29 Mart 2024 05:51

Şişli’de ‘kral çıplak’ deme zamanı

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Şişli Belediye Başkan Adayı Mehmet Tolga Bektaş, ilçenin tarihi dokusunun yıllardır nasıl ranta kurban edildiğini anlattı.

Fotoğraf: Evrensel

İlin detaylı sonuçları için tıklayın...
Paylaş

Şenay KUMUZ
İstanbul

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Şişli Belediye Başkan Adayı Mehmet Tolga Bektaş, ilçenin tarihi dokusunun yıllardır nasıl ranta kurban edildiğini anlattı. Uzmanlar, akademisyenler, aydın ve sanatçılardan oluşan bir ekiple  60 maddelik bir metinleri olduğunu ifade eden Bektaş,  Şişli’deki ağır şehir suçlarına karşı “Kral Çıplak” deme cesareti göstermek gerektiğini söyledi.

 

Şişli’de nasıl aday oldunuz? nasıl bir ilçe ve neden Şişli’den aday oldunuz?

Türkiye’de belediyecilik geliri açısından bir numarada yer alan Şişli, İstanbul’da modern şehirciliğin ilk geliştiği bölgelerden biri olmanın yanı sıra emek dünyası için de önemli birikim barındıran ilçelerdendir. Aynı zamanda çok renkli sosyal yapısının ürettiği mimari zenginlik ile harmanlanmıştır. Tarihsel geçmişinin ve özgün kültürel birikiminin yanı sıra sinemaları, tiyatroları, konser salonları ile çok zengin bir sanat yaşamına sahiptir. Bu açıdan da İstanbul’un merkezlerinden biridir. Ayrıca ülkemizin çok önemli sanatçılarının ikamet etmek, yaşamak için de önde gelen tercihlerinden biri Şişli olmuştur. Sonuçta burası oldukça zengin bir formasyona sahiptir.

Eski adı Tatavla olan Kurtuluş semtini hariç tutarak ilçenin kuruluşunu Levantenlere ve Bulgar topluluğuna dayandırabiliriz. Apartmanlaşmaya ilk ilgi gösteren kesimler olarak Rumlar, Ermeniler ve Museviler, Levantenlerle birlikte ilçe tarihinde bölgenin ana omurgasını oluşturmuştur. Günümüzde bir kısmı gecekondulaşarak oluşmuş toplamda 25 mahallesi bulunmaktadır. Gecekondu yerleşimleri Bomonti ve Levent sanayi bölgesi çeperlerinde ortaya çıkmış ve ilçemize yeni mahalleler katmıştır. Kökleri 1850’lerde yaşanan Kırım Savaşı’nın ortaya çıkardığı göçlere dayanan Roman mahallelerimiz de vardı fakat bunların Nişantaşı ve Feriköy’de olanlarından artık söz edemeyiz. 1950’lerdeki Menderes yıkımları nedeniyle yerleşime açılan Kuştepe ise kentsel dönüşümü sürekli bir tehdit olarak ensesinde hissederek yaşamaktadır.

Şişli, askeri tarihimiz açısından da çok önemli bir yerdir. Mustafa Kemal başta olmak üzere Balkan, Trablusgarp, Arabistan cepheleriyle Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı subay kadrolarının öğrenciliğini, gençliğini geçirdiği, yetiştiği yerdir. Şişli aynı zamanda ülke sol tarihi açısından da önemli öğeler barındıran bir yer olarak karşımıza çıkmaktadır. 1968 kuşağının önemli isimlerinden Hüseyin Cevahir, İstanbul’daki öğrenciliğinde Şişli merkez ve Feriköy ikametli isimlerdendir. Yine aynı kuşağın önemli kişiliklerinden Ömer Ayna, Şişli’deki Galatasaray Mimarlık Mühendislik Okulu öğrencisi ve mezunudur. “Şişli Meydanı’nda Üç Kız” yine aynı okul öğrencilerinin maruz kaldığı bir olayı anlatmaktadır. Keza Feriköy’deki Elazığ Öğrenci Yurdu, 1978 kuşağının önemli nirengi noktalarından biridir. Şişli Siyasal, Harbiye Gazetecilik, Nişantaşı Dişçilik dönemin önemli hareketliliğe sahibi okullarıdır ve sol dünyaya önemli isimler vermiş yerlerdir. Aklıma gelmişken söylemeliyim ki, Ruhi Su’dan dinleyip söylediğimiz “Mahsus Mahal” adlı eserin şekillenip sanatsal formata girdiği yer ise Harbiye’dir.  

Şişli’den aday olmam sorunuza gelecek olursak, her şeyden önce söylemeliyim ki, Heybeliada doğumlu olsam da tam anlamıyla Şişli’de büyüdüm ve burada yetiştim. Üniversite haricindeki bütün okullarımı burada okudum. Kısacası Şişli, şekillendiğim yerdir ve hâlâ yaşamımı burada sürdürüyorum. İnsanın büyüdüğü yerde yaşlanmasının güzel bir şey olduğuna inananlardanım. Böyle olunca semtin geçmişini, geçirdiği tüm evreleri biliyor ve kaybettiği bütün zenginliklerin farkında oluyorsunuz. Her şeyini hissettiğiniz bir semtte aday olmanın doğru bir tercih olduğunu düşünüyorum.

Şişli tarihi bir yer ama bu zenginliklerini kaybetmiş. Bu konuda neler yapılması lazım?

Şişli’nin kuruluş kökleri Levanten, Rum, Ermeni, Musevi ve Bulgar cemaatlerine dayanıyor. Bu toplulukların şekillendirdiği Şişli, hâlâ aynı nitelikli çok önemli bir mirasın sahibidir. Sanat değeri yüksek apartmanlar, özgün mimariye sahip ve Avrupa kültür kurumları tarafından tescillenmiş mezarlıklar, gösteri salonları, yapı adalarında sahip olduğu avlular, sanayi tarihimizin anıtsal yapıları gibi çok sayıda yaşam öğesini sayabiliriz.

Fakat ne yazık ki, başından beri yerel yönetimin bir imar ve yaşam perspektifine sahip olmaması nedeniyle bütün bu yaşam alanları ile sahip oldukları ahenk bozuldu. Büyük bir hızla da bozulmaya devam ediyor. Yeryüzünün rant ilahları her gün Şişli’den yeni kurbanlar istiyor. Son kurban, Hürriyet Tepesi’ndeki bir bölge oldu. Burası rezerv alanı ilan edildi ve 72 katlı gökdelen inşasına başlandı. Birkaç yıl önceki kurban Marmara Üniversitesi’nin Teşvikiye’deki kampüs alanıydı. Orada artık balkonlarında havuzlarıyla ultra lüks binalar yükselmektedir ve böylece Şişli önemli bir yeşil dokuyu kaybetti. Keza Ali Sami Yen Stadı ile bölge sanayi mirasımızın yapı taşlarından Mecidiyeköy Likör Fabrikası arazisi son yılların kurbanları arasındaki yerini aldı. Şişli Etfal Hastanesi ve arazisi de sal taşına yatırılan adreslerdendir. Harbiye Radyoevi binası, Mecidiyeköy’ün son açık alanına dikilen iki gökdelen, Hürriyet Tepesi’ndeki üniversite binasının yerinde yükselen bir başka gökdelen, Şişli Motor Meslek Lisesi arazisinde başlatılan dev inşaat, daha önceki yıllarda Büyükdere Caddesi boyunca yaşanan gökdelen furyası örnekler arasındadır. Bunlar Şişli için oldukça ağır şehir suçlarıdır.

Bu stratejik darbelerin yanı sıra özellikle eski mahallelerimizin karakteristiği olan avlu sistemi, o yapı adalarındaki her inşaat ile adım adım bozulmuştur. Çünkü, yeni inşaatlar, avluyu oluşturan arka bahçeleri de beton kütleye dahil etmektedir. Dolayısıyla iç avlulardaki yaşam mekanları da, kültürü de silinmiştir.

Bir bölge düşünün ki, yüz ölçümü aynı kalmasına rağmen barındırdığı beton yoğunluğu her geçen gün arttırılmaktadır. Bunun sonucu semt yaşamına artan nüfus ve trafik yoğunluğu olarak yansımaktadır. Dolayısıyla da ilçedeki yaşam kalitesi, mahalle kültürü, esnaf kültürü her geçen gün yeni darbeler almaktadır.

Bu nedenle artık birilerinin çıkıp “dur” demesi gerekmektedir. İşte bizim yaptığımız budur. Bize yöneltilen “oyları bölüyorsunuz” suçlamasının bir yanılsama olduğunu, yıllardır yaşadıklarımızın Şişli’ye sadece zarar getirdiğini ve artık “Kral Çıplak” deme cesareti göstermemiz gerektiğini ifade ediyoruz. Kent suçlarından oluşan bir Şişli karnesi istemiyoruz artık.

Peki siz halka nasıl bir belediyecilik anlayışı vadediyorsunuz?

Bölgede yaşayan ve alanlarında uzmanlaşmış akademisyen, aydın ve sanatçılardan oluşan bir ekiple birlikte dört başlık altında 60 maddeden oluşan bir metin hazırlayarak ilçenin ortak akıl ve kolektif şekilde, şeffaf süreçlerde yönetilmesinden yana olduğumuzu ifade ettik. Şişli’nin acil olarak deprem dirençli hale getirilmesinin zorunluluğundan bahsediyoruz. Bunun da Şişli’deki yaşam seviyesinin, kent dokusunun ve kimliğinin bozulmadan yapılmasını öngörüyoruz. Hiç kimseyi mağdur etmeyen mahalle dayanışmasını ve kozasını koruyan bir yaklaşım arzuluyoruz.

Doğa, çevre, hayvan dostu, “sakin şehir” oluşumuna yatkın bir atmosfer kurgulamak istediğimizi söylüyoruz. İlçemizde var olan fakat dışlanmışlığı, ötekileştirmeyi her fırsatta yaşayan tüm kesimlerin birbiriyle barışık olduğu mekanizmalarda bir araya gelmeyi hedefliyoruz. İlçemizin tarihini ve kültürünü derleyip, hafızasını her düzlemde kayıt altına alacak ve bilimsel çalışmalara veri tabanı olacak şekilde dizayn edecek merkezler kurmak istiyoruz.

Meclis üyeleriniz kimlerden oluşuyor?

Farklı mahallelerden olabildiğince farklı insanın aday olmasına özen gösterdik. Dezavantajlı grupların sözünü görünür kılmaya çalıştık. Birinci sıra adayımız kadın hakları ve hayvan hakları aktivisti Avukat İlke Acar, ikinci sıra adayımız özel sektörde çalışmak zorunda kalmış eğitim emekçisi bir öğretmen arkadaşımız olan Feryal Darıcı, üçüncü sıra adayımız bölge Ermeni toplumundan Alen Kirkor Ohannesyan, dördüncü sıra adayımız tekstil işçisi Veli Toksöz ve beşinci sıra adayımız ise çocuğu LİSTAG YK üyesi olan Nilüfer Kaan Yeğin. Diğer adaylarımız ise reklamcı Murat Karslıoğlu, emekli Ayşegül Dalgıç, müzisyen Ali Sinan Çulhaoğlu, öğrenci İris Leyla Pamukçu ve sivil toplum çalışanı Yusuf Bahar.

MEHMET TOLGA BEKTAŞ KİMDİR?

Mehmet Tolga Bektaş, öğretmen bir anne babanın evladı olarak 1975 yılında Heybeliada’da doğdu. Şişli Nilüfer Hatun ile 19 Mayıs ilkokullarından sonra Nişantaşı Anadolu Lisesi’ni 1993 yılında bitirdi. Lisans eğitimini Karadeniz Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde yaptı. Üniversite yıllarından bu yana emek, özgürlük, adalet ve ekoloji yanlısı bir çok toplumsal çalışmada yer aldı. Ekonomik hayatını, Nişantaşı’nda Komşu Ambar adındaki doğal ürünler bakkalıyla sürdürüyor.  

EMEP VE TÖP’DEN DESTEK

Emek Partisi (EMEP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi de Şişli’de Mehmet Tolga Bektaş’ı destekliyor. İlçede belediye meclisine sanatçı, işçi ve mühendis olmak üzere üç aday gösteren EMEP, Şişli Belediye Başkanlığı'nda Mehmet Tolga Bektaş'ı desteklediğini açıkladı. Balet Ekim Deniz Akarslan, tekstil işçisi ve Şişli Kent Konseyi Kadın Meclisinden Behice Akaslan’ı ve son dönem Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanlığını yapan Selahattin Beyaz’ı aday gösteren EMEP Şişli İlçe Örgütü yaptığı açıklamada, Şişli'nin tarihsel, kültürel ve kentsel değerleriyle Şişlili emekçilerin hepsinin değeri ve hakkı olduğuna dikkat çekti. Açıklamada, ranta ve yağma projelerine karşı Şişli'yi her gün yeniden var eden emekçilerin ihtiyaçlarını esas alan bir yönetim anlayışını birlikte savunmak üzere belediye başkanlığında Mehmet Tolga Bektaş'a, Belediye Meclisinde Emek Partisi'ne oy verme çağrısı yapıldı.

ÖNCEKİ HABER

"Emekliye oy karşılığı yardım vaadi çirkin bir istismar"

SONRAKİ HABER

BirGün Web Koordinatörü Uğur Koç’a, "cumhurbaşkanına hakaretten" 11 ay hapis cezası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa