Gençliğin talepleri ve mücadelesi: Sorunlar ortak, peki ya çözümler?

Nazlı İLARSALAN

Bursa

Bursa Emek Gençliği olarak EMEP Milletvekili Sevda Karaca ile Gençliğin Talepleri ve Mücadelesi başlıklı tartışma etkinliğimizi gerçekleştirdik. Etkinlikte gençler, Karaca ile güncel sorunlarını konuşup kendi çözüm yollarını tartışmaya açtı. Tartışmalar; bugün Türkiye gençliğin eğitim, sağlık, güvenlik ve ekonomi alanlarındaki ortak ihtiyaçları çerçevesinde gerçekleşti.

Tartışma etkinliğimize katılan arkadaşlarımız, “Fikirlerini özgürce paylaşabildikleri bir alanda mücadele yollarını tartışmak” amacıyla katıldıklarını bildirdiler. Etkinliğin ilk sorusu ise Karaca’dan geldi: “Türkiye’de yaşamak istiyor musunuz?​” Cevapların ortak noktası, yurt dışında bir gelecek hayalinin olmasıydı. Soruları cevaplayan arkadaşlardan ikisi “Bugün kadın olarak sokakta yürürken tedirginlik yaşıyorum, burası bana yaşam hakkı sunmuyor”, “Diş hekimliği okuyorum ama materyallerim bilimden ve teknolojiden uzak. Daha iyi bir eğitim hakkı istiyorum” diyerek kadınların güvenlik ihtiyacına ve nitelikli eğitim talebine dikkat çektiler. Üniversiteden yeni mezun bir arkadaşımız da maddi kaygılarını vurgulayarak “Bugün yemek yerken tereddüt duyuyorum en azından başka bir ülkede kriterlerim ve ekonomik gücüm olabilirdi” dedi.

PROBLEMLER TÜRKİYE’YE ÖZGÜ DEĞİL

Sevda Karaca da bu cümlelere yanıt olarak, bugünün problemlerinin Türkiye’ye özgü olmadığını belirterek koşulların farklılaşmasının arkasındaki işçi mücadelelerini ve bu mücadelelerin birliktelikler ile kazanıldıklarına vurgu yaptı. “Mücadele çağrılarımız siyasi partilerde, inisiyatiflerde herhangi bir örgütlülüğün içerisinde dillendirilse de, Emek Gençliği mücadeleyi soyut alandan çıkartarak hayatının içerisinden kurar. Sınıflarımızdan, fakültelerimizden başlayarak örgütlenmenin ağlarını, bugünün taleplerini karşılayarak örebiliriz.”

Tartışmalarımız örgütlülük çevresinde ilerlerken, motivasyonumuzu nasıl sağlayacağız sorusuyla son buldu. Tartışma yürütücüsü, “Sorunlarımızın ortaklaştığı manzarada siyasetin öznesi olmaktan uzaklaştığımız gerçeklikte yaşam koşullarımızın giderek kötüleşeceğini unutmamalıyız. Bu yüzden sınıfımızdan başlayarak mücadele ağı örmeyi talep ediyoruz. Emek Gençliği olarak yarınına sahip çıkmak isteyen biz gençleri birleşik ve bilimsel, planlı bir mücadelenin parçası olmaya çağırıyoruz” ifadeleriyle oturumu sonlandırdı. Etkinliğin sonunda ise Aydın Çubukçu’nun “Özgürlük ve Örgütlülük” yazısını birlikte okuduk.*

*Özgürlük ve Örgütlülük, Aydın Çubukçu; 2010, Özgürlük Dünyası, Sayı: 213