Genç Hayat Kültür Sanat Ödülleri genç yazarları imza gününde buluştu
Genç Hayat Kültür Sanat Ödüllerinin geçen sene "Özgürlük" temasında dereceye giren eserlerinden oluşturulan kitabın imza gününde Genç Hayat okurları, eser sahipleri ve jüri üyeleri bir araya geldi.
Fotoğraf: Evrensel
Bu sene üçüncüsü gerçekleştirilecek olan Genç Hayat Kültür Sanat Ödüllerinin geçen sene "Özgürlük" temasında dereceye giren eserleri kitap haline getirildi. 2023 yılı Genç Hayat Kültür Sanat Ödülleri eserlerinden oluşturulan kitabın imza günü ise Genç Hayat okurlarının, eser sahiplerinin ve jüri üyelerinin katıldığı etkinlik ile Halkapınar Meslek Fabrikası’nda gerçekleştirildi.
“HEM ÜLKEMİZİN HEM DÜNYAMIZIN İLK ÖNCE BARIŞA İHTİYACI VAR”
Etkinlikte söz alan İzmir Genç Hayat İl Sorumlusu Ilgın Çeribaş, “Bu yıl eserlerimizde ‘savaş ve barışı’ tartışacağız. Ülkemiz ve dünyamızın içinde bulunduğu şu süreçte, özellikle yanı başımızda İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıların arttığı, son verilere göre 72 bin yaralının, 30 bin kadar ölünün olduğu ve bunların yüzde 72’sinin çocuk ve kadınlardan oluştuğunu bildiğimiz bir gerçeklikte bugün belki de hem ülkemizin hem de dünyamızın ilk önce barışa ihtiyacı var. Batılı ülkeler İsrail'i destekliyor, Türkiye İsrail'in saldırılarına kaynak sağlamaya devam ediyor. Daha geçtiğimiz günlerde Filistin halkı için gönderilen yardım malzemelerinin olduğu bölge bombalandı. Şu an gündemimizde yoğun bir şekilde yer almasa da bir halk katledilmeye devam ediliyor. İnanıyoruz ki gençler, bulundukları alanlardan bu sesi yükseltmek üzere çalışacaklardır. Çünkü yaşları 20'yi bile geçmeyen bir toplam açısından hem ülkemizde hem dünyada sayısız katliama sayısız savaşa tanık olduk. Bu da tabii ki gençlik yıllarımızın baharı açısından hem üzücü hem kaygılandırıcı bir durum” diye konuştu.
“GERÇEĞİN SESİNE SAHİP ÇIKMAK İÇİN EVRENSEL’LE DAYANIŞMAYA”
Evrensel Gazetesi'ne yönelik baskı, sansür ve yasaklara da değinen Çeribaş sözlerini şöyle sürdürdü; "Genç Hayat dergisine ve okurlarına teşekkür ederiz. Bizler sizinle beraber bu yaratıcılığı ve gücü sağlayabiliyoruz. Evrensel Gazetesi ile dayanışmanın bugünlerde çok daha önemli olduğunu görüyoruz çünkü gazetemiz çok uzun yıllardır basın ve ilan yasağına karşı gerçekleri yazmaya devam ederek mücadele ediyor. Evrensel Gazetesi emeği, emekçinin ve gençliğin gerçek gündemini ele alan bir gazetedir. Gerçeğin sesine sahip çıkmak için herkesi Evrensel'le dayanışmaya davet ediyoruz.”
“SAVAŞIN KÖTÜLÜK GETİRDİĞİNİ ANLAYACAĞIZ”
Şiir kategorisi jüri üyesi Bilsen Başaran dereceye girenleri tebrik ederken, sanata ve sanatçıya verilen değerlerin altını çizdi.
Öykü kategorisi jüri üyesi Mazlum Vesek ise konuşmasını 21 Şubat Dünya Anadil gününe atıf yaparak hem Kürtçe hem Türkçe yaptı. “Bizler barış konusunda ısrarcı olduğumuzda savaşın dünyaya kötülükten başka bir şey getirmediğini tekrar anlayacağız” diyen Vesek, “Savaş ve Barış” temasına dair düşüncelerini ifade etti.
Öykü Kategorisi birincisi Merve Karakuş da “Genç Hayat'la tanışmam 6 Şubat depreminden sonra büyük harflerle özgürlük yazılmış afişi gördükten sonra olmuştu. Eserimde bir kadının tutsaklığını işlerken vermek istediğim gizli mesajlarda özgürlüğün bir yaşam sevinci olduğunu düşündüğüm için tutsaklığın ne denli bir şey olduğunun da altını çizmek istedim” dedi.
Söz alan Resim kategorisinden Elif Naz Özkan, “Eserimi tamamlarken kadınlara özgürlüğün onlar için ne anlama geldiğini sorup bu şekilde inşa ettim. Benim içinse özgürlük bardağın boş değil dolu tarafından bakmak. Ben farklı bir platformda olsaydım düşüncelerimi bu şekilde ifade edebileceğimi düşünmüyorum. Bu yüzden Genç Hayat ekibine onların bize teşekkür ettiği gibi teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“ÖZGÜRLÜĞÜMÜZDE BİRBİRİMİZLE ZİNCİRLENİYORUZ”
Şiir kategorisi birincisi Tuğçe Merkozlu, “Genç Hayat'la tanışmam benim de geç oldu fakat neden denemiyorum diye düşündüğümde katıldım. Özgürlük ise herkes tarafından farklı algılanıyor. Felsefeye baktığımızda determinizmden farklı olarak görürken politikada hükümetten, baskın güçlerden bağımsız olmak olarak düşünüyoruz. Geçtiğimiz günlerde 8 Mart’ı kutladık. Kadınların pek çok özgürlüğünün erkeklerin temeli üzerinden oluştuğunu düşünebiliyoruz ama özgürlüğümüzde birbirimizle zincirleniyoruz. Herkesin bir cinsiyet ayrımından uzak kalarak daha özgür hissettikleri bir ülkede görüşebilmek dileğiyle” ifadelerini kullandı.
Fotoğraf birincisi Uğurcan Yıldız ise “Herkese göre özgürlük farklıdır. Bana göre özgürlük sabahın altısında kalkıp gece geç saatlerinde eve dönenlerin patronlara, sermayedarlara karşı çıkması, greve gitmesi özgürlüktü. Eserimde ise Yemek Sepeti işçilerinin patronlarına karşı greve çıkmasını çekmiştim” dedi.
“ÖZGÜRLÜĞÜN YOLU MÜCADELE ETMEK”
Deneme kategorisinden Barış Karakuş, “Eserimde, insanların özgürlüğünün farkına varamadığını, farkına vardıkları anda aslında bazı zincirleri kırıp her şeyi yapabileceklerinden bahsettim. Burada bizi kısıtlayan sansüre ve baskıya karşı mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu şekilde mücadele edersek gençliğin özgürce fikirlerini söylediği Türkiye yakındır. Çünkü bizi kısıtlayanlar kendileri gibi olmamızı istiyorlar. Biz buradayken özgürüz fakat buradan çıkıp fabrikalara, okullara gittiğimizde bizim özgürlüğümüzü kısıtlayacak çok fazla kişiyle karşılaşacağız fakat bunu engellemek de bizim elimizdedir” diye konuştu.
Resim kategorisi ikincisi Damla Demir, “Eserimde kendini duvarlardan yıkıp doğaya doğru uzanan bir figürü anlatmak istedim. Figüre ise bir cinsiyet tanımadım çünkü resme bakan herkes resimde kendisini görebilsin istedim” diye ekledi. Şiir kategorisinden Nihan: “Mesleğim gereği cezaevinin önünde beklerken ağlayan bir kadın gördüm yanına gidip neden ağladığını sorduğumda ise kimliğini unuttuğu için görüşe giremediğini ya da içerideki yakınını çok özlediğini ve bu yüzden duygulandığını düşünürken o kadının cevabı 'Babamın gözleri bozulmuş' idi. Babam uzun süre uzaklara bakmadığı için gözleri bozulmuş.' Uzun süre dört duvar arasında sadece duvarlara bakarken gözlerinin numarası artmış. Ben ise oradan çıkıp eve doğru yürürken dosdoğru ileriye baktığımda ve sonunu göremediğim kadar uzaklara bakabildiğimi fark ettim. Umarım ki özgürlüğünüzün kıymetini anlamak için ondan mahrum kalmanız gerekmesin” diye konuştu.
Deneme kategorisi üçüncüsü Tuğba Özcan ise “Eserimde küçüklükte ve yetişkinlikte özgürlük kavramlarını ele aldım. Küçükken daha özgür hissederiz ama anne babamızın güdümü altındayızdır, yetişkinken ise kararlarımızı kendimiz verdiğimiz için daha özgür hissederken çocukluğumuzda ki özgürlük hissiyle aynı olmadığını görürüz. Özgür olmakla özgür hissetmenin arasındaki farkı bu şekilde anlattım. Bize kendimizi ifade etmek için alan tanıyan Genç Hayat'a teşekkür ederim” derken, şiir kategorisinden Onur Erten ise, “Özgür olmak birbirimizin özel alanına saygı duyduğunda başlamış oluyor. Umarım bir gün gençler ve bütün herkes bunu başarmış bir şekilde mutluluk konuşması yapıyor olacak. Herkese teşekkür ediyorum” dedi. (İzmir/EVRENSEL)