TÜÖBİK çeşitli konu başlıklarıyla ikinci gününde devam etti
Üniversite öğrencileri TÜÖBİK’in ikinci gününde de başka bir iktisadı tartışmaya devam etti.
Fotoğraf: Evrensel
ODTÜ’de gerçekleşen Türkiye Üniversite Öğrencileri Bağımsız İktisat Kongresi, ikinci gününde de sunumlarla devam etti.
İlk oturumda, Kalkınma İktisadı ve Büyüme başlığı FAUD amfisinde tartışıldı. Bu oturumda Türkiye’nin Büyümesinin Fedakarlıkları: Krizler ve Kırılganlık, Borçlandırma Siyasetinin Normalleşmesi, 2000’li Yıllardan İtibaren Türkiye’de Mali ve İktisadi Dönüşüm: Özelleşme, Borçlanma, İhalecilik başlıklı 3 sunum gerçekleştirildi.
Türkiye’nin Büyümesinin Fedakarlıkları: Krizler ve Kırılganlık sunumunda Türkiye’nin ekonomik krizleri ele alındı. Krizlerin beraberinde getirdiği ekonomik değişimler tartışıldı. İktidar krizlerden çıkmak için halkın gündeminde olan faizleri arttırarak enflasyonu düşürmeye çalışırken sesiz sedasız bir biçimde dolaylı vergileri arttırdığı ifade edildi. Bu uygulamanın ise bir krizler döngüsüne sürüklediği vurgulandı. Borçlandırma Siyasetinin Normalleşmesi sunumunda 24 Ocak kararları ile Türkiye’de yaşanan neoliberal dönüşümün borçlandırmayı tetiklediği tartışıldı.
2000’li Yıllardan İtibaren Türkiye’de Mali ve İktisadi Dönüşüm: Özelleşme, Borçlanma, İhalecilik sunumunda ise Türkiye ekonomisinin dönüm noktalarıyla beraber iktisadi dönüşüm ele alındı. Oturumda Türkiye’nin iktisadi tarihinin işbilmezliğin bir sonucu olup olmadığı soruldu. Aksine oyunu kurallarına göre oynayan AKP iktidarının iş bilmediği gibi bir durumun olmadığı ifade edildi. Siyasi olayların, demokrasinin gelişiminin iktisattan ayrık bir biçimde ele alınmayacağı, siyasetin ve iktisadın iç içe olduğu vurgulandı.
FZ 16’da Felaketler ve Kapitalizm: Ekoloji, Kentleşme ve Deprem isimli oturum gerçekleştirildi. Bu oturumda Sermaye Odaklı Kentlerin Dönüşümü ve Felaketler Ardından Kent, Tüketimci Kapitalizmin Yok Ettiği Okyanuslar, Devlet Politikaları ve Ticari İlişkiler, Altından Felaket adlı sunumlar gerçekleştirildi.
"BÜROKRASİYE BATMIŞ SENDİKALAR"
Oturumda yerleşik yaşama geçilmesi, artı ürünün ortaya çıkışıyla beraber kentlerin ortaya çıkması tarihsel bir biçimde ele alındı. Kentlerin dizaynının artı ürüne el koyan sınıf olan burjuvazinin aynı zamanda kentin de yöneticisi olduğu ifade edildi. Egemen sınıf var oldukça kentlerin egemen sermaye sınıfının ihtiyaçlarına göre şekilleneceği vurgulandı. 2015’te 322 milyon olan plastik tüketiminin kişi başı 2 kilogramlık plastik tüketimi anlamına geldiği ve sermayenin okyanusları yok etmemek noktasında bir adım atmadığı ifade edildi.
İkinci oturum olarak FAUD Amfisinde Emek Süreçlerindeki Dönüşüm: Sendikasızlaşma, Güvencesizlik, Esnek Çalışma adlı oturum gerçekleştirildi. Bu oturumda 21. Yüzyılda Sendikalar ve Sendikalizm Nasıl Yapılmalı?, Emek Süreçlerinin Dönüşümü Üzerinden 21. Yüzyıl Kapitalizmin Çıktısı Prekaryaya Varış ve Sendikasızlık, Güvencesizlik, Esnek Çalışma Türkiye İşçi Sınıfının Sendikasızlığı başlıklı sunumlar gerçekleştirildi. Oturuma sendikaların tarihi ile başlandı. Günümüzdeki sendikasızlaştırmanın ağırlığından söz edilirken bürokrasiye batmış sendikalar içerisindeki sendika bürokratlarının ortadan kalkmasının işçi sınıfı açısından önemi tartışıldı. Aslında bunun da devlet ve sermayenin el ele olduğu ve bunun da eylem alanlarında açığa çıktığı, bunun sendikacılığa da yansıdığı vurgulandı.
İSRAİL-FİLİSTİN
Eş zamanlı olarak is FZ 16’da Bitmeyen Savaş: Ortadoğu ve Ekonomik İlişkiler adlı oturum gerçekleştirildi. Arap Coğrafyasında Barut Kokusu: Bitmeyen Savaşların Ekonomisi, Orta Doğu’daki Çatışmaların Dış Ekonomik Kökenlerin İran Örneği Üzerinden İncelenmesi başlıklı sunumlar gerçekleştirildi. İlk sunumda İran’ın tarihsel gelişim içerisinde ekonomisinin nasıl şekillendiği ve güncel konjonktürde İran’ın nasıl bir konuma oturduğu incelendi. Dünyadaki petrolün çok önemli bir kısmına sahip olan İran’ın emperyalist ülkeler arasında bir paylaşım savaşının içine çektiği ifade edildi. İkinci sunumda Arap Baharı’nın ortaya çıkışının ekonomik gerekçesi olarak fakirleşme ve sonucu olarak da siyasi istikrarsızlık öne sürüldü. Sunumun devamında İsrail ve Filistin’in geçmişten bugüne ekonomik olarak nasıl geldiği ve Filistin’in ancak ve ancak verdiği mücadelesini büyüterek işgali sona erdirebileceği aktarıldı. Oturumda tartışmalarda ise sorunun çözümüne dair gençliğin neler yapabileceği tartışıldı. İsrail menşeili markaların boykotu veya küçük işletmelerin İsrail’le ticaretini kesmesi gibi yollar tartışma konusu oldu. Boykotun değil ambargoların, İsrail’le ticaret yapan fabrikalarda çalışan işçilerin iş bırakmasının asıl etkili olan olduğu ifade edilirken sermaye kanadının küçük, büyük fark etmeksizin ticaretten elde ettiği kârı peşinde koşmaktan vazgeçmeyeceği vurgulandı.
En son oturum olarak FAUD amfisinde Kadın Emeğinin Ekonomi Politiği adlı oturum gerçekleştirildi. Metalaşan Bir Beden: Güzellik Endüstrisinin Kadın Bedeni Üzerinde Yarattığı Güzellik Algılarının Ekonomiye Etkisi, Türkiye Yüzyılında Kadın Sömürüsü Gerçekliği: Konsomatrislik Örneği ve Tarihsel Süreçteki Kadın Emeği Dönüşümü: Esnek Çalışma, Ev İçi Emek ve Kadın İstihdamı adlı sunumlar gerçekleştirildi. (Ankara/EVRENSEL)