DİTAM Başkanı Azizoğlu: Kayyum geleceğimizi de etkiliyor
Diyarbakır’ın 8 yıllık tahribatına dikkat çeken Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Başkanı Mesut Azizoğlu, kayyumların yaptıklarının geleceği de etkir boyutta olduğunu anlattı.
Fotoğraf: Elif Ekin Saltık / Evrensel
Elif Ekin SALTIK
Diyarbakır
Yerel seçimlere giderken Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Diyarbakır’da kayyumların kentte bıraktığı izleri “Diyarbakır yerel hizmetlerde neleri kaybediyor?” başlıklı bir raporla ortaya koydu. Raporda özellikle kayyumla birlikte, çatışma süreçlerinin ardından tarihi öneme de sahip Ali Paşa ve Suriçi’deki birçok yerleşim alanının metruklaştırılarak kamulaştırma ile yıkılması, uyuşturucu sorunu, Dicle Nehri’nin yanındaki kentte su sorunu yaşanması, kadın kurumlarının kapatılarak kadınların sesinin kısılması vb. pek çok sorundan bahsediliyor.
Cumhuriyetin ilanından bu yana özellikle bölge illerinde hayatın her alanında bilinçli bir geri bırakma yaşandığını dile getiren Azizoğlu, “Eğitimde, sağlıkta, ekonomide ve diğer birçok alanda bu geri bırakma yaşandı. Fakat özellikle 2016’dan sonra kayyumların da gelişiyle beraber şehri tanımayan kamu yöneticilerinin idaresine geçince belediyeler yerel hizmetlerde daha geriye gitti ve kötü bir duruma geldi. Bizim aslında bu raporla ortaya koymaya çalıştığımız şey hem bu durumun görünür olması hem de burada yaşayan insanların Türkiye’nin diğer yerlerinde yaşayan insanlar gibi iyi yerel hizmet alma haklarını hatırlatmak. Yaşanan durum sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de etkiliyor” dedi.
"BELEDİYECİLİK KÜRT SORUNUNUN BİR PARÇASI"
Son 8 yıllık kayyum yönetiminin kentte yaşanan sorunların daha görünür olmasına sebep olduğuna işaret eden Azizoğlu, “Burada seçim sonrasına yönelik yaklaşımımız da şu; şehrin tarihini, kültürünü, hafızasını, sokaklarını bilmeyen kamu idarecileri bu işi yapmaya devam ederlerse bu halkın aldığı belediye hizmetleri iyiye gitmeyecek, daha da kötü olacak. Çünkü uygulama onu gösteriyor” dedi.
Türkiye’de iktidarların bugüne kadar Kürt sorununun çözümüne bir katkısı olmadığını ifade eden Azizoğlu, “Belediyecilik hizmetleri de bunun bir parçası, ondan ayrı tutamayız. Örneğin diğer şehirlerde kent konseyleri var ancak Diyarbakır’da kent konseyi yok. Diyarbakır’ın son dönem seçilmiş bütün belediye başkanları ya yurt dışında ya da cezaevinde. Bu bir problem” dedi.
"ŞEHRİ SEÇİLMİŞLER YÖNETMELİ"
Dünyanın neresi olursa olsun seçilmişlerin şehirleri yönetmesi gerektiğini vurgulayan Azizoğlu, “Ondan sonra da kent inisiyatifleriyle, konseyleriyle beraber eksik olan hizmetlerin takibi yapılmalı. Siyasetçiler de eğer bu çalışmaları kendi yol haritaları üzerinde bir veri olarak kullanırlarsa kent için, halk için daha iyi bir hizmet oluşturabilirler” dedi.