Emek Partisi Hatay adayından birleşme çağrısı: Seçeneksiz değiliz
Emek Partisi'nin Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Halil İmrek ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca yerel seçimlere dair basın toplantısı düzenledi.

Fotoğraf: Evrensel
Emek Partisi Gaziantep Milletvekili ve Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca’nın katılımı ile Emek Partisi Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Halil İmrek, ülke gündemi ve yerel seçimlere ilişkin basın toplantısı düzenledi.
İskenderun’da yapılan basın toplantısında “Emekten yana yerel yönetimler için mücadeleye”, “Rant ve yağma düzenine karşı birleşelim” pankartları asıldı. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığında, İskenderun, Dörtyol, Defne ve Antakya Belediye Meclis üyeliğinde Emek Partisi’ne oy çağrısı yapıldı.
İMREK, BİRLEŞME ÇAĞRISINI YİNELEDİ
İlk sözü alan EMEP Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Halil İmrek, “Emek Partisi olarak demokratik, halkçı belediyecilik inşa edilmesi noktasında çaba içindeyiz. Depremin üzerinden 14 ay geçmesine rağmen halkın çözülmeyen sorunları var. En önemli sorun da barınma sorunu. Alt yapı sorunu, ulaşım sorunu gibi insanların bir dizi temel sorunları çözülmüş değil. Bir kentin yeniden inşası bilimin birlikteliği ile olabilecek bir iş. Burada ise rant alanına çevirme emelleri ön planda. Siyasi iktidar, imar izinlerinden ruhsata kadar Çevre ve İklim Bakanlığı’na bağlamış durumda. Acele kamulaştırma ile de tarım alanlarına el konuluyor” diye konuştu.
Deprem öncesinde insanların yaralarını sarması konusunda yaşanan dayanışmayı da seçimlere taşımak istediklerini ifade eden İmrek, “İki kötünün arasında seçim yapmak zorunda değilsiniz diyerek alternatif bir aday koymak istedik ittifak olarak, ama bu olmadı. Biz birleşme çağrısını elbette yapmaya devam ediyoruz” dedi.
"HALK SEÇENEKSİZ DEĞİL DİYEREK SORUMLULUK ALDIK"
Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca ise "Hatay halen çok yaralı bir şehir. Bu seçim de eğitim ve sağlık hakkından yoksunluğun, insanca çalışma koşullarından yoksunluğun tartışılacağı, bu sorunlarda kimin sorumluluğunun olduğunun tartıştırılacağı bir seçim olacak. Yerel seçim gündemine giderken yaptığımız halk buluşmaları, kadınlar, gençler, işçiler bu şehrin yeniden inşasında iki temel koşul ortaya koydular. Birincisi sorumluların açığa çıkarılması ve hesap sorulması; ikincisi yeni bir yaşam kurulurken talancıların, rantçıların değil halkın bu süreçte bizzat katılımcı olması, kararlarda hak sahibi olması ve değer katmasıydı” diye konuştu.
"TEK GÜVENCEMİZ HATAY HALKININ KOYDUĞU DİRENGENLİK"
Emek Partisi olarak bu iki temel esas üzerinden girişimlerini en geniş ittifak üzerinden oluşturmaya çalıştıklarını belirten Karaca, “Geldiğimiz noktada, bugün Hatay memleketin en çok konuşulan seçim bölgeleri haline geldi. Gönül isterdi ki en geniş kesimlerin ortaklığını, bu ülkenin siyasetinin nasıl değiştireceğini gösterecek örneği ortaya koyarak konuşulsaydı. Değiştirecek olan ve halkın öfkesinin her açıdan yükseldiği bu memleket koşullarında örnek yaratacak olan buydu. Bu tablo karşısında halk seçeneksiz değil dedik ve Emek Partisi olarak sorumluluk aldık. Yağmanın, talanın ve yalanın çok acı sonuçlarının yaşandığı büyükşehirde adayımız ve meclis üyesi adaylarımızla yola çıktık. Bu yerel seçimler Hatay halkı için hayatta kalma seçimleri, hayatta kalma koşullarının nasıl yaratılacağının seçimleri... Bir yanda bunu tehditle sağlayacaklarını söyleyenler var, diğer tarafta ise onlardan çok da farklı olmayan bir odak var. Siyaseti halk adına yukarıda yapanlara, pazarlıklara karşı halkın halkla birlikte, halk için yönettiği yerel yönetim için yola çıktık. Tek güvencemiz Emek Partisi olarak Hatay halkının koyduğu bu direngenlik. Hesap soracağız ve hayatı en geniş kesimlerin katılımı ve iradesiyle hep birlikte kuracağız” diye vurguladı.
"HALKIN KATILMADIĞI BELEDİYE YÖNETİMLERİ RANTIN KAPISI OLUR"
Halil İmrek de son olarak şunları kaydetti: "Arsuz, Samandağ, İskenderun, Erzin, Dörtyol, Antakya bu ilçelerde yoğunlaşıyoruz. İskenderun aynı zamanda sanayi kenti. Biz esas olarak işçileri birleştirmek için yola çıkıyoruz. Çağrımız işçilerin oylarının, patron sermaye partilerinden ayırmaları. 5 yıldır Tosyalı yönetiyor ve iş kazaları iş cinayetleri de ortada. İşçiler kendi fabrikasında örgütlü değilse, bir toplu sözleşmesi yoksa kentin yönetiminde de söz sahibi olamıyor. O yüzden projemiz örgütlenmek diyoruz. Halkın katılmadığı belediye yönetimleri halkın kapısı yerine rantı olur. Herkes demokratik halkçı belediyecilikten bahsediyor ama bunu hangi mekanizmalarla yapacağını söylemiyor. Biz mahalle temsilcisi, halk meclisleri ile; sendikaların, kadın ve gençlik temsilcilerin bütünüyle bu kentin nerede neye ihtiyacı varsa halkın kendilerinin karar aldığı demokratik belediyecilikten bahsediyoruz." (Hatay/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et