KESK 1 Mayıs startını verdi: Mücadele hattını birlikte örelim
KESK İstanbul Şubeler Platformu 1 Mayıs startını verdi: "Açlığa, işsizliğe, güvencesizliğe karşı bu düzen böyle gitmez demek içi yan yana gelelim."

Fotoğraf: Murat Uysal/Evrensel
KESK İstanbul Şubeler Platformu yaklaşan 1 Mayıs İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü hazırlıklarını, programını ve taleplerini duyurmak üzere basın toplantısı gerçekleştirdi.
Eğitim Sen 3 No’lu Şube’de gerçekleştirilen basın toplantısında açılış konuşmasını yapan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Anadolu Yakası Şube Eş Başkanı Şahin Tanrıverdi geride bırakılan seçimlerden bahsederek, “22 yıllık AKP iktidarı ülkenin işçileri, emekçiler, gençleri, kadınları tarafından uyarıldı. AKP iktidara geldiği günden beri ilk defa bu kadar güç kaybetti. Umarız ki AKP halkın verdiği bu mesajı doğru şekilde algılar, bugüne kadar uyguladığı rantçı politikalardan emek karşıtı politikalardan vazgeçer” dedi.
Daha sonra basın açıklamasını okuyan KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Yürütme Sözcüsü Hüseyin Tosu “Açlığa, işsizliğe, güvencesizliğe karşı bu düzen böyle gitmez demek içi yan yana gelelim” dedi.
"ÜLKENİN KAYNAKLARI BİR AVUÇ PATRONA SEFERBER EDİLMEKTE"
Yurttaşların her gün biraz daha yoksullaştığını söyleyen Tosun, “İşsizlik gün be gün artmakta, hayat pahalılaşmakta, emeğin değeri giderek azalmaktadır. Bugün yoksulluk sınırı 55 bin TL iken, kamu emekçilerinin ortalama maaşı 35 bin TL'dir. İstanbul'da kiralar hemen hemen bir memur maaşına ulaşmış; barınmak, geçinmek, sağlıklı beslenmek imkansız bir hal almıştır. Derinleşen ekonomik kriz, artan işsizlik ve hayat pahalılığı içinden çıkılamaz bir soruna dönüşmüştür. Zamlar ve alım gücündeki erime, hayatı yaşanılmaz kılmış, asgari düzeyde yaşamak bile lükse dönüşmüştür. Halk işsizlikle, açlıkla, yoksullukla, artan borçlarla, savaş politikaları, deprem ve maden facialarıyla mücadele ederken ülkemizin tüm kaynakları bir avuç ayrıcalıklı zümre ve patronlar için seferber edilmektedir” dedi.
"BU BÖYLE GİTMEZ"
Ülkede kadınların gençlerin kadın cinayetlerine tacize ve tecavüze ses yükselttiğini söyleyen Tosun, “Kadınlar toplumsal cinsiyete dayalı şiddete ve mobbinge karşı duruyor, eşit işe eşit ücret talebiyle seslerini duyurmaya çalışıyor. Gençlik, atanan kayyum rektörlere, barınma sorununa, yemekhane zamlarına ve faşist saldırılara karşı hakları, gelecekleri ve özgürlükleri için sesini yükseltiyor. İşçiler, emekçiler, iş ve ücret güvencesini ortadan kaldıran taşeronlaşmaya karşı güvenceli iş ve insanca yaşam mücadelesi veriyor; sendika tercihi gasp ediliyor, sendikalı olduğu için işten çıkartılıyor. El ele, kol kola yürümeli; birlikte örmeliyiz mücadele hattını. Açlığa, işsizliğe, güvencesizliğe karşı bu düzen böyle gitmez” diye konuştu.
“İŞ YERLERİNDE 1 MAYIS KUTLAMALARI DÜZENLENECEK”
Tosu, 1 Mayıs’a giden süreçte iş yerlerinde, fabrikalarda yerel 1 Mayıs kutlamaları örgütleyeceklerini 1 Mayıs gününe böyle hazırlanacaklarını söyledi. İş yeri iş yeri etkinlikler düzenleneceğinden bahseden Tosu, “Yerellerde 1 Mayıs kutlamaları düzenlenecek” dedi.
“TAKSİM ISRARIMIZ DEVAM EDİYOR”
Tosu, “Meydanlar kentlerin hafızasıdır, tarihidir. Taksim Meydanı da hem İstanbul'un hem emekçilerin hafızasıdır. Baskı, yasaklama dayatma ile bunu değiştiremezsiniz. En son Anayasa mahkemesi kararı da bunu tescillemiştir. Kararın gerekçesinde ‘Taksim Meydanı'nın 1977 katliamı ve sonrasında yaşananlarla işçiler emekçiler açısından 1 Mayıs meydanı olarak değerlendirildiği ve bununda haklı bir yaklaşım olduğu, idari kararlarla bunun engellenemeyeceği’ ifade edilmektedir. Bizler KESK İstanbul Şubeleri olarak öteden beri 1 Mayıs kutlamalarının Taksim'de yapılması ile ilgili ısrarımızı ve kararlılığımızı ifade ettik. 2024 1 Mayıs’ında Anayasa Mahkemesinin ilgili kararı ile de tescillenmiş olarak hem hukuki, hem meşru, hem de 1 mayıs 77 ve 89'da Taksim de yitirdiklerimize olan sözümüzün gereği olarak Taksim ısrarımız devam ediyor” dedi.
KESK İstanbul Şubeler Platformu’nun taleplerini ise SES İstanbul Anadolu Yakası Eş Başkanı Hatice Yayla okudu.
- Emeğin sömürülmediği, herkesin eşit ve özgür yaşadığı bir dünya,
- Sendikal hak ve özgürlüklerin, örgütlenmenin, hak arama yollarının açık olduğu, grev hakkının engellenmediği, kullanıldığında da yasaklanmadığı, herkesin güvenceli, kadrolu çalıştığı bir işinin ve insanca yaşamaya yetecek bir ücretinin olması,
- Vergide adalet talebiyle az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması; temel tüketim maddelerinde dolaylı vergilerin sıfıra indirilmesi, ücret gelirlerinden alınan gelir vergisinin yoksulluk sınırına kadar olan gelirler için yüzde 10’a sabitlenmesi,
- Çalışanlardan artan oranlı vergi yerine, vergi dilimin yüzde 15 diliminde sabitlenmesi,
- Çok tehlikeli işler sınıfında olan tüm sağlık çalışanlarına beş yıla bir yıl yıpranma verilmesi,
- Şiddetten arındırılmış güvenli çalışma ortamı,
- Ücretsiz nitelikli ana dilinde sağlık hakkı için, sağlık hizmetlerinden alınan her türlü katkı ve katılım paylarının iptal edilmesi,
- KHK, fiili OHAL ve Kayyum rejimine son verilmesi için, demokratik, şeffaf, katılımcı denetlenebilir çok dilli yerel yönetimler için, güvenlikçi politikalar yerine, evrensel hukukun, adaletin, eşitliğin özgürlüğün esas al Kimsenin kimliğinden, inancından, cinsiyet, cinsel yöneliminden dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmemesi için, Kadınlara yönelik şiddet, taciz ve cinsel istismarın son bulması, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kalkması,
- Çocuklarımızın ÇEDES projesiyle laik ve bilimsel eğitimden mahrum bırakılmaması;
- MESEM projesi adı altında çocuk işçiliğin meşrulaştırılmaması; çocuklarımızın ucuz iş gücü ve çocuk işçi olarak çalıştırılmaması,
- Herkes için, eşit, parasız, demokratik, bilimsel, laik, anadilinde eğitim hakkı için, hiçbir çocuğun okula/ yatağa aç girmediği bir dünya,
- Ekonomik krizlerin, salgınların, depremlerin, afetlerin faturasının halklarımıza ve emekçilere kesilmemesi,
- Eşit yurttaşlığın, barış ve özgürlüğün hakim olduğu bir yaşam için, Düşünce ve ifade özgürlüğünün suç olarak görülmediği ve cezalandırılmadığı bir ülke,
- Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hakim olduğu bir gelecek ve ülke istiyoruz. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)
Evrensel'i Takip Et