Solingen’de 4 göçmenin yangından hayatını kaybettiği evin kundaklandığı açıklandı

24 Mart pazarı pazartesiye bağlayan gece Solingen’de çıkan yangında 4 kişilik Bulgaristanlı Türk aile yaşamını kaybetti. Ölenler 28 ve 29 yaşlarında anne-baba, 3 yaşında bir çocuk ve 5 aylık bir bebek. Wuppertal Savcılığı yaptığı açıklamada binanın girişindeki ahşap merdivenden başlayan yangının nedeni olarak hızlandırıcı yabancı bir maddenin izine rastlandığını, soruşturmanın kasti öldürme amaçlı sürdüreceğini açıkladı. Ek olarak yangının “yabancı düşmanlığı’ olmadığını özellikle belirtti.

Almanya’nın Solingen kentinde geçtiğimiz pazar gecesi bir apartman bloğunda meydana gelen ve 4 kişilik bir ailenin ölümüne yol açan büyük yangının kundaklama olduğu açıklandı. Savcılık tarafından dün yapılan açıklamada, incelemeler sonrasında yangını hızlandırıcı madde bulunduğu, bu nedenle de cinayet ve cinayete teşebbüs şüphesiyle soruşturma başlatıldığı duyuruldu. Savcı Heribert Kaune-Gebhardt’ın “Yabancı düşmanlığı güdüsü olduğunu gösteren hiçbir kanıt yok” demesi ise dikkat çekti.

1993’deki ırkçı saldırıları hatırlatarak büyük endişe yaratan yangında, aralarında küçük çocuğu olan bir annenin de bulunduğu iki kişi pencereden atlayarak kendilerini kurtarmaya çalışmış ve ağır yaralanmıştı. Kadın, park halindeki bir araba nedeniyle itfaiyenin atlama rampasını kaçırmış ve bir aracın tavanına düşmüştü.

İKİ ÇOCUKLU AİLE YANGINDA ÖLDÜ

Savcılığa göre ölen dört kişi ise Türk kökenli Bulgaristan vatandaşı 28 ve 29 yaşlarında bir erkek ve bir kadın ile üç yaşında ve beş aylık iki çocukları.

Maktullerin yangın sırasında uykuda olmadıkları, kaçmaya çalıştıkları ifade edildi. Ahşap merdiven boşluğundan kaçış yolu kapalı olduğu için en üst katta oturan Bulgaristanlı aile dışarıya çıkamadı.

Savcı açıklamasında, “Merdiven boşluğunda yangını hızlandırıcı bir madde olduğuna dair açık kanıtlar da vardı” diye ekledi: “Bu bulgulara dayanarak, yangının kasıtlı olarak çıkarıldığı varsayılmalıdır.”

DİDF: YANGIN BÜTÜN YÖNLERİYLE AYDINLATILMALI

Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) Genel Başkanı Zeynep Sefariye Ekşi yaptığı açıklamada, Wuppertal Savcılığının yangının “yabancı düşmanlığı" olmadığını söylemesine tepki gösterdi. Ekşi, "Savcılığın bu açıklaması bizler açısından hiçbir inandırıcılığı yoktur. Henüz binayı ateşe veren kişi veya kişiler yakalanmadan veya sorumlular hakkında hiçbir somut bilgi olmadan yapılan ‘yabancı düşmanlığı değil’ tespiti doğru değildir. DİDF olarak çağrımız; acilen tüm delillerin ve olanakların kullanılarak bütün yönleriyle bir soruşturmanın başlatılması, olayın aydınlatılması, katillerin bulunması ve kimliklerinin kamuoyuyla paylaşılmasıdır. Ancak böyle bir sonuçtan sonra faillerin kimlikleri üzerinden yangının nedeni açıklanabilir” dedi.

Ekşi yaptığı açıklamada Solingen’de bir ailenin yok olmasına neden olan yangının 29 Mayıs 1993’de ırkçılar tarafından Solingen’de Genç ailesinin evinin ateşe verilmesini de hatırlattığını ifade ederek, “4 kişilik ailenin yine Solingen’de yakılarak öldürülmesi, hafızalardan silinmeyen 1993 Solingen yangınını ve Genç ailesini, Mölln’de Aslan ailesini çağrıştırdı. Unutmadık; o zaman Solingen de, sonraki ırkçı NSU cinayetlerinde de hep ilk açıklamalarda ‘yabancı düşmanlığı’ motifinin olmadığı belirtilmiştir.

1990’lardaki göçmenleri ve mültecileri ‘günah keçisi’ olarak gösteren ırkçılığı kışkırtan politik ortam ile bugün yapılan tartışmalar o kadar benzerlik gösteriyor ki, kamuoyunun şüphesi haklıdır. Bu şüphe ve tedirginlik ancak gerçekler günışığına çıkarılarak giderilebilir. Bunun için savcılığı en kısa zamanda olayı tüm yönleriyle soruşturmaya ve gerçekleri açıklamaya, katillerin kimliklerinin kamuoyuyla paylaşmaya ve cezalandırmaya çağırıyoruz” dedi. (Köln/EVRENSEL)

Almanya’da ırkçıların gizli toplantısı on binleri sokağa döktü

Solingen Katliamı 30. yılında: Ders çıkarılmadı, ırkçı saldırılar sürüyor