11 Mart 2024 13:47

EMEP: Gazi Katliamı gibi katliamların yaşanmaması için mücadeleyi yükseltelim!

EMEP Gazi Katliamı’nın bütün inanç ve mezheplerden Türkiye halkının kardeşliğine, yönelik bir saldırı olduğunu belirterek “Gazi Katliamı gibi katliamların yaşanmaması için mücadeleyi yükseltelim” dedi

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Emek Partisi (EMEP), Gazi Katliamı nedeniyle bir açıklama yayımladı. EMEP Genel Merkezi imzasıyla yapılan açıklamada, 12 Mart 1995’te dört kahvehane ve bir pastanenin otomatik silahlarla taranması ve ardından başlayan protesto gösterilerine polisin ateş açması üzerine 17 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin yaralandığı Gazi Katliamı ve sonrasında açılan davanın adaletin sağlanmadığı davalar arasında yer aldığı hatırlatıldı.

“Maraş, Sivas ve Gazi Mahallesi gibi katliamların bir daha yaşanmamasının koşulu demokrasi mücadelesinin yükseltilmesidir” çağrısı yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Gazi Katliamı’nın yaşandığı dönemde Başbakan Tansu Çiller, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir’di. Bu kadronun gölgesi altında Türkiye gözaltında kayıplar, gazeteci cinayetleri, 1000 operasyon, ‘Beyaz Toroslar, yerinde infaz ülkesi haline gelmiş ‘Yeşil’ lakaplı şahıs bütün bu yıllarda işlenen katliam ve cinayetlerin faillerinin hepsinin temsili haline gelmiş, içine bütün pisliklerin atıldığı boş bir çuval gibi kullanılmıştı.

Gazi, mezheplere dayanan fay hatlarını oynatarak bölge demografisini yeniden düzenlemeyi ve devlet nüfuzunu perçinlemeyi amaçlayan Maraş ve Çorum Katliamlarının devamında yer alan bir katliamdır. Aynı karanlık güçler ’90’lı yıllar boyunca Kürt bölgesinde sürdürülen ‘düşük yoğunluklu savaş’ta birçok toplu katliama imza attılar, Sivas-Madımak’ta da canlı canlı insan yaktılar.

Ne var ki kitle kıyımları ’90’lı yıllarda son ermedi. Suruç’ta canlı bomba patlatılması, 10 Ekim Gar Katliamı ve ardından sağda solda patlayan bombalamalar insanları şok, korku, şiddetin devam edeceği endişesi içine sokarken bu katliamların görünür faillerinin gerçek sahipleri de istedikleri düzenlemeyi yapabilmektedirler.

Gazi Katliamı sadece Alevi yurttaşlara yönelik bir saldırı değildir. Bu saldırı, bütün inanç ve mezheplerden Türkiye halkının kardeşliğine, demokratik hak ve özgürlüklere yönelik bir saldırıdır.” (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Müslüme Yağal davasında istinaf Hasan Yağal’ın cezasını 45 yıl 12 aya yükseltti

SONRAKİ HABER

Genç Hayat Kültür Sanat Ödülleri genç yazarları imza gününde buluştu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa