ABD, İsrail’in Gazze katliamlarını nasıl destekliyor?
ABD’de Joe Biden hükümeti üzerindeki İsrail’e silah satışlarını durdurması baskısına rağmen ABD, İsrail’e desteğinden herhangi bir geri adım atmış değil. İsrail'e silahların yüzde 70'i ABD'den.
İsrail ordu sözcüsü, Gazze'nin er-Rimal Mahallesi'ndeki saldırılara ve patlama anlarına ilişkin bir görüntü paylaştı.
ABD’de Joe Biden hükümeti üzerindeki İsrail’e askeri fon ve silah satışlarını durdurması baskısı artıyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana diğer tüm ülkelerden daha fazla ABD dış yardımı alan İsrail’e silahlarının yaklaşık yüzde 70’ini de yine ABD sağlıyor. Son günlerde ABD yönetiminin İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya yönelik eleştirileri artsa da ABD, İsrail’e desteğinden herhangi bir geri adım atmış değil. İsrail’e ABD askeri yardımlarının detayları ise şöyle:
İKİ ANLAŞMALARDAN KAYNAKLANAN YARDIMLAR HANGİLERİ?
Reuters, ABD’nin İsrail’e sağladığı önemli destekleri derledi. Buna göre 2016 yılında ABD ve İsrail hükümetleri, 1 Ekim 2018’den 30 Eylül 2028’e kadar olan dönemi kapsayan 10 yıllık üçüncü bir mutabakat zaptı imzaladı. Mutabakat muhtırası 10 yıl boyunca toplam 38 milyar dolar askeri yardım, 33 milyar dolar askeri teçhizat alımı için hibe ve füze savunma sistemleri için 5 milyar dolar sağlıyor.
İSRAİL HANGİ GELİŞMİŞ SİLAH SİSTEMLERİNİ ALIYOR?
İsrail, bugüne kadar yapılmış teknolojik açıdan en gelişmiş savaş uçağı olarak kabul edilen F-35 müşterek taarruz uçağının ilk uluslararası operatörü. İsrail 75 adet F-35 satın alma sürecinde ve geçen yıl itibarıyla 36 adedini teslim aldı ve bunların ödemesini ABD yardımı ile yaptı.
ABD ayrıca İsrail’in Lübnan’a saldırdığı 2006 savaşından sonra geliştirilen Demir Kubbe kısa menzilli roket savunma sisteminin geliştirilmesi ve silahlandırılmasında da İsrail’e yardımcı oldu. ABD, önleme füzelerinin yenilenmesine yardımcı olmak için İsrail’e defalarca yüz milyonlarca dolar gönderdi.
Washington ayrıca İsrail’in 100 km ila 200 km mesafeden atılan roketleri vurmak için tasarlanan “David’s Sling” sisteminin geliştirilmesini de finanse etti.
SIRADA BEKLEYEN YARDIMLAR HANGİLERİ?
Geçen yıl ABD Başkan Joe Biden Kongreden Ukrayna için 60 milyar dolar, Tayvan’a destek ve milyarlarca dolarlık insani yardımın yanı sıra İsrail için 14 milyar dolar içeren 95 milyar dolarlık ek harcama tasarısını onaylamasını istedi.
Bu paket şubat ayında Senatodan yüzde 70 destekle geçti ancak Cumhuriyetçi liderlerin Ukrayna’ya daha fazla fon sağlanmasına karşı çıkmaları nedeniyle oylamaya sunmadıkları paket Temsilciler Meclisinde bloke edildi. Biden ayrıca, Gazze’de 33 binden fazla sivilin ölümüne neden olan askeri harekatını sürdüren İsrail’e daha fazla para gönderilmesine karşı çıkan bir grup Demokrat Partilinin direnişiyle de karşı karşıya.
WASHINGTON İSRAİL’İ BAŞKA NASIL DESTEKLİYOR?
ABD uzun zamandır BM Güvenlik Konseyindeki veto yetkisini İsrail’i eleştiren kararları engellemek için kullanıyor. Gazze’de altı aydır süren savaşın başlarında, acil ateşkes çağrılarını içeren önlemleri veto etmişti.
Bir kararın Güvenlik Konseyinden geçebilmesi için en az dokuz lehte oy alması ve ABD, Fransa, İngiltere, Rusya ya da Çin tarafından veto edilmemesi gerekiyor.
Geçen ayın sonlarında Washington, ateşkes talep eden bir karar tasarısını veto etmek yerine çekimser kalarak İsrail’e yönelik geleneksel korumasını bir kenara bıraktı, ancak kısa metni ‘Bağlayıcı değil’ olarak tanımladı.
Washington başka yerlerde de İsrail’in yanında yer aldı. Eski Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump, İsrail’in Filistinlilere yönelik muamelesini eleştirmesini protesto etmek amacıyla ABD’yi dünyanın en önemli insan hakları organı olan BM İnsan Hakları Konseyinden çekti.
Yine Trump döneminde Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünden de, kısmen kendi yönetiminin İsrail’e karşı ön yargılı olduğu gerekçesiyle ayrıldı.
Trump ayrıca 2017 yılında Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyarak onlarca yıllık ABD politikasını tersine çevirdi. Müslüman, Yahudi ve Hristiyan dinleri için kutsal olan yerlere ev sahipliği yapan Kudüs’ün statüsü, İsrail ile Filistinliler arasında bir barış anlaşmasına varılmasının önündeki en büyük engellerden biri. Biden yönetimi Trump’ın bu hamlelerinin hiçbirinden geri adım atmadı. (DIŞ HABERLER)