7 Nisan Dünya Sağlık Günü | SES: Sağlığım, hakkımdır
SES, Dünya Sağlık Günü açıklamasında, halkın taleplerini değil, sermayeyi gözeten sağlık sisteminin faturasının sağlık hakkından yoksun bırakılan halklara ve sağlıkçılara kesildiğini belirtti.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) logosu
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 7 Nisan Dünya Sağlık Günü'ne dair yazılı açıklama yaptı.
Pandemi ve 6 Şubat depremlerinin sağlık hakkı mücadelesinin önemini en yıkıcı şekilde gösterdiği vurgulanan açıklamada; “Sağlık politikalarının yanlışlığı, halkın taleplerini değil ,sermayeyi gözeten bu sağlık sistemin faturası sağlık hakkından yoksun bırakılan haklara ve sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına kesilmiştir. SES olarak 7 Nisan Dünya Sağlık Günü'nde, 'Benim Sağlığım, Benim Hakkım' diyen tüm dünya halklarını ve sağlık sosyal hizmet emekçilerini selamlıyoruz" denildi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Herkes İçin Sağlık Ekonomisi Konseyi'nin en az 140 ülkenin sağlığı anayasalarında bir insan hakkı olarak tanıdığını tespit ettiğini ancak ülkelerin halklarının sağlık hizmetlerine erişim hakkını güvence altına alacak yasaları çıkarmadığına ve uygulamaya koymadığına dikkat çeken SES, "Bu tespit , 2021 yılında en az 4,5 milyar insanın, yani dünya nüfusunun yarısından fazlasının temel sağlık hizmetlerinden tam olarak yararlanamadığı gerçeğini destekliyor. Emperyalist savaşların binlerce canı alması, doğa talanının sömürge madenciliği üzerinden en yoksul ülkeleri sömürmesi, değil temiz, suya, temiz havaya, nitelikli beslenme ve barınmaya sahip olamayan milyonlarca insanın talepleri dünya genelinde göz ardı edildi. Sağlık fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan tam bir iyilik halidir der DSÖ. Ancak bu iyilik halinin ve sağlık hakkının tüm dünyada konuşulduğu dönem Covid-19 Pandemisidir" dedi.
"PANDEMİ VE 6 ŞUBAT DEPREMLERİ SAĞLIK HAKKI MÜCADELEMİZİN ÖNEMİNİ BİR KEZ DAHA GÖSTERMİŞTİR"
Açıklamada, en temel yaşamsal taleplerin yanında toplumsal cinsiyete duyarlı toplum, insan onuruna yakışır iş koşulları ve ücret talebi, ifade ve örgütlenme özgürlüğü, savaşsız sömürüsüz bir dünya talebi de "sağlık hakkı" kavramının içinde değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan SES, "Yıllardır sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin talepleri ve hakları ile birlikte halkın sağlık hakkı mücadelesini yürüten örgütümüz açısından bu yılın teması çok önemlidir. Çünkü nitelikli, erişilebilir, parasız ve anadilinde sağlık hakkı taleplerimiz halkların yaşamlarından, gözlem ve deneyimlerinden gelmiştir. Sağlığa, insan haklarına dayalı bir yaklaşım, ülkelerin haklarla uyumlu, etkili, cinsiyet dönüştürücü, entegre, hesap verebilir sağlık sistemleri geliştirmesini ve suya ve sanitasyona erişim gibi sağlığın temel belirleyicilerini iyileştiren diğer halk sağlığı önlemlerini uygulamasını taahhüt eder. Pandemi ve 6 Şubat depremleri sağlık hakkı mücadelesinin önemini en yıkıcı şekilde göstermiştir. Sağlık politikalarının yanlışlığı, halkın taleplerini değil,sermayeyi gözeten bu sağlık sistemin faturası sağlık hakkından yoksun bırakılan halklara ve sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına kesilmiştir" ifadelerini kullandı.
"MÜCADELEMİZ HALKLARIN SAĞLIK HAKKI MÜCADELESİ İLE BİRDİR"
Sağlık ve sosyal hizmet emeği mücadelesinin halkların sağlık hakkı mücadelesinden bağımsız olamayacağına vurgu yapan SES, "'Benim Sağlığım, Benim Hakkım' diyen tüm dünya halklarını ve sağlık sosyal hizmet emekçilerini selamlıyoruz" dedi. (HABER MERKEZİ)
