Sofradan eksilen besinler sağlık problemlerine yol açıyor
İşçi sınıfının beslenme alışkanlıklarını ve bunun insan sağlığı üzerine etkilerini TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’yla konuştuk.
![Sofradan eksilen besinler sağlık problemlerine yol açıyor](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/257381.jpg)
Fotoğraf: DHA
Nisa Sude DEMİREL
İstanbul
Türk-İş’in verilerine göre 2024’ün şubat ayında açlık sınırı 16 bin 257 TL, yoksulluk sınırı ise 52 bin 955 TL oldu. Ücretlilerin yarısından fazlası asgari ücret alıyor. Bir asgari ücret açlık sınırına neredeyse denk iken, iki asgari ücret toplamı dahi yoksulluk sınırının altında kalıyor. Tüm bu ekonomik koşullarla beraber ise sebze, meyve, beyaz-kırmızı et emekçilerin sofrasından uzaklaşırken vitamin ve protein kaynaklarının yerini karbonhidrat ve şeker alıyor. İşçi sınıfının beslenme alışkanlıklarını ve bunun insan sağlığı üzerine etkilerini Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’yla konuştuk.
Özellikle kentleşmenin beslenme alışkanlıklarının besleyici ve sağlıklı olmaktan ciddi anlamda uzaklaşmasına yol açtığını ifade eden Fincancı, “Özellikle kentleşmeyle beraber kırsal alanda tarım, hayvancılık gibi bu topraklara özgü çalışma ortamlarının hayatımızdan çıkmasına ve kentlerde özellikle de ekonomik koşullar nedeniyle çok da sağlıklı olmayan beslenme koşullarının hayatımıza dahil olmasına neden oldu. Çünkü kentleşmenin bu boyuta ulaşmadığı noktalarda kentte yaşansa da kırsal bölgede mutlaka tarım ya da hayvancılıkla uğraşan aile bireyleri, dolayısıyla oradan gelen besleyici birtakım gıdaların olanağını yaratıyordu” dedi.
"ÇİFTÇİ VE BESİCİ BİTİRİLDİ, İŞÇİ SINIFININ BESLENME ALIŞKANLIKLARINI ETKİLEDİ"
Bugün tarım ve hayvancılığın neredeyse tükenme noktasına gelmesiyle beraber böyle bir beslenme desteğinin de mümkün olmadığını ifade eden Fincancı, “Bulgur, kurutulmuş et, kavurma gibi kırsal bölgeden getirilen klasik yiyecekler vardı. Kırsalda giderek yok olan bu durum kentlere göç etmiş işçi sınıfının beslenme alışkanlıklarını da değiştirdi” diye konuştu. Fincancı, bu durumun kente gelen yurttaşların açlık sınırındaki oldukça sınırlı bütçesiyle en ucuz gıda malzemesine yöneldiğini ve gittikçe karbonhidrat ağırlıklı hale gelen, sebze ve meyve tüketiminin neredeyse yok olduğu, etin ise hiç olmadığı beslenme koşullarının ortaya çıktığını anlattı.
Beslenme alışkanlığı kaynaklı hastalıklar |
Görülme sıklığı ve sonuçları |
Obezite | Dünyada her yıl 3 milyona yakın kişi obezite nedeniyle hayatını kaybediyor. Diyabet, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, felç gibi hastalıkların riskini artırırken nefes almada problemlere sebep olabiliyor. |
Çocuklarda büyüme ve gelişme gerilikleri | Bu geriliklerin nedenlerinin başında beslenme geliyor. Özellikle protein kaynaklarından uzak kalmak çocuklarda boyun kısa kalması gibi fiziksel etkilerin yanı sıra zihinsel problemlere de yol açabiliyor. |
Çocuklarda raşitizm | Zonguldak bölgesi işçi çocuklarında yapılan bir araştırmada raşitizm oranının yüzde 59.8 olduğu kaydedildi. |
Bodurluk |
Beslenme yetersizliği çocuklarda bodurluk olarak gözlemleniyor. Türkiye’de 5 yaş altı çocuklarda bodurluk oranı neredeyse yüzde 10. Ayrıca bodurluğun yanı sıra diyabet de gözlemlenebiliyor. |
Guatr |
Guatrın önüne geçmenin yolu vitamin ve protein kaynaklarını beslenme rutinine dahil etmek. Guatr boyunda şişliğin yanı sıra yutma güçlüğü, öksürük, nefes darlığı ve ağrıya da sebep olabiliyor. |
Kalp ve damar hastalıkları | Kalp ve damar hastalıklarında da genetikle beraber beslenme de önemli risk faktörlerinden. Doymuş yağ, sürekli karbonhidrat tüketimi de damar tıkanıklığı vb. pek çok soruna yol açıyor. |
Ağız ve diş sağlığı sorunları | Karbonhidrat ve şeker ağırlıklı beslenme bakteri üretimini ağızda artırarak ağızdaki plağı daha asidik hale getiriyor ve asit diş üzerinde erimelere ve çürüklere neden oluyor. |
OBEZİTE VE BODURLUK YAYGINLAŞIYOR
Bu tipte bir beslenme düzeninin sonucu olarak özellikle obezitenin ciddi bir sorun haline geldiğini vurgulayan Fincancı, bunun yanı sıra şeker hastalıklarıyla karşı karşıya kalındığını ve kalp-damar hastalıklarının da ciddi bir sorun haline geldiğinin altını çizdi.
Çocuklar açısından ise zeka gelişimi, büyüme ve gelişim açısından problemler gözlemlendiğini söyleyen Fincancı, çocuklar açısından gittikçe yaygınlaşan bodurluğu ise şöyle anlattı: “Bodurluk özellikle deprem bölgesinde çok yaygın, üretim bitti, işsizlik had safhada. Çocukların sağlıklı beslenme olanağının ortadan kalkmasının etkileri bodurluk üzerinden görülebiliyor. Bodurluk ciddi bir boyuta ulaşmış durumda, özellikle 6 aydan uzun süre yetersiz beslenen çocuklarda görülen problemleri gözlemleyebiliyoruz. Türkiye genelinde yapılan bir çalışma da bize benzer bir tabloyu gösterebilir. Özellikle de ekonomik koşulları oldukça sınırlı olan işçi sınıfı açısından. Çünkü Türkiye nüfusunun neredeyse yarısı açlık sınırının altında ücret alıyor. İki ücret dahi yoksulluk sınırının altında kalıyor”
Evrensel'i Takip Et