İran'ın İsrail saldırısı Türkiye basınında: İran düşmanlığı - İsrail meşrulaştırması
İran’ın İsrail saldırısı iktidar medyasında İran düşmanlığı ve İsrail meşrulaştırması olarak yer aldı. Doç. Dr. Ceren Sözeri “Medya net bir tutum almak için Erdoğan'ın ne diyeceğini bekliyor" dedi.
Türkiye, Takvim ve Sabah'ta yer alan 14 Nisan 2024 tarihli haberler
İran, İsrail’e silahlı insansız hava araçlarıyla saldırı başlattı, açıklamalar ve yorumlar birbirini kovaladı. Tüm bu yaşananlar Türkiye basınında geniş yer buldu. Ancak özellikle iktidar medyasındaki İran düşmanlığı İsrail’i meşrulaştırmaya kadar vardı. İktidar televizyonları, gazeteleri, yazarları, fenomenleriyle bir olup İran’ın yaptığı saldırıların Gazze’yi unutturmak için gerçekleştirildiği yorumlarını yaptı. Yapılan yorumlarda İran karşıtlığı da öne çıktı. Yazarımız Doç. Dr. Ceren Sözeri "Genel olarak bir kararsızlık ve panik havası hakim ve her zaman olduğu gibi medya net bir tutum almak için Erdoğan'ın ne diyeceğini bekliyor” dedi.
TELEVİZYONLAR BİR AĞIZ: GÖSTERMELİK SALDIRI
Gece saatlerinde başlayan İran'ın İsrail'e saldırılarında iktidar medyası önce beklemeyi tercih ederken, sonrasında haberleri vermeye başladı.
13 Nisan gecesi saldırıların duyulmasının ardından TRT World yayınladığı belgeseli kesmedi. Belgesel sonrası bilgileri paylaşmaya başladı. A News’te de benzer bir durum vardı. Tele1’in de Ahmet Davutoğlu’nu yayına bağlaması ve Davutoğlu’nun "Umarım gerilim tırmanmaz" sözleri dikkat çekti.
A Haber ise 14 Nisan günü yaptığı tüm yayınlarında İran’ın Gazze’yi unutturmak için böyle bir saldırı gerçekleştirdiğini, İran’ın ABD’den icazet aldığını, bunun göstermelik bir saldırı olduğunu, Netanyahu’nun karşılık vermeyeceğini aktardı.
İRAN KARŞITLIĞI GAZETELERE YANSIDI
Gazetelerde ise daha ilginç bir durum vardı. Geç saatlerde gerçekleşen İran saldırıları gazetelerin bir kısmının baskılarına yetişmedi. Ancak haberi veren iktidar gazetelerinden birçoğu İran’ın saldırılarında İsrail’le ölen ya da yaralanan kimse olmadığına dikkat çekti.
Takvim gazetesi sosyal medya hesabından paylaştığı görselde şöyle dedi: "Tahran – Tel Aviv hattında füzeler konuştu, Acemi misilleme, İsrail’den yüzde 99’unu engelledik açıklaması, Hackerlardan radar iddiası, Gerçek vaat kağıttan kaplan! ‘Üslerinizi vururuz gözdağı”
Yeni Şafak gazetesi manşetten verdiği İran haberinde saldırılar yoktu. Bunun yerine İran karşıtlığı yer aldı. “Mesele Türkiye olunca ABD’yle dostlar, İran’dan PKK’ya 50 İHA” manşetini kullanan gazete haberinde şöyle dedi: “İran ve ABD, söz konusu İsrail olduğunda ‘düşman’ tarafta yer alsalar da mesele PKK’ya destek olduğunda dostlar.” Geçtiğimiz günlerde Gazze’ye destek eylemlerine gerçekleştirilen polis müdahalelerine hiç yer vermeyen gazete ayrıca “New York’taki Gazze eylemine sert müdahale” başlığında New York’ta çok sayıda eylemcinin gözaltına alındığına yer verdi.
Sabah gazetesi “İran’dan İsrail’e misilleme” başlığında “İran’ın attığı füze ve İHA’ların İsrail’de ne kadar hasar ve can kaybına yol açtığı henüz netleşmedi” dedi. Türkiye gazetesi “ABD ve İngiltere: İsrail’i savunacağız, İran’dan ilk saldırı” derken; Akşam gazetesi “İran’dan İsrail’e ‘kamikaze’ saldırısı, Tahran ilk kez doğrudan vurdu” ifadelerini kullandı.
YAZARLAR ‘TİYATRO’ DEDİ
İktidarın yazarları ve sosyal medya fenomenleri de benzer paylaşımlar yaptı.
Yeni Şafak Yazarı İsmail Kılıçarslan “Ya tamam, o gün biraz öfkelenmiş olabilirim ama sen de beni anla. Bazen oluyor öyle’ demiş yine İran. Lan bi kere yanıltıp da Müslümanların yanında durmadılar. Bir kere bile yapmadılar bunu” ifadelerini kullandı. Kılıçarslan ayrıca Saadet Partisi İl Sorumlusu Büşra Men’in “İran’ın güvenliği Türkiye’nin güvenliğidir” paylaşımına gönderme yaparak “‘Saadet Partisi İran'ın Türkiye şubesidir’ diye okumladım ablayı” ifadelerini kullandı.
CNN Türk ve Hürriyet Washington Temsilcisi Yunus Paksoy İran’ın saldırılarını “ABD Kongresi’nde son haftalarda Netanyahu’yu eleştirenler hizaya getirildi. Tüm siyasilerden destek ve dua mesajları alındı. Gazze’de sebep olunan kıtlık ve ölümler, özellikle de bu ayki 1 Amerikalı 3 İngiliz yardım çalışanı katliamı, unutturuldu. Refah operasyonu için olası muhalefet bertaraf edildi. Neresinden baksan Netanyahu, Washington’a balans ayarı yaptı” diyerek yorumladı.
"GAZZE GÜNDEMDEN DÜŞTÜ" İDDİASI
aykiri.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Batuhan Çolak ise yaşananları “İran’ın tiyatrosu sona erdi” diyerek yorumladı ve “-Füze animasyonu yayınladılar, Işıklı drone gönderdiler, İsrail topraklarına bir tanesi bile düşmedi. ‘Balistik füze atıldı’ dediler ortada füze yok. Şimdi de ‘Görevimiz tamamlandı’ diyerek drone atmayı durdurdular” ifadelerini kullandı.
Yazar Nuriye Çakmak Çelik "İran tiyatro cumhuriyeti yine görevini ifa edip sahneden çekildi. Hedefteki Netanyahu’nun eli güçlendi, Amerika’nın bölgeye daha da yerleşmesi için bahane oldu, Gazze gündemden düştü, İsrail’den kopma noktasına gelen batılılara İran korkusu yeniden yüklendi. Alkışlar ve kapanış!” dedi.
Fenomenlerden Cüneyt Güven “İran çatlamadan İsrail terör örgütü bölgeden silinemez. Bugün ne oldu; Gazze’de sıkışan İsrail terör örgütüne bölgede ve dünya kamuoyunda İran eliyle nefes aldırıldı. Bu tiyatroyu İsrail terör örgütü sıkıştıkça tekrarlayacaklar. Ama her oyunun bir finali vardır” dedi.
HER ŞEYİ KONUŞAN ADAM: HAKAN URAL
X hesabının en çok konuşulanı Hakan Ural oldu. Haber Global’de Çağlar Cilara’nın konuğu olan Ural’ın İran’ın saldırılarına dair söylediği “Gazze’de bir katliam var. Bir akıl var, kurguluyor oynuyor ne zaman çıkıyor gerçekler 5-10 yıl sonra” sözleri konuşuldu. Özellikle “Savaş yorumcusu Hakan Ural olan bir Türk televizyonculuğu” yorumları sıkça yapıldı.
Bir diğer paylaşılan video ise Kurtlar Vadisi’ndeki bir görüntü idi. Misvak Caps "İran - İsrail tiyatrosunun özeti: İsrail varlığını İran’a borçludur. Kurtlar Vadisi asla bir hayal ürünü değildi!” dedi.
SÖZERİ: MEDYA NET TUTUM İÇİN ERDOĞAN’I BEKLİYOR
Gazetemiz Yazarı ve Doç. Dr. Ceren Sözeri Gazze'deki katliama rağmen Türkiye'nin İsrail’le ticari ilişkileri kesmediğinin ortaya çıkması ve ticareti yürütenlerin iktidara yakın sermayedarlar olmasının AKP'yi ve medyasını sıkıştırdığını belirterek “Önce ticareti yalanladılar, sonra kısıtladık dediler. Gerek seçim döneminde gerek sonrasında yapılan eylemlerde, hatırlarsanız, Türkiye'nin İsrail'le ilişkilerini eleştirenler İsrail ya da İran ajanı olmakla suçlanmıştı. İslamcı cenahtan birilerini İsrail ajanı olmakla suçlamak kolay değil, dolayısıyla iç çekişmede eleştirenleri 'İrancı olmak' ya da 'İran ajanı' olmakla suçlamak daha geçerli ve popüler. Bu hem bir yandan yüzyıllardır süren bir mezhep ayrışmasına hem de İslam'ın hakim olduğu coğrafyadaki iktidar mücadelesine denk geliyor” dedi.
KARARSIZLIK VE PANİK HAVASI
Sözeri, "Erdoğan'ın İsrail'e en yüksek perdeden ses çıkaran lider olduğu iddiası yavaş yavaş aşınıyor. İran'ın cumartesi gecesi saldırısı ve Türkiye'nin ses çıkaramaması da itibardaki bu erimeyi devam ettiren bir durum. Bu nedenle ilk akla gelen İran'ın saldırısını itibarsızlaştırmak, olanın aslında bir danışıklı dövüş olduğunu iddia etmek oldu. Sosyal medyada kimi tepkiler neredeyse İsrail'in yanında yer almaya kadar vardı” dedi ve şöyle devam etti: "Kimileri ise İsrail ve ABD'nin vereceği tepkilerin durumu daha kötüleştireceği gibi bildik klişelere sığındı. Türkiye'nin tezlerini uluslararası medyada savunan bir iktidar uzmanı ülkede olağanüstü hal ilan edilmesini bile önerdi. Genel olarak bir kararsızlık ve panik havası hakim ve her zaman olduğu gibi medya net bir tutum almak için Erdoğan'ın ne diyeceğini bekliyor." (İstanbul/EVRENSEL)