10 Mart 2024 15:33

EMEP Ankara İl Örgütü: Emekten yana yönetim halkın katılımı ve birlikte mücadelesiyle mümkün

Emek Partisi Ankara İl Örgütü adaylarının da katılımıyla kahvaltı etkinliği düzenledi.

Fotoğraf: Evrensel

İlin detaylı sonuçları için tıklayın...
Paylaş

Emek Partisi Ankara İl Örgütü seçime ilişkin dayanışma kahvaltısı düzenledi. Emekten yana, demokratik ve halkçı bir yerel yönetimin; işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler ile birlikte mücadelesi ile mümkün olduğunu vurgulayan EMEP Ankara İl Yöneticisi Hilal Kılıç, "Tüm işçileri, emekçileri, kentlerini kendi iradeleriyle yönetmek üzere emekten yana adayları desteklemeye çağırıyoruz” dedi.

Düzenlenen kahvaltıda konuşan EMEP Ankara İl Yöneticisi Hilal Kılıç, işçilerin, emekçilerin geçim sıkıntısı ile boğuştuğunu, ücretlere gelen zamların beklentileri karşılamadığını, art arda gelen zamlarla halkın canından bezdiği günlerde yerel seçimlere gidildiğini vurguladı. Tek adam yönetiminin sermayeden yana yürüttüğü politikalarının devamı için baskıyı artırdığını belirten Kılıç, "Ekonomik olarak böyle ağır koşullar yaşarken bir yanda da siyasi olarak ağırlaşan koşullar altındayız. Kutuplaştırma ve düşmanlaştırma, kendi gibi düşünmeyeni ötekileştirme politikaları ile iktidar kendi yerini tahkim etme yollarını arıyor. 'Biz kazanırsak Gazze kazanacak' gibi söylemler üretiyorlar. Ama bir yandan İsrail devletinin, Filistin halkına yönelik olarak bir kırıma dönüştürdüğü saldırılarına her geçen gün bir yenisi eklenirken Erdoğan liderliğindeki AKP hükümeti sözde tepkilerle yetinerek askeri ve ticari ilişkileri devam ettiriyor. Kar ve ranta dayalı politikaları çevre ve insan sağlığı açısından uygun olmamasına dair sayısız uyarı yapılmasına rağmen yaşanan İliç maden faciası gibi korkunç sonuçları olan faciaların zeminini hazırlıyor” dedi.

İktidarın, gücünü yerel yönetimler aracılığıyla perçinleme hedefinde olduğunu ifade eden Kılıç şöyle devam etti: "Biliyoruz ki, sermaye ve onların temsilcisi partilerin gözünde belediyeler birer kâr ve rant alanıdır. Aralarındaki kavga da kâr ve rantın paylaşılması kavgasıdır. İşte bu sermaye belediyeciliği anlayışı nedeniyle hizmetler özelleştirildi, yaşam alanlarımız yağmalandı. Bu anlayış tüm yerel hizmetleri parayla alınır satılır hale getirdi."

"ANKARA MEMUR DEĞİL İŞÇİ KENTİDİR"

Ankara’da kamu kurumlarının merkezi yapılarının bulunması nedeniyle bir “memur şehri” olarak anıldığını fakat giderek büyüyen organize sanayi bölgeleri, askeri sanayi ve buna bağlı yan sanayisinin, merkez ve çevre ilçelerde yer alan fabrika/işletme sayılarının artışıyla Ankara’nın bir işçi kenti olduğunu ifade eden Kılıç, "Ankara’da da işçiler dönem dönem sendikalaşma, ücret, çalışma koşullarının düzeltilmesi vb. taleplerle mücadeleler gündeme geliyor. Yakın dönemden Patiswiss ve Mitaş'ta yaşananlar bu mücadelelerin örnekleri. Hizmetler özelleştirildiğinden yoksul halk kesimlerinin barınma, eğitim, sağlık ve beslenme gibi temel haklardan yoksunluğu giderek artarken AKP iktidarında bu yoksunluk daha da derinleşmiştir” dedi.

Kılıç, Ankara’nın sorunları şöyle anlattı: "Trafik sorunu giderek büyüyen bir şehir haline geldi Ankara. Ücretsiz ya da düşük bir ücret karşılığı olması gerekirken ulaşım ücretleri bugün işçi ve emekçiler, öğrenciler için bütçelerinde önemli bir gider kalemi. Ekonomik krizle birlikte alım gücünün hızla düşmesi ve artan kiralarla konut sorunu daha da artmıştır. Güvenli ve ucuz toplu konutların yapılması yerine kentler yıllardır müteahhitlerin ve rant çevrelerinin talanına terkedilmiş durumda. Ucuz ve nitelikli sosyal etkinliklere ulaşmak ise neredeyse imkansız. Sosyal hizmetlerin yetersizliği ise engelli, hasta ve yaşlıların kentteki her türlü hizmete erişimini zorlaştırmaktadır. Yerel yönetimlerin kadınların çözüm bekleyen sorunlarını çözmek için yapabileceği somut çok şey olmasına karşın hizmetlerin bunun çok uzağında. Her belediyenin yükümlülüğü olmasına rağmen 6 milyon nüfuslu Ankara’da 1’i büyükşehire ait olmak üzere toplam dört sığınma evi bulunuyor. Belediyeler kreşler, kadın danışma merkezleri, hasta ve yaşlı bakım merkezleri, güvenli parklar, sokaklar, sosyal alan gibi ihtiyaçları da karşılamakla yükümlüdür."

"HALKÇI BİR YEREL YÖNETİM HALKIN KATILIMIYLA MÜMKÜN"

Kılıç, “Emekten yana demokratik ve halkçı bir yerel yönetim; işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler ile birlikte halkın katılımı ve birlikte mücadelesi ile mümkündür. Tam da bu dönemde halkın yaşadığı mahalleden, çalıştığı iş yerinden, okuduğu okuldan yerel yönetime doğrudan katılacağı bir yerel yönetim anlayışı ile yola çıktık. Partimiz belediye başkan adayları ve her ilçede yer alan belediye meclis üyesi adayları ile birlikte Ankara'nın tüm ilçelerinde seçime girmiştir. Tüm işçileri, emekçileri, kentlerini kendi iradeleriyle yönetmek üzere emekten yana adayları desteklemeye çağırıyoruz” dedi.

Kılıç, konuşmasının ardından EMEP’in belediye adaylarını tanıttı.

(Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Koronavirüs salgınının üzerinden 4 yıl geçti: Aşı karşıtlığı engellenmeli

SONRAKİ HABER

Evlerini alamayan Fikirtepeliler, Murat Kurum'u protesto etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa