EMEP Hatay adayından çağrı: Geç değil! Birleşelim, birliği seçimden sonra da devam ettirelim
“Zararın neresinden dönülse halk yararına olacak. Hem sandıkta hem de seçim sonrası esas olarak emekçilere yönelik saldırılara karşı durabilmek için birlik olmak sorumluluk ve elzem.”
Emek Partisi Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Halil İmrek, Gündem Özel’de Zeliş Irmak'ın sorularını yanıtladı.
Hatay’da bugüne kadar yürütülen ittifak görüşmelerini ve Emek Partisinin bu konudaki ısrarını hatırlatan İmrek, “Hatay'da büyük bir yıkım vardı ve Hatay'da geniş bir ittifak kurulması çok önem arz ediyordu. Bu açıdan çok çaba sarf ettik. Hatay'daki siyasi partiler, emek, demokrasi güçleri, sendikalar ve yöre dernekleri, depremzede insanlarımızla çalıştaylar yapıldı. Bir ortak çatı, ortak aday etrafında seçime gidilmesi için uğraşıldı. Ancak maalesef bir ortaklık sağlanamadı” dedi.
İmrek “Hatay'da oluşacak bir birlik örnek olabilirdi. Yerel yönetimi kazanıp pratikte halkçı bir belediye modeli işlenebilirdi. Çalıştaylar yapıldı. Ama bu toplantılardan sonra partilerin kendi aralarında bir araya gelişleri, kimi partinin kendi adayını, kimi partisinin kendi çatısını ve kendi çıkarlarını halkın çıkarlarının önüne koymalarından kaynaklı birlikler maalesef yakalanamadı. Aslında tarihsel bir fırsattı. Hatay bu bakımdan tarihsel bir fırsatı kaçırdı” eleştirisinde bulundu.
“HÂLÂ BİRLİK SAĞLANABİLİR, ELZEM BİR İHTİYAÇ”
Bir yanda ülke çapında depremin yarattığı yıkımın ve enkazın sorumlusu olan iktidarın, tek adam rejiminin diğer yanda 15 yıldır Hatay'da belediye başkanlığı yapmış ve bu depremde de suçu olan CHP'nin ısrar ettiği Lütfü Savaş’ın olduğunu söyleyen İmrek, Hatay halkının bu iki seçeneğe mecbur kalmaması, halkın kendi alternatifini oluşturması için çaba sarf ettiklerini belirtti.
“Bu gerçekleşmeyince biz Emek Partisi olarak Hatay Büyükşehir Belediyesine aday olduk” diyen İmrek toplantılarda yapılan görüşmeleri şöyle hatırlattı:
“Özellikle TİP ile de epey görüşmelerimiz oldu. Mesai yaptık. Büyükşehirde ortak bir aday çıkarılmasını önerdik. Defne, Samandağ ve Arsuz’da o dönem bir ittifak sağlanmıştı. Üç ilçe bakımdan da TİP’in bir iddiası vardı. Genel seçimlerde yüksek alınan oylar vardı. Büyükşehirde çok girmeyi de tercih etmediklerini ifade ediyorlardı. Bu açıdan DEM’in de büyükşehirde girme düşüncesi yoktu. Daha çok İskenderun, Erzin, Dörtyol ilçelerine girmeyi düşünüyordu. Biz Emek Partisi olarak şöyle önerdik: Arsuz, Samandağ, Defne’de TİP'in çatısı, diğer üç ilçede DEM’in çatısı ve büyükşehirde Emek Partisinin çatısında girelim ve bu yerelde ülke çapında sağlanamayan ittifakı en azından Hatay bakımdan Dersim modeli gibi benzer bir ittifakı burada sağlayalım. Buralarda olabilir denildi. Ama işte şimdi de çok tartışılan TİP'in İstanbul'da ilan ettiği Gökhan Zan'ın Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı söz konusu oldu. Böyle olduğunda da artık bizim de hem Hatay halkına ittifakların, birleşmenin neden sağlanamadığını hem halkın birliği ihtiyacını anlatmak, hem politika yapmak bakımından Emek Partisinde Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldum. Ama biz şunu bugün de söylüyoruz. Bunun için geç kalınmış değil. Özellikle Hatay'da bu birlik sağlanabilir. Hem sandıkta ve seçimde hem de seçim sonrası esas olarak emekçilere yönelik saldırılar bakımdan bu birlik elzem.”
“GÖRÜŞME ÇAĞRIMIZ OLACAK”
“Zararın neresinden dönersek bu halk için bir fayda getirecek” diyen İmrek “Bu bakımdan biz sürecin geçmiş olduğunu düşünmüyoruz. Yaşananlardan her birimiz ve özellikle TİP'in de sonuç çıkarması gerekiyor. Halkın bu kadar acil sorunu varken, biz partilerin, siyasi partilerin, emekten, demokrasiden, halktan yana olan sol, sosyalist, devrimci partilerin depremde ortaya koyduğumuz dayanışmayı, halkın yaralarını dayanışmayla sarmadaki tutumumuzu politik bir birlikteliğe, bir ortak ittifaka yönelmesi gerekiyor. Sorumluluk bunu gerektirir” dedi.
Partilerle il yönetimleri üzerinden görüşmelerin sürdüğünü belirten İmrek yeni gelişmeler nedeniyle bir heyet olarak da görüşme çağrıları olacağını açıkladı.
Başta Türkiye İşçi Partisi, Sol Parti olmak üzere bütün sol sosyalist partilere çağrı yapan İmrek, “Halkın kaygılarını giderecek ve esas olarak halkın birleşeceği bir platformu ortaya koymak gerekiyor. Emek Partisinin adayı etrafında birleşmek ve bu birleşimin sadece seçimle sınırlı kalmaması yönünde çağrımız var” dedi.
“HATAY’DA SORUNLAR UZADIKÇA UZUYOR”
Halil İmrek Hatay halkının yaşadığı sorunları ise şöyle anlattı:
“Bugün niye bu kadar Hatay konuşuluyor? En fazla yıkımın olduğu bir yer olduğu için Hatay konuşuluyor. Binlerce insan konteyner ve çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor. Daha iki gün önce aileler açıklama yaptı, yakınlarını bulamıyorlar.
Hatay'da su sorunu, elektrik sorunu, ulaşım sorunu, en acil barınma sorunu diye uzayarak gidiyor sorunlar.
Hatay yeniden inşa edilirken AKP deprem bölgesinde imar meselesini, ruhsat meselesini, kentin inşasında bütün yetkileri iklim ve Çevre Bakanlığına bağladı. Esas olarak AKP kendi yandaş şirketlerinin cebini nasıl dolduracağının ve kentin inşasında nasıl yeni rant elde edeceğinin hesabını yapıyor. Halkı merkezine alan, halkın en temel barınma sorununu çözme odaklı bir yaklaşım söz konusu değil. Çözüm için imkanlar var, kaynak var. Patronların, holdinglerin affedilen vergi borçları ciddi bir yekun oluşturuyor. Faizlere giden paralar ciddi imkanlar ve bu halkın kaynakları. Bu halkın kaynaklarının insanların yaşamını kolaylaştıracak, sorunlarını çözecek bir şeklinde kullanılması gerekiyor. Belediyenin de burada imkanlarını halk için kullanması gerekiyor. Belediye başkanlığında adaylığındaki çabamız halkın sorunlarını temel alan ve halkla birlikte onun talepleri etrafında bir mücadele yürütmek. Kendi kentini kendisinin yönettiği bir anlayışı güçlendirmeye çalışıyoruz.
“SEÇİMDEN SEÇİME OY VERMEKLE OLMAZ”
İskenderun’da işçilere yönelik yaptığımız çalışmada sabah işçi duraklarında tanıştığımız tüm işçiler ek iş yapıyor. Üç işçiden biri emekli ve emekli olduğu halde tekrar fabrikalarda çalışmaya gidiyor. Ciddi bir yoksulluk problemi var. Tosyalı Holding gerçeği var. Tosyalı İskenderun'da imar planlarını değiştirdi, denizi doldurdu, yeni limanlar inşa etti. Kendi fabrikasında da patlamada işçiler canından oldular ve işçiler için hiçbir önlem alınmadı.
Mesele seçimden seçime gidip oy kullanma meselesi değil. Özellikle fabrikalarda işçiler örgütlü değilse, insanca yaşanabilecek bir ücret alma mücadelesine girmiyorsa, sendikası yoksa, sözleşmesi yoksa, buralarda söz sahibi olamıyorsa, bu mücadelenin içinde değilse, kentine sahip çıkma, kentini yönetme konusundaki çabasının da yeterli olmayacağını, zayıf kalacağını anlatmaya çalışıyoruz.
Emek Partisi olarak; AKP, MHP bloğuna ve onun karşısında; bu kentte ruhsatlar verdiği binaların depremde yıkıldığı, müteahhitlere kefil olmuş Lütfü Savaşlara mahkum olmadığını anlatmak istiyoruz.
Halk kendi geleceği için bu yağmacı, rantçı belediyecilik anlayışını değiştirebilir.” (HABER MERKEZİ)