Apolitik olma şansımız var mı?
Sorunlar karşısında sessiz kalmak yerine politik süreçlere katılmamız, kendi haklarımızı savunmamız ve toplum için daha iyi bir gelecek inşa etmek için bir araya gelmemiz gerekiyor.

Kaynak: Unsplash
Ümran
Sincan/Ankara
Ülkenin geleceğinin garantisi olarak görülen gençlerin karar alma süreçleri ve katılım mekanizmaları içerisinde yer alması, ülke yönetiminin daha etkin olması açısından oldukça önemli bir yere sahip. Gençler olarak toplumun en dinamik ve en çok potansiyele sahip kesimiyiz. Ancak günümüzde birçok genç, hâlihazırdaki düzenden rahatsızlık duysa dahi politikadan, ne kadar durulabilirse, uzak durmayı tercih ediyor. Öte yandan apolitik olmak, bazen kişisel bir tercih olarak görülse de toplumsal sorunlara karşı duyarsız kalmak anlamına gelebiliyor. Buna karşılık olarak “işi bilene bırakın, siz ne bilirsiniz” zihniyetinin gençleri siyasete değiştirici rolleriyle katmadığına ve uzak durmaya sevk ettiğine de değinmeden geçmemek gerekir.
Politika dediğimiz şey, sadece seçimler ve partilerden ibaret değildir; aynı zamanda toplumun geleceğini şekillendiren kararların alındığı bir süreçtir. Biz gençlerin bu süreçten uzak durması, bizim kendi geleceğimizi belirleme hakkından vazgeçmemiz anlamına gelirken apolitik bir tutum, toplumsal değişim ve gelişim için gerekli olan genç enerjisini ve yaratıcılığını da köreltir. Düzen partilerinin, özellikle de burjuva muhalefetin de bizden istedikleri tam olarak budur. Yaratıcı ve sorunların farkında olan bir kesimle uğraşmak onlara zor geleceğindendir ki; bizi politikadan, yönetimden, haklarımızı savunduğumuz eylemlerden itinayla uzak tutmaya çalışıyorlar.
Önümüzde de yerel seçimler var. Peki, burjuva siyaseti yürüten partiler biz gençlere ne vadediyor? Hangi parti bizleri önemsiyor? Sürekli ağızlarında geveleyip durdukları “gençler için, geleceğimiz için, sizin için çalışıyoruz” gibi içi boş lakırtıların tezahürünü hangi parti gerçekten ortaya koyabiliyor? Gerek iktidar gerekse muhalif partilerin hangisinde parti meclisi gençleri barındırıyor? Hangi düzen partisi hakikaten gençleri dinleyerek, gençlerin talepleri doğrultusunda harekete geçiyor, gençlerle birlikte hareket ediyor? Bizi bir oy olarak dahi görmediklerinden olsa gerek, bizim adımıza yapılan çalışmaları görmek mümkün olmuyor. Bu gibi soruları hepimiz düşünmeli, üzerine kafa yormalıyız. Tabii bu soruların babında ortaya çıkan başka bir soru daha var: Peki, biz ne yapabiliriz?
BİZİM ONLARA DEĞİL ONLARIN BİZE İHTİYACI VAR
Apolitik gençlik çeşitli tutumları ve gerekçeleriyle toplumumuzun geleceğini etkileyebilecek önemli meselelerde seslerini yükseltmekten kaçınırken bu durum, bit toplam olarak gençlerin toplumsal değişim ve gelişim süreçlerine katkıda bulunmamızı önlüyor. Aksine aktif bir siyasi tutum, biz gençlerin toplumda değişime öncülük etmesine olanak sağlayabilir. Sorunlar karşısında sessiz kalmak yerine politik süreçlere katılmamız, kendi haklarımızı savunmamız ve toplum için daha iyi bir gelecek inşa etmek için bir araya gelmemiz gerekiyor. Gençler olarak, sadece bugünün değil, yarının da liderleri olarak, toplumsal sorumluluklarımızı yerine getirmeli ve ülkemizi daha yaşanabilir bir yer hâline getirmek için çaba göstermeliyiz. Bu bağlamda gençlik hareketlerine katılarak, gençler olarak örgütlenerek, iktidar olmadığı için bizden alacağı oya çantada keklik gözüyle bakanlara cevap mahiyetinde tepkimizi ortaya koymalıyız. Sadece oylarımızla değil oy kullanma hakkı olmayan gençler olarak da gençlik hareketinin önemini onlara hissettirmeli ve bizi kazanmaya, dinlemeye mecbur olduklarını daima hatırlatmalıyız. Unutmayın bizim onlara değil, onların bize ihtiyacı var.
Gençlerin politik süreçlere daha aktif katılımını teşvik etmek amacıyla yazdığım bu metnin düşündürücü ve harekete geçirici olmasını umuyorum. Çünkü karar alma mekanizmalarında bulunmamız ve taleplerimiz etrafında bir araya gelmediğimiz, harekete geçmediğimiz her an sorunlarımızın daha da büyümesi anlamına geliyor. Bu aşamada Sophokles’ten yapacağım bir alıntıyla cümlelerime son vermek istiyorum: “Kader, harekete geçmeyen kişiye asla yardım etmez.”
Evrensel'i Takip Et