29 Mart 2024 05:53

Depremzedenin oyu parayla isteniyor

Hatay’da depremzedeler, EMEP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Halil İmrek’e “Zarf var mı?” diye soruyor. Öğreniyoruz ki; diğer adaylar zarf içinde paralarla depremzedelerden oy istiyor.

Fotoğraf: Evrensel

İlin detaylı sonuçları için tıklayın...
Paylaş

Dilek OMAKLILAR
Hatay

Depremde en ağır zarar gören illerden biri Hatay’da, depremin üzerinden 14 ay geçmesine rağmen hâlâ 320 bin konut ihtiyacı var. 205 konteyner kentteki 79 bin 339 konteynerde 219 bin kişi yaşam mücadelesi veriyor. Çoğu konteyner kentin yeri yanlış belirlendiği için her yağmur yağdığında su içinde kalıyor.

Az da olsa hâlâ çadırda kalanlar var, yağan yağmurda sular altında kalan konteyner kentler, hasarlı olan evlerinin belirsizliği ile ne yapacağını bilmeden korkarak yaşayanlar, psikolojik destek alamayanlar, sağlık hizmetine erişemeyenler, elektrik kesintileri dolayısıyla karanlıkta kalanlar... Saymakla bitmeyen sorunlar karşısında depremzedeler “Bir ömür mü sürecek acaba” diye soruyor.

EN TEMEL SORUNLAR ÇÖZÜLMÜŞ DEĞİL

Kent merkezinde iş makineleri çalışmaya devam ettiği için lağım suları, musluktan akan sulara karışıyor. Enkaz kaldırma ve inşaat çalışmaları bitmediği sürece şebeke ve lağım suları birbirine karışmaya devam edecek. Bazı mahallelerde patlamış kanalizasyon, çukurlu yollar ve toplanmayan çöpler yerel yöneticiler için “Büyük deprem yaşandı” mazereti ile açıklanmaya devam ediliyor.

Molozlar çevre kirliliği yaratıyor ve ileride ciddi hastalıklara ilişkin korkular sürüyor. Molozların depolanma sorunları ve hafriyat kamyonları nedeniyle kirli hava depremden bu yana eksik olmadı.

Hastaneyi her yağmurda su basıyor. Yeterli doktor yok. Eğer özel aracın yoksa hastaneye gidecek bir toplu taşıma bulmak mümkün olmuyor. Birinci derece sağlık hizmeti tamamen çökmüş durumda.

Konteyner merkezlerinde ve halk pazarında dolaştığımızda karşılaştığımız tepkiler yoksulluğun boyutunu gözler önüne seriyor. Yunusemre semt pazarında, Emek Partisi Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Halil İmrek’e “Size oy verelim vermesine de bize ne vereceksiniz? Zarf var mı?​” sorusu ile karşılaşıyoruz. Öğrendik ki; İyi Parti zarfta 500 TL dağıtmış. Üsküdar Konteyner Kente uğradığımızda ise, iki kadının yine İmrek’e “Zarf mı getirdiniz, para var mı?​” diye sorduğunu duyuyoruz. Deprem zamanı halkın yaralarını sarmayan, bir tas sıcak çorbaya muhtaç eden siyasi iktidar, seçim rüşveti olarak yardım kolileri dağıtıyor. AKP, MHP bürolarında iftar yemekleri veriliyor. İnsanlara iş, aş ve ev vaadinde bulunuluyor.

EMEP: KÖKLÜ BİR SİYASAL MÜCADELEYE İHTİYAÇ VAR

Hatay’da Büyükşehir belediye başkanlığında, Defne, Antakya, İskenderun ve Dörtyol İlçe belediye meclis üyeliklerinde yerel seçimlere katılan Emek Partisinin Adayı Halil İmrek, şöyle diyor: “Biz halkın temel sorunlarını çözmek için; rantçı müdahaleye karşı halkın örgütlü mücadelesini seferber etmeye çalışıyoruz. AKP kentsel dönüşüm uygulamalarında hep fırsatçı davrandı. Kentin demografik ve kültürel yapısını bozdu. Belediyeleri; yandaş şirketleri, müteahhitleri ihya eden arpalık yaptı. Halkı acılarıyla, yıkımla baş başa bırakan tek adam iktidarı ve belediyeleri, şimdi ‘yeniden inşa’ diyerek yine inşaatın ve betonun rant ve kârını paylaşma derdine düştü. İmar aflarıyla, türlü kanunsuzluklarla doğamızı talan edenler şimdi de ‘rezerv alan düzenlemesi’ ile ‘acele kamulaştırma’ ile halkın birikimlerine, tarım alanlarına, zeytin bahçelerine çöküyor. Halkın yaşam alanı ve hafızasını yok edip geleneklerini bozuşturmayı, tek tipleştirmeyi hedefliyor.”

Belediye bütçesinin kent yoksullarını destekleyici bir perspektifle kullanılmadığını belirten İmrek, “En yoksulların elektrik, su, konut, temel gıdaya erişimini garanti edecek bir yerel belediyecilik uygulanmalı. Kreşler, okul çocuklarının beslenmesi, öğrenci yurtları en acil ihtiyaçlar olarak orta yerde duruyor. Yerel özerkliğin genişletildiği ölçüde, kentte emekçi sınıflar lehine sosyal ve iktisadi uygulamaları geliştirmek de mümkün olacaktır. Yetkiyi gerçek anlamda halka verebilmek için daha köklü bir siyasal mücadeleye ihtiyaç var. Yerel yönetimlerde halkın kendi geleceğinde söz sahibi olması için, en geniş demokrasiyi hayata geçirmek için mücadele edeceğiz. Halk meclisleri bu demokratik yaklaşımın ifadesidir” diye ekliyor.

"ÖRGÜTLENMİŞ HALK BELEDİYEDE DE SÖZ SAHİBİ OLUR"

EMEP İskenderun Belediyesi Meclis Üyesi Adayı ve Metal İşçisi Murat Değirmenci: Bu kentin ihtiyacı işçilerin, emekçilerin yönetimde söz hakkının olması. Üreten bizsek yöneten de biz olacağız.

EMEP Defne Belediyesi Meclis Üyesi Adayı Semir Karadaş:  Halkın; yol, su, kanalizasyon ve ulaşım gibi en temel ihtiyaçları dahi karşılanmadığı gibi çöpleri bile toplanmayan bir ilçede yaşıyoruz. Ancak mahalle mahalle örgütlenmiş bir Defne halkı ile belediye yönetiminde söz sahibi olmak amacıyla Defne’de EMEP’ten belediye meclis üyeliğine aday oldum.

EMEP Dörtyol Belediyesi Meclis Üyesi Adayı Atila Erdem: Dörtyol narenciye üreticisinin olduğu bir yer. Ne kooperatifi var ne birliği ne de üreticinin örgütlülüğü. Tohumdan gübreye kadar üreticiyi yabancı tekellere, aracılara mahkum eden anlayışa karşı yerel üretimi ve üreticiyi destekleyeceğiz.

ÖNCEKİ HABER

Maltepe’de gecekonduların üzerine yol çöktü

SONRAKİ HABER

Oyuncu Hayal Garip, şiddete maruz kaldığını açıkladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa