Savaşların en çok kazananı ABD silah tekelleri oldu
2019-2023 döneminde önceki dört yıla göre genel olarak dünya silah ihracatında ortalama yüzde 3.3’lük bir gerileme meydana gelirken, ABD’nin silah ihracatı aynı dönemde yüzde 17 arttı.
Fotoğraf: Pixabay
Yücel ÖZDEMİR
Köln
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından yayımlanan 2019-2023 yılları arasındaki silah ithalatı ve ihracatı raporu, savaşların en büyük kazananının ABD silah tekelleri olduğunu bir kez daha çarpıcı olarak ortaya koydu. 2019-2023 döneminde önceki dört yıla göre (2014-18) genel olarak dünya silah ihracatında ortalama yüzde 3.3’lük bir gerileme meydana gelirken, ABD’nin silah ihracatı aynı dönemde yüzde 17 arttı. Bu da özellikle Ukrayna Savaşı’nın asıl kazananının ABD silah tekelleri gerçeğini bir kez daha gösterdi.
Bu ihracat ABD’nin en büyük silah tekelleri olan Lockheed Martin, RTX (eski adı Raytheon Technologie), Northrop Grumman, Boeing ve General Dynamics’in cirolarına yansıdı. Örneğin Lockheed Martin 2020’de 62.5 milyar dolar olan cirosunu 2022’de 63.3 milyar dolara, Northrop Grumman da 2020’de 31.4 milyar dolar olan cirosunu 32.4 milyar dolara çıkardı.
SİLAH SANAYİSİNİN ABD EKONOMİSİNE ETKİSİ
Silah sanayisinde elde edilen kârlar ABD ekonomisindeki büyümeyi de etkiliyor. Resmi rakamlara göre 2020’de yüzde 2.7 küçülen ekonomi, koronavirüs dönemi ve 2021’de devletin yaptığı destekler sayesinde yüzde 5.9 büyüdü. 2022 ve 2023’te ise büyüme oranları yüzde 2’nin üzerinde tutuldu. 2028’de kadar aynı büyüme eğiliminin devam etmesi bekleniyor. Ekonominin küçülme yerine büyüme evresinde olmasında silah ihracatındaki rekor artışın da önemli bir payı bulunuyor.
SIPRI’nin raporunu hazırlayan ekipte yer alan Matthew George’nin “ABD, dış politikasının önemli unsuru haline getirdiği silah tedarikçiliğini küresel düzeyde genişletti ve daha önce görülmemiş düzeyde çok ülkeye silah sattı” değerlendirmesi önemli. Ukrayna savaşı, İsrail’in silahlandırılması ve Çin-Hindistan geriliminin asıl olarak ABD ve diğer batılı kapitalist ülkelerin silah tekellerinin işine epey yaradığı anlaşılıyor.
UKRAYNA SAVAŞI VE AVRUPA’NIN SİLAH KARNESİ
SIPRI raporu Alman basınında ağırlıklı olarak “Avrupa silah ithalatını iki katına çıkardı” şeklinde verildi. Ancak Ukrayna da Avrupa’ya dahil edildiği için doğal olarak böyle bir sonuç çıkıyor. Zira, ABD tarafından satılan silahların büyük bir bölümü doğrudan Ukrayna Savaşı’na gitti.
Savaş nedeniyle Avrupa ülkelerinin silah ithalatı 2019-23 döneminde 2014-18 dönemine kıyasla yüzde 94 arttı. En az 30 devletin şubat 2022’den itibaren Ukrayna’ya askeri yardım olarak büyük miktarda silah tedarik etmesinin ardından Ukrayna, 2019-23 döneminde Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise dördüncü büyük silah ithalatçısı oldu. Avrupa’nın satın aldığı silahların yüzde 55’i ABD tarafından karşılandı. Bu oran 2014-18 yılları arasında sadece yüzde 34 idi. Sadece bu fark bile Ukrayna savaşının ABD’li silah tekellerine ne kadar yaradığını net olarak gösteriyor.
AB Komisyonu, geçen hafta ilan ettiği “Savunma Stratejisi”nde AB’nin ABD’den aldığı silah oranı yüzde 63 olarak ifade edilmişti. Bu nedenle aşamalı olarak ABD yerine Avrupalı tekellerden silah temin edilmesi gerektiği ifade edilmişti.
Almanya’nın dünya silah pazarındaki payı önceki dört yıla göre çok fazla değişmemekle birlikte en önemli müşterisinin Ukrayna olduğu raporda da ifade ediliyor. Federal Ekonomi Bakanlığına göre Alman hükümeti sadece geçen yılın ilk üç çeyreğinde Ukrayna’ya 3.3 milyar avro değerinde silah ihracatına izin verdi. Bu da önümüzdeki dört yıllık verilerde tablonun değişebileceğini gösteriyor.
FRANSA, RUSYA’NIN PAZARINA GİRDİ
2014-18 dönemi ile kıyaslandığında Fransa ve Rusya’nın yer değiştirmesi dikkat çekici. Rusya ürettiği silahları yurt dışına satma yerine Ukrayna Savaşı nedeniyle kendi ihtiyacını karşılamak üzere tutmayı tercih etti. Bu nedenle, daha önce dünya silah pazarının yüzde 20’sini elinde tutan bir ülke iken, son dört yıl içinde pazarın yarısını kaybetmiş görünüyor. Yüzde 3.3’lük daralmada bunun da bir payı bulunuyor.
Fransa ise bu dönemde en fazla pazar payını artıran ülke oldu. Daha önce yüzde 5-7 bandında bulunan Fransa’nın silah pazarındaki payı son dört yıl içinde yüzde 11’e kadar çıktı. Fransa’nın silah ihracatı 2014-18 ve 2019-23 yılları arasında yüzde 47 oranında artarken, ilk kez Rusya’nın önünde ikinci en büyük silah ihracatçısı oldu. Fransa’nın silah ihracatının en büyük payını ( yüzde 42) Asya ve Okyanusya’daki ülkeler, yüzde 34’ünü Ortadoğu ülkeleri oldu. Keza Fransa’nın silah ihracatının tek başına en büyük alıcısı, yaklaşık yüzde 30’luk payla Hindistan olması da ayrıca dikkat çekici. Hindistan’ın en önemli tedarikçilerinden biri daha önce Rusya idi. Fransız silah ihracatındaki artışındaki başlıca nedeni Hindistan, Katar ve Mısır’a yapılan teslimatlar oldu. Hindistan son beş yıl içinde dünyada en fazla silah satın alan ülke olurken, Katar üçüncü, Mısır da yedinci oldu.
Bunların yanı sıra en fazla silah satın alan ülkelerin başında Suudi Arabistan (2.sırada), Ukrayna (4), Pakistan (5) ve Japonya (6), Avustralya (8), Güney Kore (9) geliyor. Son üç ülkenin ABD’nin Çin’i Asya Pasifik’te çevreleme stratejisi çerçevesinde silahlandığı biliniyor. Bu da, savaşın olup olmayacağından bağımsız olarak, ABD’nin izlediği gerilimli dış politika ve stratejisinin asıl olarak ABD’li silah tekellerinin işine yaradığını bir kez daha ortaya koyuyor.
Son yıllarda silah sanayisine yapılan yatırımlar, artan savaşlar ve yeni pazarlar Türk silah tekellerinin de işine yaradı. Türkiye karşılaştırılan 5’er yıllık dönemler arasında silah satışını yüzde 106 artırdı. Türkiye, dünyanın en büyük 11. silah ihracatçısı konumuna yükseldi. Türkiye’nin silah ihracatında Birleşik Arap Emirlikleri yüzde 15’lik payla ilk sırada yer aldı.
SIPRI’nın raporunda Türkiye silah ithalatında ise 17. sırada yer aldı.
İSRAİL’İN İKİ SİLAH TEDARİKÇİSİ
SIPRI raporunda gerilimin yüksek olduğu bölgelerde ülkelerin Batılı tekellere silah siparişinde önemli bir artışa işaret edilirken, İsrail’in Gazze’de yürütmüş olduğu savaşın da asıl olarak ABD ve Alman silahlarıyla sürdürüldüğünü çarpıcı şekilde bir kez daha gözler önüne serdi. Rapora göre, son dört yılda İsrail’in ihtiyaç duyduğu silahların yüzde 30’unu Almanya, yüzde 69’unu da ABD verdi. Bu tablo, on binlerce Filistinlinin asıl olarak Almanya ve ABD’nin verdiği silahlar yapıldığını ortaya koyuyor. Bu nedenle her iki ülkede İsrail’e silah ihracatının derhal durdurulması talebiyle etkinliklerin yapılması büyük bir önem taşıyor.