“Üniversitede siyaset olmasın” diyenler, sadece kendi siyasetleri olsun isteyenler!
Ekonomik krizin faturasının öğrencilere kesilmesine karşı çıkmak, nitelikli bir eğitim talep etmek TOBB ve TOBB ETÜ değerlerini taşımamak ise TOBB değerleri nedir?

Unsplash
TOBB ETÜ Öğrencisi
Geçtiğimiz hafta çok sevdiğimiz bir arkadaşımızın almış olduğu bursların okul tarafından, “üniversite değerlerini taşımaya haiz olmadığı” gibi saçma bir iddiayla kesildiğini üzülerek öğrendim. Beni daha çok üzen şey ise okulun ve bazı öğrencilerin arkadaşımızın dünya görüşü ve siyasi bağları üzerinden onu suçlu gibi görerek algı yaratması oldu. “Komünistseniz bu okula gelmeyin” diyen Rektör Danışmanına ek olarak bazı öğrenciler, “üniversiteler siyaset yeri değildir” diyerek okul yönetiminin ekmeğine yağ sürdü. Oysa üniversiteler; düşüncelerin özgürce tartışılabildiği, daha güzel bir dünyanın tohumlarının atıldığı yerler olmalıdır. Tarihsel olarak da bu böyle olmuştur. ABD’nin Vietnam’ı işgal etmesine de 6. Filo’nun Dolmabahçe’ye demir atmasına da ilk önce üniversiteli gençler “Hayır!” demiştir.
12 Eylül Darbesi sonrasında da üniversiteliler özerk ve parasız eğitim, demokratik bir Türkiye için mücadeleye devam etmiş, kimileri bu sebeple idama varan cezalar almıştır. 90’larda başörtülü üniversite öğrencilerinin mücadelesi de bugün Öğrenci Konseylerinin mücadelesi de “üniversitede siyaset olmaz” diyenlere verilebilecek cevapların devamı niteliğindedir.
KENDİLERİ YAPINCA SİYASET OLMUYORMUŞ!
Ayrıca, TOBB ETÜ’de öğrenci karşıtı uygulamalar karşısında öğrencilerin yanında yer almayan bütün siyasi görüşlere yer de var. Mesela, okulumuzun mevcut rektörü Türk Ocaklarının Hars Heyeti üyesi, ya da okulun mütevelli heyetinde eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Sanayi Bakanı Ali Coşkun gibi ünlü AKP’liler… Ülkücülerin birden fazla resmi topluluğu var örneğin. Hatta bazıları, öğrenci toplulukları yönetmeliğine rağmen 28 Mayıs seçiminde Erdoğan’a destek bile açıklamıştı. Ayrıca AKP Gençlik Kolları gibi çalışan bir topluluktan bile bahsedebiliriz. Düzenli olarak TBMM’yi ve AKP’li bürokratları ziyaret eden, topluluk başkanının geçtiğimiz yıl milletvekili aday adayı olduğu bir topluluk bu da. Ek olarak, doğrudan siyasi etkinlikler düzenlemese de 10 Kasım ziyaretleri, 29 Ekim etkinlikleri ve çeşitli buluşmalarla varlığını sürdüren bir Atatürkçü Düşünce Topluluğu da var. Üstelik mevcut Yönetim Kurulu kaldırmış olsa da bu topluluğun eski üyelerinin yıllar önce Ümit Özdağ ile çekildiği fotoğraflardan da bahsetmeden olmaz. Ayrıca, bu topluluklar olmasa bile TOBB ETÜ yönetimi doğrudan Hulusi Akar gibi isimleri başka hiçbir akademisyen kalmamış gibi Ermeni Meselesi gibi sözde “akademik” konularda konuşması için seçimlere 1 ay kala okula davet edebiliyor. Ne hikmetse günün sonunda arkadaşımızın yaptıkları siyaset, ama Hulusi Akar’ın okula gelip konuşması “bir yanlış anlaşılma karşısında Bakan’ın öğrencileri aydınlatması” oluyor bazıları açısından.
“SORUNLAR VAR” DEMEK, OKULUN ADINI KİRLETMEKMİŞ
Bütün bunlar karşısında marjinalize edilmiş, mevcut sistemle bağdaşmayan görüşlere ise “bu okulda siyaset olmaz, üniversiteler siyaset yeri değildir” deniyor. Topluluk kurmak bile “okulun ilkelerine uymadığı” gerekçesiyle engelleniyor. Öğrencilerin okulda yaşadığı sorunları Evrensel gibi soldan bakan basın organlarına yazması bile siyasileştiriliyor. Bu gibi gazetelerin devlet tarafından onaylanan kuruluşlar olmasına rağmen sözde “terör” destekçisi yaftası ile öğrencilere “yaşadıklarınızı sol medyaya yansıtarak bizi kötülemeyin, burası ODTÜ değil ama sizin de okulunuz; diplomanızın kalitesini düşürmeyin.” deniyor. Eğitim ücretlerine gelen fahiş zamlara karşı imza kampanyası başlatan öğrencilere, bizzat Öğrenci Konseyi temsilcileri tarafından, “Buna imza atmayın, okul imza atanları disipline yollayacak” dedirtiliyor. Bütün bunlara biat etmeyip haklı bildiğini savunmaya devam eden arkadaşımızın İş Dünyası Bursu kesiliyor. “TOBB ve TOBB ETÜ değerlerini taşımaya haiz olmak” gibi soyut ve sınırsız takdir yetkisi veren ifadeler kullanılıyor. Ekonomik krizin faturasının öğrencilere kesilmesine karşı çıkmak, nitelikli bir eğitim talep etmek TOBB ve TOBB ETÜ değerlerini taşımamak ise TOBB değerleri nedir? Yaşanan sorunlara karşı koyun gibi susmak ve çizilen sınırların dışına çıkmadan belli siyasi görüşlere sahip olmak mı? Böyle ise arkadaşımız gibi, bu ruhu taşımaya haiz olmayan pek çok öğrenci olduğunu belirtmek gerekir.
Nitekim bu, yalnızca arkadaşımızın cezalandırılması durumu değildir. Arkadaşımız üzerinden haklarını arayan birçok öğrencinin cezalandırılmasıdır. Ekonomi her geçen ay daha da kötüye gidiyor. Kemer sıkma politikaları ile krizin bütün faturası bizlere kesiliyor. Doğal olarak TOBB ETÜ öğrencilerinin de öfkesi gün geçtikçe artıyor. Biriken öfkemiz tepkiye dönüşmeden önce bize gözdağı vermeye yıldırmaya çalışıyorlar ancak başaramayacaklar. Bu tarih boyunca böyle olmuştur. Arkadaşımızı da haklarımızı da savunmaya devam etmeliyiz. Bunu yapmak zorundayız çünkü.
Evrensel'i Takip Et