Yerel seçime giderken Sincan: Geçim, seçimi bastırıyor
‘AKP’nin kalesi’ olarak görülen Sincan’da yerel seçimin varlığı ancak seçim arabalarıyla fark edilir durumda. Kime sorsak önce geçim sıkıntısından ardından iktidar partisi AKP’den dert yanıyorlar.
Fotoğraf: Evrensel
Kübra KIRIMLI
Damla KIRMIZITAŞ
Ankara
Ramazan ayı nedeniyle Lale Meydanı’ndaki çarşı da oldukça sakin. Telefon malzemeleri satan bir dükkan önünde konuştuğumuz bir esnaf, birkaç yıl önce yaşanan yangınla çarşıda meydana gelen hasarı anlatarak; AKP’li Belediye Başkanı Murat Ercan’ın sorunlarla kendilerini bir başına bıraktığından dert yanıyor. Çarşı yangınında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tan destek gördüklerini anlatan esnaf, Sincan Belediyesinin AKP’den başka bir partiye geçmesini istediklerini söylüyor. Yıllardır AKP’nin yönettiği Sincan’da her şeyin aynı olduğunu, sorunların çözülmediğini söyleyerek, her ne kadar iktidara muhalif olduğunu söylese de, desteklediği partiyi açıklamak istemiyor. Sohbete dahil olan bir genç ise genç bir aday olduğu için İyi Partinin Adayı Fatih Koca’yı destekleyeceğini söylüyor.
"EMEKLİYE VERDİKLERİ, SİNCAN’DA KİRAYA YETMİYOR"
Ardından bir kahvehaneye gittiğimizde başlayan “Milletin derdi geçim sıkıntısı” sitemleri, biz Sincan’ı terk edene kadar devam ediyor. Mevcut AKP’li Belediye Başkanının şimdiye kadar ne yaptığını sorduğumuzda, 60 yaşlarındaki bir vatandaş, “Aha.. Şu arkanda gördüğün bank var ya, onu koydular oraya. Bir de iftar çadırı açtılar” diyor. Yan masada oturan evsizleri işaret eden yurttaşlar, “Hazinede para mı yok? Şu garibanlara bir yer veren, yurt yapan yok. Bankta uyuyorlar. Sadece akşamları kalacak bir yer verselerdi bari. Soğuktan elleri ayakları titriyor akşama kadar. Şuradaki çuval bunların, içinde de yalnızca battaniyeleri var” diyor. Biri daha lafa girip, emeklilere reva görülen maaşın Sincan’da ev kirasını dahi karşılamadığını belirterek, “Milletin kanını emdiler, defolup gitsinler” diye kızıyor. “AKP’li Belediye Başkanına mı bu sitem yoksa iktidara mı” diye sorunca, “Hepsine ya, hepsine… AKP’den bu memleketin kurtulması lazım” diye yanıtlıyor. Yerel seçimlere dair tek bir talebi duymadığımız sohbette emekli maaşları ve kira fiyatlarına dair hemen herkes sözünü söylüyor. Doğal gaz faturasından yakınan bir yaşlı, “İHA, SİHA diyorlar, yok doğal gaz bulmuşlar... Hepsi yalan! Bu ay gelen faturam 1300 lira” diyor.
"SİYASET BİZE DÜŞMEZ"
Kahveden çıkıp tespih ve doğal taşların satıldığı bir dükkandan içeri giriyoruz. İktidara yakın olduğunu düşündüğümüz dükkan sahibi, kol kırılır yen içinde kalır hesabı yerel seçimlere dair sohbet etme isteğimizi şu sözlerle geri çeviriyor. “Elhamdülillah… Bize siyaset yapmak düşmez, biz esnaf kişileriz.”
TAKSİCİLERİN TALEBİ: UCUZ MAZOT
Memleketin gündemini en iyi taksiciler bilir derler. Taksi şoförlerinin sorularımızı yanıtlamama inadını sonradan durağa gelen bir arkadaşları kırıyor. Birbirlerinin lafını bölerek konuşanlardan biri, Sincan’da tek vasıtanın yeterli gelmediği mahalleler olduğunu, taksi kullanan yurttaşların metro durağı istediğini söylüyor. “Bugün herkesin en önemli sorunu geçim” diyen bir başka taksi şoförünü, arkadaşları onaylıyor. Belediyelerden taleplerini, adayları nasıl bulduklarını sorunca ise pek yanıt vermiyorlar. Bir şoför, “Ne vaadi, kimin ne anlattığından haberimiz yok. Şu sese, trafiğe bak. Seçim araçları geçip, gidiyor. Gürültüden kimin ne dediği belli değil” diyor. Kimi laf arasında değişim istediğini söylerken, çoğunluk mevcut Belediye Başkanından memnun olduğunu ifade ediyor. “Sincan’da değişsin dediğiniz hiç mi bir şey” yok sorusuna aldığımız cevap “ucuz mazot” oluyor. Taksiciliğin yanında tarımla da ilgilendiğini söyleyen bir şoför, “Mazot çok pahalı. Bu pahalılıkta ekin ekilmez. Ucuz mazot olsa…” diye devam ediyor.
"KİMSE İKTİDARA OY VERDİĞİNİ KABUL ETMİYOR"
Sırasını bekleyen bir dolmuş şoförü, Sincan’da yerel yönetimin değişmesi tartışmalarına sıkça rastladığını anlatıyor: “Ne var Sincan’da? Ne yapılmış şimdiye kadar? Gücüm olsa gider Çankaya’da yaşarım. Sinema yok, konser yok, hiç bir şey yok.”
40 yıldır Sincan’da yaşadığını söyleyen Fatih’te tuhafiyeci bir kadın, “Hiç anlamıyorum. Bu seçimde de değişim olsun diye dert yanıyorlar. Dükkana geliyorlar, bir yumak ipin 50-60 lira olduğunu duyunca geri gidiyorlar. ‘İktidara siz oy verdiğiniz, düştüğümüz hale bakın’ deyince kimse oy verdiğini kabul etmiyor. Herkes reddediyor. Kim oy verdi sahiden?” diyor.
KADINLAR SORUNLARLA BOĞUŞACAK ZAMAN BİLE BULAMIYOR: HAYATIMIZIN HER ANI MÜCADELE
Seren AKKAYA
Ankara
Sincan'da buluştuğumuz kadınlar, hayatlarının her saatini bir “mücadele” olarak tanımlıyor. Çocuğun beslenmesine ne konacağı, patronun vermediği maaşın peşinden koşulması, eş ile çocuğun arasının yapılması, ailenin taleplerinin karşılanması ve sayamayacağımız pek çok sorun... Gülerek anlatsalar da bunları tartışacak sosyal bir ortam bulmakta bile çoğu zaman zorlanıyorlar.
Fatih’te bulunan Gazi Osman Paşa Mahallesi’nde sosyalleşecek bir alan olmadığından yakınan bir kadın, “Bizi geçtim ama en azından yaşlıların gidip oturabileceği alanlar olsa” diyor. Belediyelerin yaşlı bakımı konusunda yeterli hizmet sunmaması, bu sorunu da kadınlara yükleyen bir durum. En azından evdeki yaşlının bir süre dışarıda zaman geçirmesi, kadınların kalan sorunlara biraz daha zaman ayırması için bir imkan olarak görülüyor. “Dışarı çıktığımızda her şey çok pahalı, bir çay bile içilmiyor” diyen kadınlar, kendileri için de böyle bir ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
Bir kadın evinin önündeki yolun bozuk olduğunu, apartmanda ise yaşlı ve engellilerin olmasından kaynaklı zorluk yaşadıklarını anlatıyor. 5 senedir bu sorunu gündeme getirmelerine rağmen ancak geçen günlerde, yeniden aday olan muhtarı oy ile tehdit ederek yolu yaptırabildiğini ifade ediyor.
BÜYÜKŞEHİR YARDIMLARI ETKİLİ OLDU
Senelerdir “AKP’nin kalesi” olarak görülen Sincan’da, Mansur Yavaş’a oy vereceğini söyleyen çok fazla kadınla karşılaşıyoruz. Aslında Sincan’da büyükşehir tarafından yapılan projeler oldukça kısıtlı olsa da bu durumun artan yoksullukla bağı olduğunu görmek mümkün. Kadınlar, büyükşehir tarafından yapılan doğal gaz ve et yardımlarını bu süreçte “vazgeçilemez” görüyor. Öte yandan devasa belediye bütçelerinin yanında bu yardımların çok küçük olduğunun da farkındalar. Kadınlar, seçimden sonra yoksulluğun daha da artacağına yönelik endişelerini de dile getiriyorlar.
KENTSEL DÖNÜŞÜM OLACAK AMA NASIL?
Ulubatlı Hasan Mahallesi’nde ise gündem kentsel dönüşüm. 10 yıl önce kendi mahallelerinde kentsel dönüşüm başlatmak isteyen Dönemin AKP’li Belediye Başkanı Mustafa Tuna’ya karşı evlerinden ayrılmamak için dernek kurmuşlar, açtıkları davadan yürütmeyi durdurma kararı çıkarmışlar. Bu seçimlerinden sonra yine benzer bir süreçle karşılaşacaklarından eminler. Ya borçlanma ya da başka bir yerde yüksek kirayla yaşamaya çalışmak dışında kendilerine bir seçenek sunulmuyor. Saraycık Mahallesi’ndeki gibi belediyenin insanları evden çıkmaya ikna olmaya zorlayacak hamleler yapacağını söylüyorlar. Bu konuda kadınlar öfkeyle: “Sincan’da kiralar 10 bin lira olmuş. Ben maaşımla bu kiraları nasıl karşılayayım?” diye soruyor.
Bu sorunlara karşı ne yapmak gerektiğini konuştuğumuzda, iki mahallede de herkes bunun yalnızca bir seçimle değişmeyeceği konusunda anlaşıyor. Kadınlar mücadelenin zor olduğunu söylüyorlar, çünkü hayatlarının her alanında mücadele ediyorlar. Bir kadın durumu şöyle özetliyor: “Evi çekip çeviren biziz, neden yaşadığımız yeri de yönetemeyelim ki?”
2004’ten bugüne AKP’nin yönettiği Sincan Belediyesi, öncesinde de Refah Partisi (1994) ve Fazilet Partisi (1999) tarafından yönetiliyordu. Bu seçimlerde 23 belediye başkan adayının yarışacağı Sincan’da, 2019 yerel seçimlerinde yüzde 67.60 oranında oy alan AKP’li Murat Ercan yeniden aday. CHP’nin adayı ise MHP’nin eski ilçe başkanlarından Veysel Alkan. Geniş sanayi havzasıyla başkentte işçi sınıfının önemli merkezlerinden biri olan Sincan’da işçi adaylar da var. “Kenti emekçiler yönetsin” sloganıyla çalışmalarına devam eden Emek Partisinin adayı, matbaa işçisi olan Metin Gül.