9 Nisan 2024 05:53
/
Güncelleme: 10 Nisan 2024 10:59

Bayram gelmiş neyime?

Emirhan DURMAZ
Bahar EMREOĞLU
İzmir

Türk-İş’in mart 2024 raporuna göre açlık sınırı asgari ücret ile kafa kafaya gelirken, yoksulluk sınırı ise 54 bin 700 liraya ulaştı. Mehmet Şimşek’in enflasyonla mücadelede reçete olarak gördüğü “IMF’siz IMF programı” enflasyonu düşürmedi. Ramazan Bayramı’na bir gün kala İzmir’in Buca ilçesinde yer alan Şirinyer semt pazarında sohbet ettiğimiz yurttaşların şikayetleri iktidarın reçetesinin işçi-emekçilere, esnafa ve emeklilere bayram yüzü göstermediğini ortaya koydu.

EMEKLİ YURTTAŞ: PAZARDA ÇÜRÜKLERİ SEÇİYORUZ

Pazardaki fiyatlardan yakınan emekli kadın, “Maalesef eskisi gibi alışveriş yapamıyoruz. Nerede çürük var onlara bakıyoruz, halimiz perişan. Emeklinin hali perişan. Bayram kapıda, ancak eskiler gibi misafir çağıramıyoruz. Ancak mecbur kalırsak ağırlarız” diye konuştu. Bayram tatiline dair planlarını sorduğumuzda ise, “Planımız yok. Emeklilerin yaşamaya hakkı yok ki, tatili nasıl yapacak” dedi.

"MAAŞLAR YETMİYOR, KARTLARA VE KREDİLERE YÜKLENİYORUZ"

Belediye bünyesinde çalıştığını belirten Uğur isimli yurttaş, aldıkları ücretin bayram alışverişi yapmaya yetmediğini belirterek, “Mecburen kredi kartlarına yükleniyoruz. Kredi çekmeye çalışıyoruz ama faizler çok yükseldiği için onları da yapamıyoruz. Her sene borca girerek geçinmeye çalışıyoruz” diye konuştu. Akabinde pazardaki fiyatlardan yakınan Uğur, “Açıklanan asgari ücrete ve emekli maaşlarına göre pazardaki fiyatlar çok pahalı. Beş altı kat daha ucuz olması lazım ki rahatça alabilelim. Domatesin kilosu 40 lira aldığımız da iki üç günde bitiyor. Meyvenin yanına yaklaşamıyoruz. Gidişat hiç iyi değil” dedi. Bayramda misafir ağırlamanın veya tatil planlarının zorlaştığına da değinen Uğur, “Ancak benzine mazota parası yeten akrabalar birbirine gidip gelebiliyor. Yoksa mümkün değil. Tatil desen bizim tatilimiz evde oturmak, başka bir şey yapma imkanımız yok. Günübirlik denize gitmek bile inanılmaz pahalı” ifadelerini kullandı.

"EMEKÇİLERİN SIRTINDA TEPİNEN BU SİSTEM ARTIK YÜRÜMÜYOR"

Son olarak sorunlar yumağının çözümüne ilişkin fikirlerini de belirten Uğur, “Cumhuriyet kurulduğundan beri bu sorunlar artarak devam ediyor. Şu anki hükümet geçmişi arattı. Hem ekonomik, hem demokratik olarak 25 sene geriye gittik. Herhalde artık bu sistem yürümüyor. Bu sistemin bir şekilde değişmesi gerekiyor. Kapitalist sistemde bizim günden güne geri gideceğimiz belli. Her zaman için zenginin yanında olan, fakirlerin ve emekçilerin sırtında tepinen iktidarlar var. Gelecek olandan da umutlu değilim çünkü sistem aynı. Serbest piyasa diyor, ama benim maaşımı serbest bırakmıyor. Şu üç kuruşla geçineceksin diyor” diyerek sözlerini tamamladı.

"MÜŞTERİ 250 GRAMI ZOR ALIYOR"

Herkesin alım gücünün düştüğünü vurgulayan bir pazarcı ise, “Esnaf da ağlıyor, müşteri de ağlıyor. Biz esnaf olarak mağduruz, şu an mal alamıyoruz. Gerçekten zor durumdayız. Müşteri desen aynı, çoğu kişi artık 250 grama düştü, yarım kilo bile alamıyorlar. Şu anda piyasa çok kötü” diye konuştu. Bayram planlarını sorduğumuzda ise, “Plan yapacak lüksümüz yok. Ancak boğaz derdindeyiz, evimize ekmek götürsek yeter. Masraflardan dolayı misafir bile ağırlayamıyoruz” dedi.

"MALİYETLER DAHA FAZLA ARTARSA KITLIK GELECEK"

Üretici olduğunu ve uzun yıllardır bu pazarda tezgah açtığını belirten Aytekin, “Şu an gelmekte zorlanıyoruz. Eskiden Bayındır tarafından gelen çoktu. Ama maliyet arttıkça gelen azalıyor. Üreticinin zorlukları çok. Bütün girdi fiyatları aşırı yükseldi. 8-10 kat artışlar var. Bu fiyatların böyle artması kıtlığı da getirecek. Çünkü verim alabilmek için vermek gerekiyor. Biz kıstıkça toprak da kısacak. Bunların hepsi birbirini tetikliyor” diye konuştu. Öte yandan insanların eskisi gibi alışveriş yapamadığına değinen Aytekin, “Zaruri olan neyse herkes onu almaya çalışıyor. Geçim kolay değil, her şey çok pahalı. Bugün bir pazarda 200-300 lira para yetmez. Alıcının iyi bir alışveriş yapabilmesi için 1000-1500 lira para getirmesi lazım. Ancak sadece pazarda bile bu parayı harcarsa mümkün değil geçinemez” dedi.

"BU YAŞIMA KADAR HİÇ TATİL YAPMADIM"

Kendisine son olarak bayram tatiline dair planlarını sorduğumuz Aytekin, “Yok. Bizim sistemimiz farklı tatil yok. Ben bu yaşıma kadar hiç tatil yapmadım. Evimizdeyiz çocuklarla birlikte. Tabi ki herkes tatil yapmak ister. Ama öyle bir imkanımız yok. Hem sistemsel olarak, hem de maddi olarak yapamayız” diye konuştu.

"MİSAFİRİN YEDİĞİNİ İÇTİĞİNİ HESAPLAR HALE GELDİK"

EYT mağduru olduğunu belirten Tevfik, “Fiyatlar çok uçuk. Şu anki alışverişim 250 liranın üzerinde. Aldığım iki biber, maydanoz, tere. Bu kadar aşırıya gidilmesi ayıp. Bayram geliyor, ancak gelecek olan misafirin yediğini içtiğini hesap etmeye başladık artık. Şu an zaten yediğimiz öğünlerin masrafı kişi başı 100 lirayı buldu. Misafir ağırlamak artık lüks oldu. O yüzden artık sosyal medya üzerinden bayramlaşmalar başladı ve bu da sosyal olarak insanların birbirinden uzaklaşmasına sebep oldu” ifadelerini kullandı.

"ERKEN SEÇİME GİDİLMELİ"

Son olarak görüştüğümüz ve emekli olduğunu belirten Melahat, “Maalesef emekli maaşıyla geçinemiyoruz. Yetişmek mümkün değil. Pazar inanılmaz pahalı. Temennim vatandaşımıza daha iyi hizmet edebilecek kişilerin gelmesi. Vatandaşları bu dar durumdan kurtarabilecek aydın ve bilinçli insanlara ihtiyacımız var. Çözüm yolu olarak, yeni bir erken seçime gidilmeli” dedi.

Evrensel'i Takip Et