Emeğin gözünden Eskişehir seçimleri
Emek Partisi Eskişehir İl Başkanı Ceren Kökoğlu, işçilerle yaptıkları buluşmaların ardından kentteki seçim sürecini yazdı.
Fotoğraf: Evrensel
Ceren KÖKOĞLU
Emek Partisi Eskişehir İl Başkanı
“İşçi emeklisiyim, halk meclisleriyle yöneteceğiz, işçilerin, gençlerin, kadınların söz sahibi olacağı yerel yönetimler için emeğin adaylarını destekleyelim, rantçı değil halkçı belediyecilik için yola çıktık, emek bizim kent bizim diyoruz…” Yaklaşık 40 gündür Eskişehir’de fabrika önlerinde, işçi duraklarında, şehir merkezinde, parklarda, ilçelerde, beldelerde ve köylerde yurttaşlar sıklıkla bu sözleri duyuyorlar. Sonrasını merak edenler ilgiyle dinliyorlar. “Doğru söylüyorsunuz, çok haklısınız” ama nasıl olacak sizin tarifiniz çok zor, hatta imkansız diyerek tartışmalar biraz daha derinleşiyor.
Evet, günlerdir partimiz seçim çalışmalarını sürdürüyor. Bu süreçte binlerce emekçiyle yan yana geldik, sohbet ettik, tartıştık, partimizin seçim platformunu anlattık. Seçime son bir hafta kalana dek işçilerin gündeminde seçim neredeyse hiç yoktu. Sanki ayın sonunda bir yerel seçim yokmuş gibi bir yaklaşım söz konusuydu. Bu durum iktidar partisine oy vermeyi düşünen emekçiler için de, muhalefeti destekleyenler için de benzerdi. Özellikle sabah işçi duraklarında “Seçim değil, geçim derdimiz, seçimden sonra her şeye yeniden zam gelecek, bu seçim işlerini bırakalım, nasıl geçineceğiz?” gibi söylemler duyuyorduk işçilerden. Bizlerle en çok diyalog kuran işçiler emekli olup çalışmak zorunda kalan işçilerdi. Emekliler için yaşam koşullarının neredeyse imkansız hale gelmesi, bu seçim döneminde tüm siyasi partiler için en çok tartıştırılan seçmen grubu olmalarının haklılığını da gösteriyor. Yine dikkat çeken bir başka durum ise işçilerin ek iş yapmak zorunda olduğuydu. Eskişehir ortalamasının üzerinde ücret alan işçiler bile ek iş yaptıklarını, karı koca çalıştıklarını ama geçinemediklerini ifade ediyorlardı. Bu tartışmaları aşıp yerel seçimleri konuşmaya hevesli olamıyorlardı.
Öte yandan AKP’ye oy vereceğini söyleyen kemik kitledeki işçiler ise artık klasikleşen söylemleri tekrar ediyorlardı “İHA’larımız var, SİHA’larımız var, aç yaşanır ama vatansız yaşanmaz vb.” Tartışma biraz daha sürdüğünde ise geri adım atılıyor. “Ama bir de şöyle bir şey de vardı” diyerek yeniden kendilerini ikna etmeye çalışıyorlar. AKP’nin Adayı Nebi Hatipoğlu’nun heybesinin olumsuz anlamda dolu olmasından ötürü AKP’li seçmen bile oy verme noktasında net değil. Hatipoğlu hakkında olumlu bir tane cümle duymadık diyebiliriz. CHP seçmeninin motivasyonu da “AKP bari burayı almasın, yaşam tarzımıza müdahale ederler yoksa” diye özetlenebilir. CHP’nin Büyükşehir Adayı Ayşe Ünlüce genç bir kadın aday olması dışında pek tartışılmıyor. Adaydan ziyade parti destek topluyor gibi görünüyor.
Seçime son bir hafta kala ise seçim tartışmaları hızlandı. İşçiler görüş bildirmeye, oy vereceği partiyi sebebiyle anlatmaya başladı. Bildiri dağıtımlarına olan ilgi arttı. Ne söylendiğine, ne dendiğine dikkat kesilir hale geldiler. Emek Partisi olarak, düzen içi siyasetin hem iktidar hem muhalefet kanadının aynı rant paylaşımına dayanan belediyecilik anlayışına karşı emekten yana bir belediyeciliği koyduğumuzda ilgi topladığımızı söyleyebiliriz. Ancak söylediklerimizin gerçekleşebileceğine inanmakta zorlanıyor emekçiler. Bunu, elbette daha önce örneğini görmemiş olmalarıyla açıklayabiliriz. Burjuvazinin siyaseti, özellikle son 20 yılda seçime ve sandığa endekslediği ve seçmeni oy kullanma dışında siyasetten uzak tutma adına her yolu mübah gördüğü bu koşullarda aslında işçiler ve emekçileri kendi çıkarları için siyaset yapabileceklerine ikna etmek zorlaşıyor. Bu seçim dönemi, bizim için bu anlayışla mücadeleyi bir adım daha ileriye taşımanın önemli bir vesilesi oldu.
Bugün için işçileri ve emekçileri kendileri için siyaset yapmaları gerektiğine ikna etmekte zorlanıyor olsak da bizim için son gün 31 Mart değil. 31 Mart’a kadar adaylarımızla yürüttüğümüz tartışmaların ve çalışmaların birikimiyle 1 Nisan ve sonrasında da yine birlikte mücadele etme, örgütlenme ve birlikte değiştirme çağrılarımızı sürdüreceğiz.