Tek adama yerelden engel çağrısı
Emek Partisi tek adam rejiminin güçlenmemesi için başta büyükşehirlerde olmak üzere Cumhur İttifakının kaybetmesi gerektiğini vurgularken, tüm muhalefetten “sandıklara sahip çıkalım” çağrısı geldi.
Fotoğraf: Evrensel
Kübra KIRIMLI
Ankara
31 Mart yerel seçimleri öncesinde gazetemize konuşan ve açıklama yapan muhalefet partileri sandıklara sahip çıkma çağrısında bulundu. Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, tek adam rejimine bu yerel seçimde de “dur” denilmesi gerektiğini anlatırken, DEM Parti kayyumlara geçit vermeyeceğini açıkladı.
Gazetemize konuşan Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, iktidarın devletin tüm imkanlarıyla seçime hazırlandığını ifade ederek, “Çok açık ki; devletin bütün imkanlarını ve en gerici güçleri arkasına aldığı, tek adam yönetiminin her türlü manipülasyonu sergilediği, baskısını arttırdığı eşitsiz bir seçim süreci yaşadık ve içerisindeyiz” dedi.
Tek adam iktidarı karşısında emek ve demokrasi güçlerinin seçime parçalı ve ayrı girmesini olumsuz bulduklarını belirten, emek ve demokrasi güçleri için buradan bir sonuç çıkarılacağından emin olduklarını ifade eden Aslan, bu seçimlerde iktidarın büyükşehir belediyelerini kazanmaması gerektiğini şöyle anlattı: "Tek adam yönetiminin İstanbul Büyükşehir Belediyesini geri almak istediğini biliyoruz. Bunu 2019’da belediye yönetimini kaybettiği dönemde de, 2023’teki genel seçimlerin ardından da ifade etmişlerdi. Şunu biliyoruz; tek adam iktidarının kendi iktidarını sürdürebilmesinin her koşulda en önemli araçlarından biri İstanbul’da büyükşehir belediyesini kazanmak. Çünkü İstanbul ekonomi başta olmak üzere birçok alamda belirleyici bir kent.”
İSTANBUL’DA İMAMOĞLU, ANKARA’DA YAVAŞ
İstanbul’un yanı sıra Ankara’nın da bu açıdan iktidar için önemli bir rant kaynağı olduğunu anlatan Aslan, “Kemer sıkma politikalarıyla ekonomik darboğazın faturasının emekçilere yüklenmek istenmesi, çalışma ve yaşam koşullarında emeğe yönelik saldırılar ve artan baskılara karşı tek adam tek parti iktidarının yerel yönetimlerdeki gücünün kırılmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. O açıdan İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’na Ankara’da da Mansur Yavaş’a oy vereceğiz. Diğer siyasi partilerin de bu yönde eğilim göstermelerinin doğru olacağını düşünüyoruz” dedi.
KAYYUMLARA KARŞI DEM’E OY VERECEĞİZ
Bir diğer büyükşehir olan İzmir’de Emek Partisinin aday çıkardığını söyleyen Aslan, “Genel olarak 31 Mart Pazar’a dair şu çağrıyı yapabiliriz; öncelikle tüm Türkiye’deki seçmenlere oy kullanmaları yönünde bir çağrımız var. Aday çıkarmadığımız yerlerde tek adama karşı demokrasi güçlerine oylarımızı vereceğiz. İktidarın kayyum atayarak halkın iradesini gasbettiği Kürt illerinde ise tutumumuzu açıktan ilan etmiştik. Kayyum atanan şehirlerde DEM Parti’ye oy vereceğiz. Ancak belediye meclis üyesi adaylarımızla burada seçimlere katılacağız” diye konuştu.
CHP’DEN SANDIKLARA SAHİP ÇIKMA ÇAĞRISI
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, bu yerel seçimlerin Türkiye’nin kaderini etkileyeceğini ifade etti. Türkiye’de demokratik bir seçim atmosferinde herkesin iradesine sahip çıkması için sandığa gitmesi gerektiğini dile getiren CHP’li Yücel, “İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, Ankara’da Mansur Yavaş, İzmir’de Cemil Tugay ve diğer illerimizdeki adaylarımız projeleriyle, dürüstlükleriyle, bu zamana kadar yaptıkları başarılı hizmetlerle nefes aldırdı, bu pazar günü bu nefesi çoğaltacak, tüm Türkiye’ye yayacağız” dedi.
"KAYYUM ZİHNİYETİNE GEÇİT VERMEYECEĞİZ"
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Muş’ta düzenlenen halk buluşmasında 2016’dan beri süren kayyum uygulamasına tepki gösterdi. “AKP’ye oy vermiş seçmen bile kayyumlardan bıktı” diyen Hatimoğulları, “Artık DEM Parti’liler dışındaki halkımız da kayyum zihniyetini kentlerde istemiyor ve inanın ki artık kayyum zihniyetine geçit vermeyeceğiz” dedi. Bu seçimlerde özellikle gençlerin sandıklara sahip çıkması gerektiğini söyleyen Hatimoğulları, “Oy kullandıktan sonra okul bahçelerinde özellikle sayım başladığı sırada alanları terk etmeyelim. İlçe seçim kurullarının önünü hep birlikte dolduralım, hırsızlara izin vermeyelim” diye konuştu.
SMF: DERSİM’DE GENİŞ İTTİFAK SAĞLANDI
Sosyalist Meclisler Federasyonu Temsilcisi Mahir Gürz, bir tarafta AKP-MHP faşist bloku ile burjuva muhalefeti olarak başı çeken CHP bloku, diğer tarafta ise işçileri ve ezilenleri temsil eden bir siyasal grup olduğunu söyledi. Yerel seçime bu iki cephe olarak girildiğini belirten Gürz, “Maalesef emek ve demokrasi güçleri, sol sosyalist partiler çeşitli sebeplerden dolayı, dar grupçu yaklaşımlardan dolayı parçalı bir pozisyonda seçimlere giriyor. Fakat buna rağmen Dersim başta olmak üzere çeşitli yerlerde yakalanan geniş ittifakların da bir kazanım olduğunu düşünüyoruz” dedi.
SOL PARTİ: ASIL MÜCADELE 1 NİSAN'DA BAŞLAYACAK
SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, yerel seçimleri toplumsal mücadelelerin geliştirilmesinin; toplumda mücadele ve örgütlenme bilincinin geliştirilmesinin bir vesilesi olarak gördüklerini söyledi. İşleyen şöyle konuştu: "Mücadelenin onurunu taşıyan devrimci arkadaşlarımızla ülkenin her yerinde Meclis üyelikleri adaylıkları ve kimi noktalarda belediye başkanlıklarına aday olarak bu mücadelemizi geliştirmeye çalıştık. Bu reklam çılgınlığına dönüşmüş burjuva siyasetin türlü hile ve oy avcılıklarıyla süren gürültüsü içinde belki herkesin çok dikkatini çekmiyor olsa da tertemiz bir mücadele ile sürdürülen mütevazi çabalarımız var. Yürekten inanılarak yaratılan bu güzellikleri toplum içinde çoğaltarak ülkenin yarınlarına sahip çıkabileceğimize inanıyoruz. Kemalpaşa’ya, Defne’ye, Hozat’a, Saraltı’ya bakınca görülebilecek olan da seçimleri de aşacak böyle bir iddia olur.
SOL Parti meclis üyeliklerinde de aday olduğu belediye başkanlıklarında da verilecek oy sayısal bir ifadeden çok bu mücadeleye, taşıdığımız bu değerlere bir destek olarak görülmeli. Elbette bu sürecin sonunda SOL’un yeni yerel iktidar deneyimlerine kapı açacak kazanımlarımız olacağını da görüyor, buna inanıyoruz. Böyle bir adım yeni bir muhalefet zemininin oluşması için ülke için taptaze bir nefesle umut anlamına gelecek.
Ancak AKP ve MHP blokunun yeni bir güç elde etmemesi bakımından bir önemi olabilecek bu seçimler ülkenin kaderinde dramatik bir değişime neden olmayacak. İktidar ve muhalefetiyle düzen siyasetleri de ülkedeki bu mevcut durumu kabullenmiş görünüyor.
Asıl mücadele 1 Nisan’da başlayacak. Devrimci bir muhalefet için sefalet içinde inim inim inletilen toplumun sorunlarına sahip çıkacak örgütlü bir halk muhalefetini yaratarak bu siyasal İslamcı faşizme son verecek mücadeleyi yeniden büyütme dönemi olacaktır." (Ankara/EVRENSEL)