Sanat lüks, belediye etkinlikleri yetersiz
Çoğu belediye başkanı adayının birbiriyle yarıştığı kültür-sanat hizmetlerinin yetersizliği bir yana iş ila ev arasında mekik dokuyanemekçiler için bu hizmetlerden yaralanmak neredeyse imkansız.
Kaynak: Pexel
Özlem Songül ABAYOĞLU
Nisa Sude DEMİREL
31 Mart’ta gerçekleşecek yerel seçimlere sayılı gün kala belediyelerin hizmetleri daha fazla tartışmaya açılıyor. Uzun süredir çoğu belediyenin birbiriyle yarıştığı bir başlık ise kültür, sanat ve spor hizmetleri. Bu etkinlikler adayların vaatlerinde çokça yer kaplarken İstanbul’un iki ilçesi, Esenyurt ve Tuzla’da yaşayan işçi ve emekçiler bu hizmetlerin erişilebilirliğini ve niteliğini değerlendirdi.
EMEKÇİLERİN GÖZÜNDEN ESENYURT’TAKİ KÜLTÜR ETKİNLİKLERİ
Esenyurt ilçesinin nüfusu 1 milyona yakın. CHP’li Esenyurt Belediyesinin Esenyurt’ta tamamladığı 3 kültür merkezi, 2 spor salonu, bir de olimpik yüzme havuzu var. Örneğin, ocak ayında Esenyurt Belediyesinin kültür merkezlerinde farklı günlerde gerçekleştirdiği 2 müzik dinletisi, 2 çocuk filmi gösterimi, 3 çocuk tiyatrosu, 3 yetişkin gösterisi, bir de özel sömestr programı var. Peki Esenyurt’ta yaşayan işçi emekçiler bu programlardan yararlanabiliyor mu veya niteliğini nasıl değerlendiriyor?
"YAŞAYANLARIN YA HABERİ YA VAKTİ OLMUYOR"
Esenyurt’ta bir erkek kuaföründe çalışan Onur, genelde etkinliklere gitmeye zamanının olmadığını anlatıyor: “Ben Esenyurt’ta yaşıyorum, erkek kuaförüyüm. Belediyenin kültür sanat etkinliklerine bu zamana kadar hiç katılmadım. Zaten etkinlikler seyrek. Ben de özellikle takip etmiyorum. Çevremde de pek kimse takip etmiyor. Esenyurt Belediyesi AKP’den CHP’ye geçtikten sonra meydanlarda konserler düzenlenmeye başladı. Onlar kalabalık geçiyor, gidiyoruz. Ancak başka etkinliği var mı bilmiyorum. Bir etkinliğe gidecek vaktim ya da halim de olmuyor açıkçası. Ben yalnızca pazar günleri izinliyim. O günde de zaten öğlene kadar dinleniyorum. Sonrasında bir plan yapana kadar akşam oluyor. Dışarıda bir şeyler içip eve geri dönüyorum genelde”
Esenyurt’ta çalışan bir LC Waikiki işçisi ise Onur gibi çok vakit bulamadığını anlatarak, “Belediyenin kültür sanat etkinliklerinin bazılarına denk gelebiliyoruz. Onlar da milli bayramlar gibi özel günlerde yapılan konserler oluyor. Bildiğim kadarıyla bazen tiyatro, müzik dinletisi, koro gibi etkinlikleri oluyor ama genelde tarihi geçince görüyorum. Ben şu an gece vardiyasında çalışıyorum ve zaten etkinliklere gidebilecek vaktim ve halim de olmuyor” diyor
B.A.G ambalaj fabrikasında çalışan bir işçi ise Belediyenin kültür sanat etkinliklerinden genelde haberi olmadığını söylüyor: “Sadece ramazan ayında olan etkinlikler mesaj olarak geliyor. Onun dışında pek bilgim yok. Ben 8 saat çalışıyorum, 3 vardiya. Bu vardiyaların ikisinde akşamüstü olan etkinliklere yetişebilirim aslında ama takip de etmiyorum. Sadece pazar günü izinliyim onu da genelde evde geçiriyorum”
ETKİNLİKLER MESAİ SAATİNDE
300 bine yakın nüfusu olan Tuzla’da ise belediye AKP’li. Tuzla Belediyesi İstanbul’da diğer belediyelere nazaran daha fazla kültür sanat etkinlikleri düzenlemesiyle bilinirken Belediyenin biri düğün salonu olan 6 kültür merkezi, bir amfi tiyatrosu ve bir spor kompleksi var. Tuzla Belediyesinin kültür sanat etkinlikleri içerisinde ise hafta sonları yoğunlaşmış şekilde çocuk tiyatroları varken hafta içi ise etkinliklerin neredeyse sadece 10.00 ya da 13.00 gibi mesai saatleri içinde olduğunu söylemek mümkün. Etkinlik ajandasında arama yapıldığında ise konser, dinleti, sergi, seminer gibi etkinliklerin olmadığı görülüyor.
"TİYATRO İZLEMEK İÇİN MALTEPEYE GİDİYORUM"
Yaklaşık dört senedir Aydınlı’da yaşayan Metal İşçisi Fatma belediyenin özellikle etkinlikleri haber vermek konusunda yetersiz olduğundan yakınıyor. Genelde belediyenin etkinliklerini özel olarak takip edenlerin haberdar olduğunu ifade eden Fatma, etkinliklerin ve kültür merkezlerinin de yoğunluklu olarak sahil şeridine yakın olduğunu ve genelde sahile yakın yaşayanlara yönelik olduğunu anlatıyor. Tuzla’nın daha üst taraflarında yaşayan yurttaşların etkinliklerden faydalanmakta zorlandığını söyleyen Fatma, “Sosyal etkinlikler, sportif faaliyetler açısından belediye iyi olsa da sayı kesinlikle yetersiz. Özellikle daha üst mahallelere ulaşmak ve haber vermek açısından geliştirilmeli” diyor.
"ÜCRA MAHALLELERİN DAHA ÇOK İHTİYACI VAR"
Fatma 08.00-18.00 arasında, yani 10 saat mesai yapıyor. “Mesela ben tiyatro izlemeyi çok severim” diyor Fatma. Ancak tiyatro izlemeye Maltepe’ye gitmek zorunda kaldığını anlatan Fatma, “Keşke daha yakınımda olsa, çünkü zaten çok az vaktim oluyor. Mesaide yoruluyoruz, keşke o kadar yol gitmek zorunda kalmasak” diyor.
Örneğin bir süre önce kendisinin çok sevdiği bir sanatçının etkinliğe geldiğini ancak çok kalabalık olduğu için mesaiden çıkan çoğu kişinin etkinliği ayakta izlemek zorunda kaldığını söyleyen Fatma, “Çok az etkinlik yapıldığı için etkinlik olunca rağbet görüyor. O yüzden de çok kalabalık oluyor. Daha sık ve çeşitli etkinlikler yapılmalı kesinlikle, kültür merkezlerinin sayısı da artırılmalı. Ücra mahallelerin daha çok ihtiyacı varken daha az etkinlik yapılıyor” diyerek yerel seçim öncesi taleplerini belirtiyor.
"TİYATRO, SİNEMA LÜKS OLDU"
Fatma bir süre önce belediyenin yüzme havuzuna başvurmuş. Ancak 8 ay boyunca geri dönüş beklediğini anlatan Fatma, “8 ay sonra kış geldi zaten. Duş alacağım, çıkacağım, kış olunca hasta olurum toplu taşımada. Evime de yakın değil ki, yararlanamadım yani. Giden arkadaşım özellikle hijyenik olarak iyi olmadığını söylemişti ama spora ihtiyacım olduğunu düşündüğüm için gitmek istemiştim” diyor.
Fatma’ya son bir soru yöneltiyoruz: “Eğer bu hizmetler kamusal olmazsa sen veya çevrendeki diğer insanların ücretli şekilde bu hizmetlerden yararlanması mümkün mü?” Fatma, “Kesinlikle hayır” diye yanıt veriyor, “Ben tek başıma yaşayan bir kadın olarak temel ihtiyaçlarımı ancak karşılayabiliyorum. Zar zor faturaları ödüyorum. Arkadaşlarımla dışarıda bir yemek yemek, kahve içmek lüks oldu. İki kere düşünür olduk. O yüzden tiyatroymuş, sinemaymış, ücretsiz olmadıkça çok uzak bize.”