13 Mart 2024 12:36

Tahliye edilen gazeteci Karakaş: Keyfi kararlarla tahliyeler engelleniyor

Mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklanan gazeteci İbrahim Karakaş cezaevlerindeki hak ihlallerini anlattı. Karakaş, "Mahpuslara tecrit içinde tecrit uygulanıyor" dedi.

Tahliye edilen gazeteci Karakaş: Keyfi kararlarla tahliyeler engelleniyor

Fotoğraf: MA

Tahliye edildiği Kürkçüler F Tipi Cezaevi’ndeki ihlalleri anlatan gazeteci İbrahim Karakaş, açlık grevindeki mahpusların Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecrit uygulamasının sonlandırılması için eylemlerinde kararlı olduklarını vurguladı. 

Mesleki faaliyetleri nedeniyle 6 Kasım 2020 tarihinde Adana’da tutuklanan Yeni Yaşam Gazetesi çalışanı İbrahim Karakaş hakkında, Adana 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 9 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Cezanın Yargıtay tarafından bozulmasının ardından yeniden yargılandığı davanın 29 Şubat’ta görüşen duruşmasında Karataş’a, bu kez “örgüt üyeliği” iddiasıyla 6 yıl 10 ay hapis cezası verilerek tahliye edildi. Cezaevinden çıkan Karataş, 6 Kasım 2020 tarihinden bu yana tutulduğu Adana Kürkçüler F Tipi Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerini anlattı.

KİŞİYE ÖZEL POLİTİKALAR

Cezaevlerinde İdare ve Gözlem Kurulunun keyfi kararlarıyla tahliyelerin engellediğini söyleyen Karakaş, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamına giren birçok konunun tahliyeye engel gerekçesi yapıldığını anlattı. İdare ve Gözlem Kurulunun kararlarıyla mahpuslara itecrit içinde tecrit uygulandığını ifade eden Karakaş, kişiye “özel” politikalarla amacın dışında yetki kullanıldığını ifade etti. Birçok sosyal ve kültürel faaliyetlerinin çeşitli gerekçelerle engellenerek, haftalık 10 saat olan faaliyet haklarının 3-4 saate indirildiğini, kurs ve atölye gibi faaliyetlere çıkartılmadıklarını sözlerine ekledi.

Karakaş, siyasi mahpusların diğer gruplarla aynı koridora yerleştirildiğini, aynı havalandırma avlusuna çıkarıldıklarını, mahpusların çoğu zaman bu kişilerin sözlü saldırı ve provokasyon girişimlerine maruz kaldığını belirtti.

SAĞLIĞA ERİŞİM HAKKI

Karakaş, cezaevi idaresi ve askerlerin keyfi yaklaşımları nedeniyle yaklaşık 3 yıldır mahpusların "ağız içi arama" dayatmasını kabul etmediği için sağlık hakkına erişemediğine ifade etti. Karakaş, hastane sevklerinin “acil” koduyla yapılmasına rağmen jandarma tarafından "ağız içi arama" dayatmasına maruz kalındığı için mahpusların tedavi hakkının engellendiğini söyledi. Karakaş, "ağız içi arama" dayatmasının ne mevzuatta ne de kanunda yeri olmadığını kaydetti. 

MAHPUSLARA İLAÇ KISITLAMASI

Cezaevinde mahpuslara ilaç kısıtlaması getirildiğini ifade eden Karakaş, son dönemlerde tedavi amaçlı reçete edilen ilaçların mahpuslara tek tek verildiğini, bu uygulamanın ise cezaevi idaresi tarafından "güvenlik ve can güvenliği" adı altında yapıldığını belirtti. Karakaş, şöyle devam etti: “Mahpuslara sadece doz şeklinde ilaç veriliyor. Bu durumda 3 yıldır hastaneye sevkleri yapılmayan mahpusların var olan sağlık sorunlarının artmasına neden oluyor. Onur kırıcı bir uygulama şeklinde yapılıyor bu durum." (MA)

Evrensel'i Takip Et