01 Nisan 2024 03:55
Son Güncellenme Tarihi: 01 Nisan 2024 04:17

Hatay'da herkes kaybetti

"Hatay halkı, işçi emekçi kitleler depremin yıkımından dayanışma ile kurtulurken, yaratılan kutuplaşma ortamı nedeniyle iki kötüden birini seçmiş oluyorlar."

Fotoğraf: Evrensel

İlin detaylı sonuçları için tıklayın...
Paylaş

Sedat BAŞKAVAK
Hatay

İlk 10 yılında kitleleri beklentiye sokarak halk desteğini ve oyunu alan AKP iktidarı 1 Kasım seçimleri ile başlayan süreçten günümüze kaos, korku ve kutuplaştırma ile iktidarını hep tahkim etti. Şu açık ki; kutuplaştırma en çok kendisine ve ana muhalefet partisi olarak CHP’ye yarıyor. Hatay seçimleri bunun bariz örneklerindendir. Bir yanda AKP olunca doğal olarak halk kitleleri diğer yanda ona karşı en güçlü rakip olan CHP’yi desteklemek gerektiğini düşünüyor. 6 Şubat depremiyle en büyük yıkımı yaşayan Hatay’da emekçiler ve Arap Aleviler bu kutuplaşmanın ve yarattığı mecbur kalma durumunun değişmesini her ortamda dile getirdiler. Depremden 3 gün sonra gelen iktidara ve ortalarda görünmeyen belediye başkanlarına tepki gösterirken, sol sosyalist partilere de “AKP karşısında bizi yeniden CHP ve halktan kopuk adaylarına mecbur bırakmayın” diye çokça uyarılarda bulundular.

Kötü olanı şu ki; halkın “Bizi alternatifsiz bırakmayın” çağrılarını duymazdan gelen sol-sosyalist partiler kendi başkan adaylarını çıkararak “Mecbur kalmak istemiyorsanız işte parti, işte aday” demeye gelen bir tutum içinde oldular. Bu durumun yansıması olarak seçim çalışmaları için gidilen pek çok yerde Hatay halkı sitemlerini “Böylesi bir durumda bile birlik olamadınız ya, bundan sonra da hiç olamazsınız” sözleri ile ifade ettiler.

Gelinen noktada kısmi bir iş birliğinin sağlandığı Samandağ’dan gelen sonuçlara bakılırsa TİP’in adayı Emrah Karaçay’ın kazandığı görünüyor. Erzin’de mevcut CHP’li başkanın kazanması neredeyse kesinleşti. Antakya’da 2019 seçimlerinde AKP karşısında yüzde 13 fark yiyen CHP’nin bu seçimlerde aday farkıyla seçimleri almaya yaklaştığı, İskenderun ve Dörtyol’da AKP karşısında CHP’de konumlanmadan kaynaklı kutuplaşmanın CHP’ye yarayacağı görünse de Tosyalı Holdingin yönettiği İskenderun’da AKP kaybetmek istemediği söylenebilir.

DEFNE’DE CHP ÖNE ÇIKTI

Seçmenin baştan AKP’ye karşı, CHP’ye ise alınmayan çöpler, temizlenmeyen yollar ve depremden bu yana her konuda yalnız bırakılan Defne halkının tepkisi ortak bir kanala akıtılamadı. “Eski başkan kötüydü, yeni aday bu sorunları çözer” duygusuna dönüşen Defne’nin Harbiye ve çevre mahallelerinde TKP ile CHP başa baş gibi görünse de merkez mahalleler ve konteyner kentlerden CHP’nin daha güçlü geleceği açık. “24 bin oyumuz var tabi ki adayı biz belirleyeceğiz” diyerek Defne Biziz-Biz Defneyiz ittifakını bozan TİP’in ise bırakalım bu iki partinin arkasını, sandıklardan tek tük oy aldığını söylemek mümkün.

AKP ‘GECE TOPLANTILARI’YLA İKNA ETMYE ÇALIŞTI

Büyükşehir belediye başkanlığı sonuçlarında iki duygunun belirleyici olduğu görülüyor. Birincisi tepki, ikincisi korku ve kaygı. Tepki, bugün yerelde iktidar olan CHP ve onun halktan kopuk adayına rağmen, Erdoğan’ın oya bağlı hizmet tehdidine karşı mecburen CHP ve Lütfü Savaş’ı sahiplenmeyi beraberinde getirdi. “Bunca yıkıntının arasından çıkmak mümkün değil, bu haliyle bu kentte yaşamak zor” korkusu ve belirsizlik kaygısı güçlü bir duygu halidir. Bu korku ve kaygı karşısında “Ancak iktidar burayı düzeltebilir” fısıldamaları ve AKP’nin Arap Alevilerin yaşadığı başta Harbiye olmak üzere (geceleri evlerde) yaptığı toplantıların kısmen etkili olduğunu söyleyebiliriz. Buna bir de son dönem dağıtılan yardımlar, yardım adı altında verilen alışveriş çekleri, Toplum Yararına Programlar (TYP) kapsamında işe alınan binlerce işçi ve ailesinin verilen bu olanaklardan olma kaygısı da eklenebilir.

"İŞÇİLERİN OYU PATRONDAN AYRIŞMALI"

Büyükşehir’e aday çıkaran ama çalışma yürütmeyen (kendi kemik oylarını almayı hedefleyen) DEM Partinin aksine Emek Partisi Adayı Halil İmrek’in yürüttüğü çalışmanın görünürlüğü farklı kesimlerin takdirini topladı. İşçilerin davetiyle gidilen evler ve iftar sofralarında “İşçilerin oyu patronlardan ve onların partilerinden ayrışmalı” çağrıları sonrası “Oyum EMEP’e” diyen işçilerin bir kısmının oy verdiği görülürken bir kısmının ise yine kutuplaşmadan kaynaklı (Defne ve Erzin’de olduğu gibi) AKP karşısında kazanmaya en yakın parti diyerek CHP’ye yöneldikleri açık.

Böylece Hatay halkı, işçi emekçi kitleler depremin yıkımından dayanışma ile kurtulurken, yaratılan kutuplaşma ortamı nedeniyle iki kötüden birini seçmiş oluyorlar.

ÖNCEKİ HABER

Son sandıklara kadar çekişmeli giden Hatay'ı AKP kazandı

SONRAKİ HABER

Akbelen direnişçisi Nejla Işık, İkizköy muhtarı oldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa