Dilovası'nda kaçak atık sahasındaki yol çalışması zehir saçıyor
Kocaeli Dilovası'nda kaçak atık sahasında sürdürülen yol çalışması, asbest başta olmak üzere bazı ölümcül maddeleri etrafa saçıyor. İşçiler alanda hiçbir koruyucu ekipman verilmeden çalıştırılıyor.
Fotoğraf: The Black Sea
Kocaeli Dilovası'nda yol yapım projesinde çalışan işçilere, hiçbir tehlikeden bahsedilmeden kendileri ve çevre halkı için ölümcül olabilecek kazı yaptırılıyor.Çalışmanın yürütüldüğü alan, yerel halkın 'İzocam Tepesi' olarak adlandırdığı 12 bin metrekareye yayılan, kanuna aykırı bir şekilde alana terk edilmiş tonlarca yalıtım malzemesi ile tehlikeli asbest içeren enkaz barındırıyor.
Söz konusu kaçak atık tepesi ve barındırdığı riskler 2019 yılında The Black Sea ve Medyascope tarafından ortaya çıkarılmıştı. Şimdi o alanda, zararlı maddelerin bertarafına yönelik hiçbir çalışma olmadan yol yapım çalışması sürdürülüyor. The Black Sea, geçtiğimiz mart ayında alanı tekrar ziyaret etti. The Black Sea'den Dilan Pamuk ve Vedat Örüç'ün haberine göre, yürütülen çalışma işçilerin ve bölge halkının sağlığına ölümcül derecede etkileyebilir.
2019'da atıkların döküldüğü sahada yapılan incelemelerde, alanda büyük miktarlarda yalıtım malzemesi olarak kullanılan cam yünü bulunduğu tespit edilmişti. Cam yünü, binalarda izolasyon malzemesi olarak kullanılan, silis kumunun formaldehit-fenol bağlayıcılarla çok yüksek sıcaklıkta eritilmesiyle elde ediliyor ve son yüksek ölçüde tahriş edici bir madde. Alınan numunelerde, atıklar arasında cam yününün yanı sıra, krosidolit, krizotil ve amosit olmak üzere üç tür asbest içeren elyaflı çimento da bulunduğu tespit edilmişti.
YOL ÇALIŞMASI TEHLİKELİ MADDELERİ HAVAYA VE ÇEVREYE SAÇIYOR
Bölge halkının atıkların temizlenmesine dair talebi karşılık bulmadı. Tepkiler üzerine bölgenin üzerine ince bir toprak tabakası dökülüp ağaçlandırıldığı, o ağaçların da kısa sürede kuruduğu belirtiliyor. Şimdi bu atık tepesi üzerinde yol çalışması sürdürülüyor.
Taşeron firma Menga İnşaat'ın çalışanları, işle ilgili herhangi bir tehlikeden haberdar olmadıklarını ve kendilerine herhangi bir özel ekipman verilmediğini söyledi. Bir iş makinesi operatörünün söyledikleri, tehlikeyi gözler önüne seriyor: "Burası hakkında hiçbir bilgim yok. Sadece buranın eskiden çöp döküm alanı olduğunu biliyordum ama üstlerimiz riskli bir alan olduğu konusunda bizi hiç uyarmadı. Haftalardır burada çalışıyoruz; umarım bir sıkıntı yaşamayız. Zaten çıkardığımız toprağı da yamaçtan aşağı döküyoruz, sorun olsaydı müdahale ederlerdi herhalde."
"AKCİĞERDEKİ TEK BİR MİKROSKOBİK LİF ÖLÜMCÜL OLABİLİR"
Uzmanlar, akciğerlerdeki tek bir mikroskobik lifin ölümcül olabileceğini, bu nedenle de asbestin havaya salınmasının tehlikeyi en yüksek boyuta taşıdığını, solunduğu takdirde akciğer zarı kanseri olarak da bilinen mezotelyoma ve diğer kanserlere neden olabileceğini ifade ediyor. Asbeste maruz kalmanın sonuçlarının ortaya çıkması ise genelde onlarca yıl sürüyor ve tedavisi bulunmuyor. Bu nedenle asbest bertarafı yasalarla sıkı bir şekilde düzenleniyor. Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi ve iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Prof. Dr. Yücel Demiral, yapılan inşaatın "tehlikeli" olduğunu ve derhal durdurulması gerektiğini belirtiyor. Asbestin yasal koşullar altında kalifiye uzmanlar tarafından bertaraf edilmesi gerekiyor. “Kişinin soluduğu havada asbest olmaması için tamamen kapalı, ‘scuba’ dediğimiz bir sistem kullanılması gerekiyor.” Bu da tehlikeli madde giysisi, hava geçirmez kumaşlar ve dekontaminasyon prosedürleri anlamına geliyor.
Çalışmanın sadece işçiler için değil bütün çevre halkı için de risk yarattığını belirten Demiral, “Orada belki de üstü kapanmış olan bir şeyi havaya saçıyoruz. Bunu yaparak asbest kontrolsüz bir şekilde etrafa saçılıyor. O yüzden bu şekilde çalışmanın sürdürülmesi çok uygun değil. Çünkü duran bir şeyi şimdi kazıp açığa çıkarıyorlar, havaya karışıyor” diyor. Demiral, asbestin işçilerin kıyafetleriyle ailelerine de taşınmasının riskli olduğunu belirtiyor.
Dilovası Ekoloji ve Sağlık Derneği (EKOSDER) Başkanı İsmail Sami de bölgede asbest tespit edildiğinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile görüştüklerini, ancak belediyenin riskli maddeleri bertaraf etmek yerine konuyu sümenaltı ettiklerini aktardı. (HABER MERKEZİ)