önemini göstermekte.

Çeviren: Semra Çelik

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Hakan Fidan Washington'da ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile görüştü

SONRAKİ HABER

EMEP Haliliye adayı Bakış, 8 Mart'ta kadınlarla bir araya geldi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa