03 Nisan 2024 11:47

Dicle’nin son özgür kolunda ÇED raporu iptal edildi: Sarım Çayı özgür akacak!

Dicle Havzası’nın son özgür kolu olan Sarım Çayı üzerindeki HES projesinin ÇED raporu iptal edildi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Özer AKDEMİR

Bingöl’ün Genç ilçesi ve Diyarbakır’ın Lice ilçesi arasında Sarım Çayı ve Yan Kolları üzerinde yapımı kararlaştırılan Birsu Hidroelektrik Santrali (HES) için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu kararı mahkemece iptal edildi. Mahkeme kararını bölgede yaşayan yurttaşların ana geçim kaynaklarından arıcılığın HES’den zarar göreceği ve çığ tehlikesine karşı ÇED raporunda gerekli önlemlere yer verilmediği gerekçelerine dayandırdı.

DİCLE HAVZASININ SON ÖZGÜR AKAN KOLU

Silvan Elektrik Üretim Ltd. Şti. tarafından “Dicle Havzasının son özgür akan kolu” olarak tanımlanan Sarım Çayı üzerinde yapımı planlanan HES’e Bakanlık tarafından 03.01.2023 tarihinde verilen ÇED olumlu kararına karşı bölgede yaşayan üç yurttaş tarafından dava açılmıştı. ÇED Olumlu kararının iptal edilmesinin istendiği davada “proje alanının yeterince incelenmediği, mülkiyet rejiminin yeterince değerlendirilmediği, duyarlı yöreler kriterlerinin dikkate alınmadığı, sulak alanlarla ilgili mevzuata uyulmadığı, projenin plânlandığı Sarım Çayı ve Dicle Havzasının havza plânının yapılmamış olduğu, ÇED raporunda, flora ve fauna açısından yeterli değerlendirmelerin yapılmadığı, havzada endemik flora ve fauna türlerinin bulunduğu, proje kapsamındaki yapıların inşası ve tesislerin işletmeye alınması hâlinde koruma altındaki türlerin zarar göreceği, yakın tarihlerde yapılan araştırmalarda dünyada neslinin yok olduğu sanılan Batman bantlı çöpçü balığına rastlanıldığı, yine kesin koruma altındaki su samurlarının da bölgede yer aldığı…” gibi bir dizi gerekçe ileri sürülüyordu.

BİLİRKİŞİ RAPORUNDA NE DENİLDİ?

Davaya bakan Erzurum 2. İdare Mahkemesi uyuşmazlığın çözümü ile ilgili bölgede ve ÇED raporu üzerinde “projenin çevre, tarım ve orman alanları, canlılar, su ve doğal kaynaklar üzerindeki olumsuz etkilerinin neler olduğu, bu etkilerin önlenmesi ya da zarar vermeyecek düzeyde olması için alınması gereken önlemlerin neler olduğu” gibi konularda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar vermişti. Hidrobiyoloji, ekoloji/biyoloji, peyzaj mimarlığı, jeoloji, jeofizik, orman, ziraat, maden mühendisliği, şehir planlama, çevre mühendisliği ve hidroloji/inşaat mühendisliği uzmanlık alanlarına sahip kişilerden oluşturulan bilirkişilerce yapılan keşif sonrası hazırlanan raporda uzmanlar özetle şu görüşlere yer verdiler:

  • Jeoloji mühendisliği açısından: Yapılan değerlendirme sonucunda hazırlanan raporda projeye özel olacak herhangi bir jeolojik jeoteknik çalışmanın yapılmadığı anlaşılmıştır.
  • Maden mühendisliği açısından: Maden Mühendisliği açısından projenin gerçekleştirilmesine mani bir durum olmadığı,
  • Jeofizik mühendisliği açısından: Jeofizik Mühendisliği açısından "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararının teknik olarak yeterli ve uygun olduğu,
  • Orman mühendisliği açısından: Özellikle orman içinden yapılacak yolların inşası sırasında çok itinalı çalışılmalıdır. Zira sahada arazi eğimi yüksek olup zeminde kayalık alanlar bulunmaktadır… bölgede çığ tehlikesi de dikkate alınarak çalışma yapılmalıdır. Yörede yaygın olarak geçim kaynağı olan arıcılık faaliyeti kapsamında yeterince açıklamalara yer verilmemiştir. Bal üretimi yapılabilecek alanların tozdan etkilenmemesi için gerekli taahhütlerde bulunulmamıştır.
  • Peyzaj mimarlığı açısından. Özellikle bitki örtüsü kaldırıldığında alandaki önlemler alınana kadar yüzeyde akan suyun kontrolden çıkmasına yol açabilir. Bu durum alandaki dinamikleri değiştirecektir.

ÇÖPÇÜ BALIĞININ YENİDEN GÖRÜLMESİ SEVİNDİRİCİ AMA PARA ETMİYOR!

  • Biyolojik açıdan: Fauna-Flora | Batman bantlı çöpçü balığı'nın yeniden gözlemlenmiş olması biolojik-ekolojik açıdan oldukça sevindiricidir. Diğer taraftan bu türün geniş yayılış alanına sahip olması (Dicle ve Fırat Havzası), ekonomik bir tür olmaması nedeniyle avcılık baskısına maruz kalmayacak olması ve küçük boyutlu olması nedeniyle nispeten küçük sularda yaşamını sürdürebilecek olması nedeniyle projeden kaynaklanabilecek muhtemel olumsuzluklardan en az seviyede etkileneceği değerlendirilmiştir.
  • Ekoloji/hidrobiyoloji açısından: Projenin yapılmasında alanımla ilgili yukarıda iddia edilen konular açısından sakınca oluşturmadığı
  • Çevre mühendisliği açısından: Çevre Mühendisliği bilim dalı açısından rapor ve eklerinin yeterli ve uygun olduğu, yapılan incelemelerin, hesaplamaların ve değerlendirmelerin yeterli miktarda veri, bilgi ve belgeye dayandığı,
  • Ziraat mühendisliği açısından: Tarla Bitkileri Anabilim Dalı açısından hazırlanan ÇED raporunun iptal edilmesi için herhangi bir olumsuzluk görülmediği.
  • Şehir ve bölge planlama açısından: (...) projenin tarım ve hayvancılık sektörü üzerindeki etkileri ile eğitim, sağlık, kültür vb. sosyal ve teknik altyapı hizmetlerindeki dolaylı etkilerinden bahsedilmemiştir.
  • İnşaat mühendisliği hidroloji açısından: Havzadaki yeraltı suyu beslenimini azaltacaktır. Yeraltı suyu olumsuz etkilenmesi gibi nedenlerle projenin uygulanmasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği tespit edildi.

MAHKEME EK BİLİRKİŞİ RAPORU İSTEDİ

Bilirkişi raporundaki farklı görüşlerin ve açıklığa kavuşturulmayan bazı konuların aydınlatılması için mahkemece yaptırılan ek bilirkişi incelemesi sonucunda, şehir ve bölge plânlama ile inşaat mühendisliği / hidroloji alanları yönünden Çed raporunun uygun olmadığı, diğer alanlar yönünden ÇED raporunun uygun olduğu yönünde tüm bilirkişilerce ortak görüş belirtildi.

ARICILIK VE ÇIĞ TEHLİKESİNE DİKKAT ÇEKİLEN ÇED İPTAL EDİLDİ

Bilirkişi raporundaki görüşleri değerlendiren mahkeme heyeti oybirliği ile aldığı kararında, "faaliyet alanında yaygın geçim kaynağı olarak yürütülen arıcılık faaliyetleriyle ilgili olarak raporda yeterli açıklamaların yapılmadığı, faaliyetin ve arıların bal üretiminin etkilenmemesi için Mart ve Nisan aylarında inşaî faaliyet yapılmamasına, üreme dönemi olan Mayıs ve Haziran aylarında ise toz ve gürültü faaliyetlerinin azaltılmasına yönelik önlemlere raporda yer verilmediği, yine sahanın eğiminin yüksek olması ve zeminde kayalık alanlar bulunması, yamacın üst kısmında ise ağaçsız alanların olması nedeniyle çığ tehlikesinin bulunduğu, buna karşın raporda çığ tehlikesi oluşması durumuyla ilgili herhangi bir tedbire yer verilmediği" gibi bir dizi gerekçe ile "ÇED olumlu" kararının hukuka aykırı olduğu sonucuna vardı.

DİCLE HAVZASINDA İPTAL EDİLEN İLK PROJE

Davanın avukatı Barış Yıldırım, Sarım Çayı’nın Dicle havzasının özgür akan son kolu olduğunu belirterek; “bu bakımdan bölgeni ekolojik değerlerinin korunması son derece yaşamsal Dicle Havzası için. Bu karar Dicle Havzası'nda iptal edilen ilk proje ayrıca” dile konuştu. 

ÖNCEKİ HABER

Seçimlerin ardından Siirt Pervari'de çıkan kavgada DEVA Partili adayın kardeşi yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

Hüseyin Cebe öğretmen, hayatını kaybedişinin 17'nci yılında anıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa