TDB: Aile Dişhekimliği Projesi'ndeki başarısızlık koruyucu sağlığa olan güveni sarsacaktır
Türk Dişhekimleri Birliği, 20 Mart Dünya Ağız Sağlığı Günü'nde, bakanlığın pilot uygulaması Aile Dişhekimliği Projesi hakkına endişelerini ve diş hekimlerinin sorunlarını dile getirdi.
Fotoğraf: Evrensel
Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), 20 Mart Dünya Ağız Sağlığı Günü dolayısıyla açıklama yaptı. TDB Genel Merkezi'nde düzenlenen açıklamada konuşan TDB Genel Başkanı A. Tarık İşmen, birkaç pilot ilde uygulamaya konan Aile Dişhekimliği projesine dair kaygıları olduğunu söyledi. İşmen, "Eğer Aile Dişhekimliği Projesinden, Sağlık Bakanlığının beklentisi bu şekilde ki benzer bir sistemin hayata geçirilmesi ise bu konuda TDB olarak çok ciddi kaygılarımızın olduğunu ifade etmek isteriz. Projenin yanlış başlayarak sistemin yanlış kurgulanması ile çocuklarımızın ağız hastalıkları bakımından sağlıksız yaşam sürdürmelerinin devam etmesi doğabilir. Projedeki başarısızlık, aynı zamanda koruyucu programlara olan güvenin de onarılmaz şekilde yaralanmasına yol açacaktır" diye konuştu.
"AĞIZ SAĞLIĞI OLMADAN SAĞLIK SİSTEMLERİNİN PERFORMANSLARI YÜKSELTİLEMEZ"
Ağız diş sağlığı hastalıklarının dünyada 3,5 milyar insanı etkileyen en yaygın sağlık sorunu olduğunu belirten İşmen, " Diş çürüğü ve diş eti hastalıkları, çocuklardan, erişkinlere ve yaşlılara kadar toplumun bütün kesimlerini, kadın erkek ayırımı olmaksızın sağlığını olumsuz etkileyen başlıca ağız hastalıklarıdır. Ağız sağlığı olmadan ülkelerin sağlık sistemlerinin performanslarını yükseltmek mümkün olamamaktadır. Diş ve diş eti hastalıkları; dünyada ki düşük ve orta gelirli ekonomiye sahip ülkelerde çok daha yüksek yaygınlığa sahip bir hastalık olarak karşımıza çıkmakta ve bu durum genel sağlık giderlerinin de yükselmesine neden olmaktadır" dedi.
"DİŞ ETİ VE DİŞ ÇÜRÜĞÜ HASTALIKLARI ÖNLENEBİLİR HASTALIKLARDIR"
Yapılan araştırmalara göre; Türkiye'de diş çürüğünün toplumun bütün kesimlerinde yaygınlığının net olarak görüldüğünü söyleyen İşmen, "Bugün biliyoruz ki diş çürüğü ve diş eti hastalıkları önlenebilir ve korunabilir hastalıklardır. Ve planlı ve sürdürülebilir koruyucu ağız-diş sağlığı projelerinin tüm ülke sathında uygulanması durumunda, öncelikle çocuklarımız çürüksüz dişlere sahip olabilirler. Birçok ülkenin hükümetleri (Almanya, Fransa gibi nüfusu 80 milyon civarında olan ülkeler), ülke genelindeki dişhekimlerinden faydalanarak, ödemelerini sosyal sigorta kapsamı içine almışlar ve "Ulusal Programlar'' sayesinde koruyucu ağız-diş sağlığı hizmetlerinin toplumun her kesimine ulaşmasında, çok büyük başarılar elde etmişlerdir" diye ifade etti.
"AİLE DİŞHEKİMLİĞİ PROJESİ KAPSAMINDA NELER OLUYOR NET BİLGİMİZ YOK"
2022 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından "Aile Dişhekimliği Uygulaması"nın başlatılması ile devlet tarafından önemli bir adım atıldığına dikkat çeken İşmen, " Bu projeye 0-12 yaş arası çocuklar dahil edilmiş, başvuran çocukların tüm ağız ve diş sağlığı taramaları yapılmış ve e-Nabız üzerinden takip edilen çocukların diş tedavilerinin yapılmasına ve de konu hakkında ailelerinin farkındalığı oluşturulması çalışmalarına başlanmıştır. Bu proje için seçilen üç ilimiz (Eskişehir, Kırşehir ve Karabük ) pilot bölge olarak kabul edilmiştir. Bugüne kadar yapılan çalışmalar konusunda net bir bilgimiz olmasa da, çocukların çoğunlukla o illerdeki Dişhekimliği Fakültelerimizin Pedodonti Anabilim Dalları üzerinden hizmete ulaşımı sağlanmakta olup, başvuran çocuk sayısının da yetersiz ya da sınırlı sayıda kalması nedeniyle projenin başarısı tartışmaya açık olarak kabul edilmektedir" diye konuşu.
"YANLIŞ BAŞLAYIP SÜRDÜRÜLEN BİR SİSTEM SAĞLIKSIZ BİR AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI SÜRDÜRMEYE NEDEN OLUR"
Birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerinin Aile Hekimleri ile Aile Sağlığı Merkezleri üzerinden verildiğini hatırlatan İşmen, "Her aile hekimi günde 50-70 hastanın polikliniğini yapmaktadır. Aile hekimlerinin maaş ortalaması bu sene 47.300-70.900 TL arasına getirilmiştir. Ayrıca hizmetlerin yürütülmesi için her aile sağlığı birimine ciddi miktarlarda cari ödemeler yapılmaktadır. Bütün bunlara rağmen aile hekimliği sisteminin yürütülmesi ve sürdürülmesinde çok ciddi sorunlar yaşanmakta olup, aile hekimlerinin memnuniyetsizlikleri her geçen gün daha artmaktadır" dedi.
Aile hekimlerinin yaşadığı benzer sonuçları aile dişhekimlerinin de yaşaması bakımından kaygıları olduğunu ifade eden İşmen şöyle devam etti. "TDB olarak Aile Dişhekimliği Projesinin içinin iyi doldurulması ve tanımlanması gerektiğinin üzerinde yoğun bir şekilde durmamızın nedeni de önümüzde ülkemizde uygulanan Aile Hekimliği sistemidir. Ve eğer Aile Dişhekimliği Projesinden, Sağlık Bakanlığı'nın beklentisi bu şekilde ki benzer bir sistemin hayata geçirilmesi ise bu konuda TDB olarak çok ciddi kaygılarımızın olduğunu ifade etmek isteriz. Projenin yanlış başlayarak sistemin yanlış kurgulanması ile çocuklarımızın ağız hastalıkları bakımından sağlıksız yaşam sürdürmelerinin devam etmesine neden olabilme riskidir. Projede ki başarısızlık, aynı zamanda koruyucu programlara olan güvenin de onarılmaz şekilde yaralanmasına yol açacaktır."
TDB'nin Aile Dişhekimliği prejesine dair tavsiyeleri şöyle:
- Tüm Türkiye'yi kapsayacak şekilde ulusal şekilde planlamasının yapılmasını,
- Kamu ve özelde çalışan tüm dişhekimlerinden yararlanılmasını,
- Aile dişhekimini sadece 'koruyucu girişimlerle' sınırlayan yaklaşımı kabul etmeyeceğini ve Aile Dişhekimi kavramı içinde doğası gereği tüm dişhekimlerinin alınmasını,
- Koruyucu ağız-diş sağlığı paketi oluşturulmasını ve sosyal sigorta kapsamına alınmasını,
- 0-18 yaş çocuk ve genç grubuna, ülkemizin yaşlı nüfus hızında ki artış göz önüne alınarak 65 yaş üstü grubunun da alınmasını,
- Dişhekiminden birinci basamak sağlık hizmetleri sisteminden yararlanmasını Aile Dişhekimliği Projesinin başarısı için çok önemli bulmaktadır. Bu konuların başta Sağlık Bakanlığı ve ilgili kuruluşlarla ciddi olarak masaya yatırılması ve tartışılması gerekliliğinin altını kalın olarak çizmektedir.
(Ankara/EVRENSEL)