02 Nisan 2024 23:46

Erdoğan'dan seçim değerlendirmesi: Allah korusun, güneşi gören buz misali erimeye devam ederiz

Seçimleri değerlendiren Erdoğan, “Allah korusun, daha büyük felaketlerin, daha sarsıcı kayıpların yaşanmasına mani olamayız. Güneşi gören buz misali erimeye devam ederiz” dedi.

Fotoğraf: TBMM

Paylaş

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AKP Merkez Yürütme Kurulu toplantısında 31 Mart Yerel Seçimlerinin sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İktidar yanlısı gazetelerin internet sitelerinde ‘kaynaklar’ işaret edilerek aynı metinden alıntılarla yayınlanan değerlendirmelerde Erdoğan, AKP’nin ve Cumhur İttifakı’nın oylarındaki sert gerilemeye değindi.

Katılım oranının düşüklüğüne işaret etse de Erdoğan’ın, ekonomik sorunlara, özellikle emeklilerin yaşadığı sıkıntılara ve İsrail’le ticaretin sürdürülmesinin etkisine değindiği görüldü. Erdoğan ayrıca “Buradan başlayarak; il, ilçe, belde teşkilatlarına, belediye başkanlarımıza, milletvekillerimize, hatta bürokrasiye uzanan bir sıkıntıyla karşı karşıyayız” dedi ve şöyle devam etti: “Ya hatalarımızı görerek kendimizi toparlarız ya da güneşi gören buz misali erimeye devam ederiz. Ya başından sonuna kadar işimizi dört dörtlük yaparız ya da çok daha ağır bedeller ödemekten kurtulamayız.”

“HER TÜRLÜ ADIM ATILACAK”

Erdoğan’ın iktidar medyasına servis edilen değerlendirmelerinden bazı başlıklar şöyle:

“AK Parti olarak oy oranlarımız yüzde 44,3'ten yüzde 35,5'e, Cumhur İttifakı olarak ise yüzde 51,6'dan yüzde 40,5'e geriledi. Ciddi bir oy kaybı yaşadık. Bunun temel sebebi 10 ay önce AK Parti'ye oy veren seçmenlerin bu sefer sandığa gitmemesi. 2024 seçimlerinin katılım oranı, 2019 seçimlerine kıyasla 6 puan geriye gitti, bu 6 puanlık düşüşün ezici çoğunluğunu AK Parti seçmeni oluşturuyor. AK Parti'ye gönül verenlerin sandığına gitmemesi hem teşkilattan hem genel merkezden hem de adaylardan kaynaklandı. Aday belirleme süreci de dâhil bunların üzerinde uzun uzun durulması gerekiyor. Bu konuda gereken her türlü adım atılacak.”

“EMEKLİLERDE MUVAFFAK OLAMADIK”

Erdoğan, milletin sandığa küsmesine neden olan diğer faktörleri ise; hayat pahalılığı, Kovid-19 salgınıyla başlayan, Rusya-Ukrayna savaşıyla daha da derinleşen enflasyon baskısı olarak sıraladı. Emeklilerin yüksek enflasyon sebebiyle en fazla refah kaybına uğrayan toplum kesimi olduğunu belirterek şöyle dedi: “Emeklilerimizin serzenişlerini il ziyaretlerimizde zaten görüyorduk. Gerek tek seferlik 5 bin lira ödenmesi, gerek yüzde 50'yi bulan maaş zamları, gerekse diğer adımlarla, bütçe disiplinini bozmadan, üzerimizdeki bu baskıyı hafifletmeye çalıştık; ama muvaffak olmadık.”

İSRAİL’LE TİCARETİN ETKİSİNİ KABULLENDİ

Erdoğan, “Gazze krizi gibi elimizden gelen her şeyi yaptığımız ve bedel ödediğimiz bir meselede dahi siyasi saldırıları savuşturmayı, kimi çevreleri ikna etmeyi maalesef başaramadık. Bunlarla ilgili değerlendirmelerimizi de artısı-eksisiyle mutlaka yapacağız” dedi.

“SADECE OY DEĞİL, KAN VE RUH KAYBI VAR”

Partide bir “kibir hastalığı” olduğunu söyleyen Erdoğan, “Buradan başlayarak; il, ilçe, belde teşkilatlarına, belediye başkanlarımıza, milletvekillerimize, hatta bürokrasiye uzanan bir sıkıntıyla karşı karşıyayız. Hangi konumda olursa olsun bu partide hiç kimsenin 'layüsel' [hesap sorulamaz] olmadığını milletimize göstereceğiz. Elbette bu özeleştiri sürecinde hem ittifak olarak girip kaybettiğimiz hem de Amasya, Kütahya, Kırıkkale gibi iki parti ayrı ayrı girerek özellikle CHP'ye kazandırdığımız il ve ilçelerin durumunu da masaya yatıracağız. Milletimizin, 31 Mart'ta bizi CHP'nin arkasına niçin ittiğini çok iyi analiz etmeliyiz. Ortada sadece bir oy kaybı değil, kan ve ruh kaybı var. Açık söylüyorum, şahsım dâhil bu masanın etrafında oturan hiçbir arkadaşım, 31 Mart seçim sonuçlarının sorumluluğundan kaçamaz. Başkalarını hesaba çekmeden önce kendimizi hesaba çekeceğiz. İğneyi kendinize çuvaldızı başkasına batırmanızı istiyorum.”

"GÜNEŞİ GÖREN BUZ MİSALİ ERİMEYE DEVAM EDERİZ"

“Şehirlerde yaşadığımız oy kaybını tek bir nedene ve başlığa indirgemek kolaycılık olur. Nerede bir eksik, hata, kasıt veya ihanet varsa, üzerine gitmek boynumuzun borcudur. Diğer türlü, Allah korusun, daha büyük felaketlerin, daha sarsıcı kayıpların yaşanmasına mani olamayız. Ya hatalarımızı görerek kendimizi toparlarız ya da güneşi gören buz misali erimeye devam ederiz. Ya başından sonuna kadar işimizi dört dörtlük yaparız ya da çok daha ağır bedeller ödemekten kurtulamayız.” (HABER MERKEZİ)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

AKP ve MHP'nin Beykoz yerel seçim sonuçlarına itirazı reddedildi

SONRAKİ HABER

Zeydan’ın memnu haklarının elinden alınması kararını imzalayan hakimin ilk hukuksuzluğu değil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa