Alternatif yaratılmadıkça sermayeye yarıyor

“Demokratik ve sosyalist cephe açısından esasta kendi politik pozisyonunu ve rolünü oynayamayan ve alternatif bir odak yaratamayan politik bir kriz halinin egemen olduğunu belirtmek gerekiyor.”

DİĞER HABERLER

Elon Musk: Erişim sorununun Ukrayna kaynaklı

Havva A boşanmak üzere olduğu eşi tarafından öldürüldü

Avrupa Parlamentosu üyesinden Colani hakkında tutuklama kararı talebi

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı Komutanı 4 Ortadoğu ülkesiyle görüştü

GÜNÜN YAZILARI

Yusuf Karadaş Alevi katliamı ve HTŞ destekçilerinin ikiyüzlü politikası

Kamil Tekin Sürek Beklenen gelişmeler

Alper Kaya Adıyaman FK'de beklenen son

Melih Yılmaz Edip Akbayram: Gittikçe artıyor yalnızlığımız

Mahir Gürz
Sosyalist Meclisler Federasyonu MYK Üyesi

31 Mart yerel seçimleri, iktidarı ve muhalefetiyle hem burjuva cephe ve hem de demokratik, sol ve sosyalist cephe açısından tümünün siyasal pozisyonunu belirleyen bir boyutta ekonomik ve siyasal krizin egemen olduğu bir politik atmosferde gerçekleşti. Ortaya çıkan sonuçlar itibarıyla beklenenin tersi bir siyasal durumun ortaya çıktığını belirtmek gerekiyor. Mayıs seçimleri sonuçları üzerinden iktidar cephesinin yakaladığı politik ve psikolojik üstünlükle kendi iktidarını tahkim ederek ve kitlesini konsolide ederek yerel seçimlere de avantajlı bir pozisyonda gireceğini, burjuva muhalefet cephesinin ise yaşadığı siyasal hezimetin sonucu olarak dahada gerileyeceğini ve başta İstanbul olmak üzere bir dizi önemli yeri yerel seçimlerde kaybetme riskinin güçlendiğini öngörüyor ve buna tekabül eden siyasal analizlerde bulunuyorduk. Fakat sonuç tam tersi iktidar cephesinin önemli bir gerileme yaşayarak darbe aldığı, CHP'nin ise tahmin edilemeyecek bir boyutta başarı elde ederek ve uzun yıllar sonra ilk kez birinci parti konumuna gelerek elde ettiği politik kazanımla sonuçlandı. Sonuçlar üzerinden baktığımızda bu seçimlerde burjuva cephede iki siyasal aktör CHP ve YRP belirleyici bir siyasal pozisyon elde ederek yeni dönemin siyasal denkleminin belirleyici burjuva aktörleri olma zeminini güçlendirdikleri bir süreç olmuştur. Sonuçlar sonrası gerek iktidar cephesinin gerek YSK'nin gerek iktidar güdümlü medyanın ve gerekse de sermayenin aldığı tutum yeni siyasal denklemi kabul eden ve meşrulaştıran bir pozisyon ortaya çıkarmıştır.Ortaya çıkan sonuçlar itibarıyla coğrafyamızda siyasal denklemin, gelişmelerin, çelişkilerin ve toplumsal sosyolojinin çok karmaşık ve onlarca belirleyen ekonomik ve siyasal denklemle birlikte yeni biçimler, arayışlar ve kodlarla yeni boyutlar kazandığını görmek durumundayız. Maalesef demokratik ve sosyalist güçlerin bu nesnel ve karmaşık süreci ve gelişmeleri okumada oldukça zayıf kaldığı açık bir durumdur.Sonuçlar boyutuyla Kürdistan'da ortaya çıkan siyasal tablo ve Kürt ulusunun geliştirdiği ve güçlü kazanımlar ortaya çıkardığı politik irade oldukça önemli bir yerde durmaktadır. Bütün faşist ve gerici kuşatmaya rağmen Kürdistan’da olağanüstü bir direniş, irade ve politik kazanım ortaya çıkmıştır. Bu anlamda iktidarın buradaki her türden saldırganlığı ve kirli siyaseti esasta boşa çıkarılmıştır. Van'da yaratılmak istenen tam da bu irade ve kazanımlara dönük bir saldırı-kayyum hamlesiydi. Bu süreç halkın gösterdiği görkemli direniş ve demokratik kamuoyunun ileri düzeyde duyarlılığı ve sahiplenmesiyle geri püskürtülmüştür.Demokratik ve sosyalist cephe açısından esasta kendi politik pozisyonunu ve rolünü oynayamayan ve alternatif bir odak yaratamayan politik bir kriz halinin egemen olduğunu belirtmek gerekiyor. Dersim ve Samandağ başta olmak üzere bir dizi yerelde somutlaşan ittifak pratikleri ve kazanımlara rağmen demokratik ve sosyalist güçler yerel seçimlere esas olarak parçalı bir politik atmosferde girmiştir. Demokratik ve sosyalist güçler sürecin politik ihtiyaçlarına cevap olacak somut siyasetler ve güçlü bir alternatif cephe yaratamadıkları sürece, iktidarı ve muhalefetiyle her zaman burjuvazi kitleleri kendisine yedeklemeyi başarmaktadır. Bu seçimlerde de olan budur. Her ne kadar iktidarın geriletilmesi anlamında yeni bir durum ortaya çıkmış olsa da en nihayetinde kazanan sermaye olmuştur.Bu anlamda; devrimci ve sosyalist güçler, kitlelerin arayışını, öfkesini yeni ortaya çıkan siyasal tabloyu doğru okuyarak ve konumlanarak kitlelerin yüzünü tekrardan sosyalizme döneceği politik bir alternatif ve zemininin yaratılması sürecin bizler cephesinden esas yanını oluşturmaktadır.