Sistem partilerinin adayları milyarlarca liralık belediye bütçelerinin hayalini kurarken, belediyelerde çalışan işçiler geçinemediklerini söyleyerek ek zam eylemleri yapıyor.
SUNU
Türkiye'de yurttaşların yerel yönetimleri belirlemek üzere sandık başına gitmesine iki haftadan az bir süre kaldı. 31 Mart’ta gerçekleşecek olan yerel seçimlerde milyonlar, yaşadıkları mahallenin ve kentin 5 yıl boyunca kim tarafından yönetileceğini, yaşam alanlarında kimlerin söz sahibi olacağını belirleyecek. Sistem partilerinin adayları, şimdiden açılacak rant kapılarının, milyarlarca liralık belediye bütçelerinin hayalini kurarken, belediyelerde çalışan işçiler ise geçinemediklerini söyleyerek belediye binalarının önünde ek zam talebiyle eylemler yapıyor. Dosyamıza konu ettiğimiz, sayıları yüz binlerle ifade edilen belediye işçileri; 2018 yılında kadro vaadiyle çıkarılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile mağdur edildi. Milyarlarca liralık belediye bütçesinden hak ettiğini alamayan, güvenceleri belediye yönetimlerinin iki dudağı arasında kalmakla sınırlı olan işçiler, AKP iktidarının OHAL döneminde taşeron çalıştırmaya kılıf olarak apar topar çıkardığı KHK ile kanun önünde kadrolu işçilerle aynı haklara sahip olamıyor. Bugün memur kadrolarındaki boşlukların dahi belediye şirket işçileriyle doldurulduğu, belediye şirket işçilerin memurun işini yaptığı düzen, demokrat olduğunu söyleyen belediyelerde de sürüyor. “Düşük maliyetli, sıfır güvenceli” işçiler olarak görülen belediye işçileri, kadrolu işçilerle eşit haklara sahip oldukları, güvenceli bir iş talep ediyor.
