Filistin İçin Bin Genç: Bu soykırımın suç ortakları olarak anılacaksınız!

Eylem NAZLIER
İstanbul

Filistin İçin Bin Genç, İsrail’le ticari ilişkisi olan AKP ve yerli sermayeye dikkat çekmek için son zamanlarda yaptıkları eylemlerle adlarını duyurdu. Kimi zaman AKP mitinglerinde kimi zaman İsrail’le ilişkisi olan şirketlerin önünde yaptıkları eylemlerle taleplerini haykıran Filistin İçin Bin Genç, “İsrail’le ticareti kes, Filistin halkına ihanetten vazgeç” diyor.  Filistin İçin Bin Genç adına Evrensel’e konuşan Zehra Nur Aslaner AKP’nin ve yerli sermayenin İsrail’le ticareti sürdürmesine tepki göstererek, “Bu kirli ticareti sonlandırmadığınız durumda markalarınız boykot edilmeye, hisseleriniz değer kaybetmeye devam edecek ve tarihte bu soykırımın suç ortakları olarak anılacaksınız” dedi.

‘TÜRKİYE İLE İSRAİL ARASINDAKİ İLİŞKİ BİLİNMİYOR’

İsrail’le yapılan ticari ilişkilere tepki göstermek için yaklaşık 3-4 ay önce bir grup gencin bir araya geldiğini anlatan Aslaner, “İsrail’le bütün ekonomik ve diplomatik ilişkilerin kesilmesine ilişkin halkları sokağa çıkmaya davet ediyorlardı. Türkiye’de de çok büyük kitlesel eylemler gerçekleşti. Ama bu eylemleri hükümete yakın STK’ler yaptı. Hatta MÜSİAD gibi aslında İsrail’le bizzat ilişki içerisinde olan dernekler tarafından düzenlendiğini gördük. O yüzden bu eylemlerin hiçbirinin ana talebi İsrail ilişkilerinin kesilmesi gibi bir şey olamıyordu. Çünkü bu tür sloganlara zaten izin verilmiyordu ve halk Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin ne kadar güçlü olduğunu bilmiyor” dedi.

İsrail ve Türkiye ilişkisinin kesilmesi talebini yükselten gruplar olsa da bunların kitleselleşemediğine dikkat çeken Aslaner, “Farklı grupları bir araya getirebilecek, sürekli bir eylemlilik halinde olabilecek, sokağa çıkmaktan veya daha radikal eylemlerden kaçınmayacak bir grup oluşturmak istedik ve bu sebeple bir gençlik hareketi kurmuş bulunduk. İsrail’le ticari ilişkileri araştıran bir ekibimiz var. Bu ekibin araştırdığı, verilerle ortaya koyduğu, İsrail’le ticareti olan şirketlerin önünde eylemlerimizi gerçekleştiriyoruz. Hani ana eksen antiemperyalist, antikapitalist, İsrail’le ilişkisi olan sermayeye karşı bir cephe oluşturmak” diye konuştu.

‘SERMAYE VE HÜKÜMETİ TEŞHİR EDECEĞİZ’

“İsrail’le ilişki içerisinde olan her şirketin önüne gitmeye devam edeceğiz” diyen Aslaner, “Bunun yanında elbette ki sermayedarları destekleyen onunla bir göbek bağı içerisinde olan iktidara karşı, her alanda her meydanda ilişkisi olan her şirket önünde bu çağrıyı yükseltmeye devam edeceğiz. Sermaye ve İsrail’le iş birliği içerisinde olan hükümet karşısındaki duruşumuzu korumaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘İKTİDARIN SERMAYEYİ NASIL KORUDUĞUNU GÖRMÜŞ OLDUK’

Tek taleplerinin İsrail’le ilişkilerin kesilmesi olduğunu söyleyen Aslaner, eylemlerini şöyle anlatıyor: “Birçok insan Türkiye-İsrail ilişkisinden aslında çok rahatsızdı öncesinden. İlk başlarda yapılan haberlerin yalan olduğuna dair birtakım argümanlarla çürütülmeye çalışılsa da gün yüzüne çıktı. Halkın buna yönelik çok büyük tepki gösterdiğini görüyoruz şu aralar. Biliyoruz ki Filistin direniş örgütlerinin çağrısı budur. Hiçbir ekonomik anlaşmanın şu an bizim gözümüzde bir değeri yoktur. Ne kadar müdahale etmeye, sesimizi kısmaya çalışırlarsa çalışsınlar, biz bir şekilde bu talebi yükseltmeye ve bu çağrıyı yaygınlaştırmaya devam edeceğiz. Bu mücadeleyi toplumsallaştırma yolundaki eylemlerimize devam edeceğiz. Eylemlerimiz destek görüyor. Polis müdahalesi insanları ilk başlarda kriminalize edebilecek bir unsurken şu an tam tersine insanlar, gözaltına alınmamıza tepkilerini yükseltiyorlar. Aslında iktidarın, devletin nasıl sermayeyi koruduklarını daha iyi görebilmiş oluyorlar. O yüzden son zamanlarda özellikle eylemlerimize olan desteğin arttığını söyleyebilirim. Zaten gittikçe de bize başvuru yapanların sayısı da artıyor”

‘KÜRESEL BİR AMBARGO UYGULANMALI’

Kişilerin yaptığı boykotun yeterli olmadığına da değinen Aslaner, “Önemli olan aslında İsrail’i besleyen damarı kesmek. Eylemler örgütleyerek Filistin adına çok önemli bir şeyler yapıyor gibi görünmek istiyorlar. Ama biz tepkinin kendi hayatını devam ettirmekte olan insanlara yöneltilmesinden daha çok sermaye gruplarına, İsrail’le ticari ilişkilerini kesmeyenlerin o ekonomik çarkına bir çomak sokmak gerektiğini düşünüyoruz. Boykotların önemli bir yeri olsa da bizim, büyük bir eylemlilik sergilememiz gerek. Bugün biz keseriz, bir başka ülkedeki, bir başka Arap devletindeki halk kendi hükümetine baskı yapar ve oradaki ilişkileri keser, Avrupa ülkeleri bu şekilde ilişkileri keser ve küresel ambargo yolundaki bu adımlardan birisini atmış oluruz” dedi.

İktidarın da sürekli ağzından Filistin’i düşürmemesinin sebebine değinen Aslaner şunları söyledi: “Sermaye gruplarının İsrail ile ne kadar güçlü bir bağı olduğunu biliyoruz ve ağzından Filistin’i düşürmeme sebepleri bu. Onların ekonomik ilişkilerini hedef aldığımızda bu onların çıkarlarını tehdit ediyor, ceplerine giren paranın azalmasına neden oluyor. Bu yüzden polis gücü, polis şiddeti bu noktada sermayeyi korumak durumunda sarf ediliyor ve bizimle aslında Filistin için gerçekten bir şeyler yapmak isteyen gençleri gözaltına alıyorlar. Buradaki önemli nokta halkın tepkisini buraya çekip, bu tepkiyi kitleselleştirip hükümete bir baskı oluşturmak. Ve artık onların sesini kısamayacağı kadar toplumsallaştığımızda sermaye ve İsrail arasındaki ilişkiyi kesmek nihayetinde bizim amacımız.”

‘BU TİCARETİ SONLANDIRIN’

İktidara ve sermaye gruplarına seslenen Aslaner, “ Kınamayı bırakın, ilişkiyi kesin. Miting değil, icraat yapın ve bu sevkiyatı durdurun. Aksi halde halk nezdinde tüm itibarınızı kaybedeceksiniz. Aksi halde markalarınız boykot edilmeye, hisseleriniz değer kaybetmeye devam edecek ve tarihte bu soykırımın suç ortakları olarak anılacaksınız. Ne aldığınız ihracat ödülleri, ne işgalciden edindiğiniz dolarlarla inşa ettirdiğiniz camiler, okullar sizi bu utançtan, bu suçtan kurtaramayacak” ifadelerini kullandı.