‘Yaşadığımız maddi, manevi zorluğun faturası bize kesiliyor’
25 Mart gecesi Bilkent Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğrencisi Yeliz Aktürk yaşamına son verdi. Yeliz’in ölümü üzerine Bilkent Üniversitesi öğrencileri Deniz, Masal ve Hazal Evrensel’e konuştu.
Fotoğraf: Evrensel
Türkiye’de öğrenci intiharları son yıllarda giderek arttı. En son 25 Mart gecesi Bilkent Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğrencisi Yeliz Aktürk yaşamına son verdi. Yeliz’in intiharının ardından 27 Mart’ta Bilkent Üniversitesi öğrencileri Yeliz’i anmak ve intiharının nedenlerini aydınlatmak için eylem yaptı. Eylem sırasında öğrenciler genç intiharlarının politik olduğunu vurgularken “Bu törenin bize gösterdiği en belirgin şeylerden biri de ülkenin her bir yanında sıklaşan öğrenci intiharlarının bireyselden ziyade politik bir çerçevede ele alınmasının önemi oldu” vurgusu yaptılar. Yeliz’in ölümü üzerine Bilkent Üniversitesi öğrencileri Deniz, Masal ve Hazal Evrensel’e konuştu.
"ÜNİVERSİTELER İNTİHARLARDAN SORUMLUDUR"
Son zamanlarda birçok üniversitede yaşanan öğrenci intiharlarını değerlendiren Masal, Deniz ve Hazal üniversitelerin bu intiharlardan sorumlu olduklarını vurguladı. 2. Sınıf Öğrencisi Hazal, “Gerek üniversitelerin gerekse üniversitelerin yaşam koşullarının ve ülkenin içinde bulunduğu durumun öğrencileri getirdiği noktanın geleceklerinden vazgeçmeleri olması çok acı verici. Üniversiteler geleceğin insanlarını yetiştirmekle yükümlü olmalarına rağmen üzerlerine düşeni yapmamalarının üstüne, sorumlu bile tutulmuyorlar. Devletin bütçesini yanlış yerlere ayırmasının faturası bize mi kesilmeli?” derken 1. Sınıf Öğrencisi Deniz ise Bilkent’in bireyselleştiren tutumu karşısında ortak yanlarımızı vurgulamanın, sadece yas anlarında değil, hayatın her anında öğrencilerin dayanışma ve yardımlaşma içinde olmasının öneminden bahsediyor. Yine 1. Sınıf Öğrencisi Masal ise Bilkent’in programının diğer özel üniversitelere kıyasla sadece çok yoğun olduğuna dikkat çekerek, “Fazlasıyla yorucu ve katı bir programın ötesinde, burslu öğrencilere daha da katı davrandıklarını düşünüyorum” diyor.
"KİMSENİN KÂRI İÇİN BİR İNSANIN HAYATI HARCANMAMALI"
Yeliz hazırlık okuduğu ikinci yılda intihar etti. Bunun yanı sıra birçok hazırlık öğrencisinin tekrar senesinde atılma veya sonraki dönem ücreti ödeyememe kaygısı yaşadığı biliniyor. 2 sene hazırlık okumuş burslu bir öğrenci olan Masal da aynı korkuyu yaşadığını ve yaşayan birçok arkadaşının da olduğunu söylüyor: “Hazırlıkta verilen eğitimin kaliteli olduğunu düşünüyorum ancak bence sınavları fazla zor. Kendimden örnek vermek gerekirse, Bilkent’e burslu girdiğim için ailemin gözünde başarılıydım ancak 2 sene hazırlık okuduktan sonra onların gözündeki başarım da düşmüştü ve bu durumda fatura hiçbir zaman okula kesilmiyor, suç her zaman öğrenciye kalıyor.”
Arkadaşlarından birinin 2 sene hazırlık okumasının ardından artan okul masrafları ve birikmiş hazırlık ücreti yüzünden okulu bırakmak zorunda olduğunu anlatan Masal, Bilkent’in öğrencileri için bu noktada kolaylık sağlaması gerektiğini ifade ediyor. Hazırlıkta 2 sene kısıtlamasının yersiz olduğunu belirten Hazal, “Öğrencileri başaramayacakları olasılığında yaşanacaklarla tehdit etmek yerine onları öğrenmeye motive edebilecek farklı ortamlar yaratılabilir. Çoğu arkadaşımızın 2 senede geçememek konusunda hem maddi hem manevi sıkıntılarının olması kaçınılmaz ancak okulumuzun, ettiği onca kârla, öğrencilerine daha rahat bir eğitim hayatı sunmuyor” diyerek, Bilkent’in devam zorunluluğunun büyük bir külfet olduğunu vurguluyor. Hazal aynı zamanda üniversitenin hazırlık sürecindeki tutumunun öğrencilerini İngilizceden soğuttuğunu da ekliyor.
"BİLKENT ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNE SAHİP ÇIKMALI"
Yeliz için 27 Mart’ta düzenlenen anma törenini sorduğumuzda ise Deniz, “Anma töreninin sadece Yeliz’in vefatından ziyade intihar eden diğer öğrencilerimiz adına da haklı bir sitem içerdiğini hissettim. Tören dışında ‘okulun katkılarıyla’ farklı bir etkinlik de düzenlenebilirdi. Bilkent’in, bir öğrencisinin vefatını sadece bir maille anmasının öğrencileri de üzdüğünü görüyorum” ifadelerini kullanıyor. Anma törenine ilişkin “Bu olayı neden politikleştiriyorsunuz?” şeklinde eleştiriler geldiğini hatırlatan Masal ise, “Yeliz’in intiharı tepki gösterilmesi gereken bir olay. Tören Yeliz’i anmak, mektubunun aydınlatılmasını talep etmek ve öğrenci intiharlarına karşı sessiz kalanlara karşı tepkimizi koymak açısından önemliydi” şeklinde konuşuyor. Anma töreninin gerekliliğini vurgulayan Hazal ise, “Okulun zorluğunun da bir etken olduğu belirtiliyorsa okulun sorumluluğunu alıp düzgün bir açıklama yapması, anmayı kendisinin düzenlemesi doğru olurdu. Ancak üniversitenin attığı mailin dilinden bile duygusuz bir kopyala-yapıştır olduğu açıktı. Okulun, olayın üzerini kapatıp geçebileceğini düşündüğünü hissediyorum. Kaldı ki başarılı olmuşlar gibi de duruyor” diyor. (Ankara/EVRENSEL)