15 Mart 2024 18:52

Tüm Bel-Sen Adana Şubesi yerel yönetim taahhütnamesini paylaştı

Tüm Bel-Sen Adana Şubesi yerel seçimler yaklaşırken yönetime aday olanlara yönelik bir tutum belgesi açıkladı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Tüm Bel-Sen Adana Şubesi yerel seçimler gelirken belediyelerde yönetime aday olanlara yönelik bir tutum belgesi açıkladı. Kentin yönetiminde halkın, hizmetlerin verilmesinde emekçilerin katılımını sağlayacak mekanizmaları kuran; kâr güdüsü ile değil, kamusal hizmet amacıyla hareket etmeyi taahhüt eden yerel yöneticiler istediklerini paylaşan Tüm Bel-Sen Adana Şube Başkanı Mehmet Çelik, hazırladıkları taahhütnameyi imzalamaları için yerel yöneticiler ile paylaştıklarını söyledi.

“KRİTİK BİR SEÇİMİN EŞİĞİNDEYİZ”

Yerel ve genel yönetimlerde etkili olan sermayenin kâr hırsı ile emekçileri yoksulluk, güvencesizlik, zorbalık ve şiddetin her geçen gün daha da yaygınlaştığı bir ülke tablosunda seçimlere gidildiğini ifade eden Çelik, “Önümüzdeki yerel seçimler sadece belediyeleri hangi isimlerin yöneteceği seçimi değil bugün yaşatılan karanlığın derinleşmesi tehlikesi karşısında aydınlık bir geleceğe dair umutların yeşermesine vesile olması bağlamında kritik bir eşikte durmaktadır” dedi.

“ÇALIŞANLARIN DEMOKRATİK, EKONOMİK, SOSYAL VE ÖZLÜK HAKLARININ EKSİKSİZ BİR ŞEKİLDE TANINMALI”

Çelik, sendika olarak adaylardan beklentilerinden birinin toplu sözleşme ve grev hakkı başta olmak üzere çalışanların sahip olduğu hak ve özgürlüklerin evrensel hukuk ve uluslararası sözleşmelerin gerisinde kalmayacağını taahhüt etmesi olduğunu dile getirdi.

Çalışanların demokratik, ekonomik, sosyal ve özlük haklarının eksiksiz bir şekilde tanınması gerektiğini ifade eden Çelik, ulaşım, temiz su, alt yapı, ısınma, çöp vb. hizmetlerin halka doğrudan, sürekli ve nitelikli ulaştırılmasını birincil görevi olarak gören ve bu hizmetleri, emekçilerle birlikte planlayan bir anlayış istediklerini söyledi. Yerel hizmetlerin sunumunda özelleştirme ve taşeronlaştırmaya son verilmesini isteyen Çelik, kamu hizmetlerinin sürekli ve herkese eşit ulaşılabilir nitelikte olması gerektiğini söyledi.

“KHK’LILARIN GERİ DÖNÜŞÜ İÇİN SORUMLULUK ALINMALI”

Haksız ve hukuksuz KHK’larla işten atılan emekçilere dikkat çeken Çelik, KHK’lıların işlerine geri iadesini savunan ve bunun için sorumluluk alan yerel yöneticilere oy verilmesi gerektiğini savunduklarını ifade etti.

Bir yanda kayyumlarla halkın iradesinin gasp edildiğini dile getiren Çelik, karar alma ve bütçe kısıntılarıyla belediye yönetimleri yetkisiz kılınmak istendiğini belirterek diğer tarafta bu şekilde yerel yönetimlerin adeta Cumhurbaşkanlığının talimatını yerine getiren birer taşra birimi haline getirilmek istendiğini ifade etti.

“KENTLER DEPREME DİRENÇLİ HALE GETİRİLSİN”

Tüm Bel-Sen’in yerel yöneticilerden taahhüt etmelerini bekledikleri diğer talepleri şu şekilde,

  • Tüm kurum ve kurallarıyla yerellerde demokrasinin eksiksiz bir biçimde yaşama geçirilmesi.
  • Bunun gerekli katılım mekanizmaları üzerinden kent bileşenleriyle birlikte yürütülmesi.
  • Belediyenin planlamadan imara ve bütçeye kadar tüm karar alma süreçlerinde bilimsel kurallar ile eşitlikçi ve toplumcu ortak aklı esas alması.
  • Yurttaşlar arasında sınıfsal konum, kan bağı, cinsiyet, yaş, din veya inanca dayalı hiçbir ayrımcılığa izin vermeyerek birlikte yaşamı temel alan ve her türlü ayrımcılık, ötekileştirme, ırkçılık ve nefret suçuyla tavizsiz mücadele edilmesi.
  • Planlamadan karar alma ve uygulamaya kadar tüm süreçlerde toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alıp; kimsenin cinsiyeti, cinsel yönelimi ya da cinsiyet kimliği nedeniyle ayrımcılığa maruz kalmayacağı kentler yaratmayı ilke edilmesi.
  • Belediyelerin tüm hizmetlerinde cinsiyet eşitlikçi istihdamı esas alıp, pozitif ayrımcı bir anlayışla, bu eşitlik sağlanana kadar işe alımlarda kadın emekçilere öncelik tanımayı taahhüt edilmesi.
  • Yaşlılar, engelliler, kadınlar, gençler, çocuklar ve mültecilerin toplumsal yaşama katılımını artırmaya yönelik sosyal ve kültürel tesisler, kreşler, bakımevleri, eğitim merkezleri oluşturmayı ve başta kadınlar için yeterli sayıda güvenli sığınma evleri.
  • Kentsel dönüşüm vb. uygulamaları, rant ve talan aracı olarak değil; temel insan hakkı olan barınma sorununun demokratik çözümü ve kentte yaşayan değişik kültürlerden insanların beraber yaşayabilecekleri bir kentlilik bilinci yaratılması temelinde ele alınması.
  • Kentlerin içinde yaşayan herkesin ortak mülkiyeti olduğu gerçeği üzerinden tüm canlılara sağlıklı ve güvenli yaşam alanları sağlanmasını güvenceye alınması.
  • Kentleri deprem, sel ve benzeri doğal afetlere karşı dirençli hale getirilmesini tavizsiz önceliği kabul edip bu kapsamda bilimsel raporlarda belirtilen dönüşüm ve hazırlıklar ile sonrasında müdahaleler için gerekli tedbirlerin alınması.

(Adana/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

DİTAM Başkanı Azizoğlu: Kayyum geleceğimizi de etkiliyor

SONRAKİ HABER

Ulutaş Halı işçilerinin direnişi kazanımla sonuçlandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa