İsrail ve İran BM Güvenlik Konseyinde karşılıklı yaptırım istedi
İsrail ve İran, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısında karşılıklı olarak yaptırım istedi. Guterres toplantıda Ortadoğu'da gerilimi azaltma çağrısında bulundu.
Fotoğraf: Fatih Aktaş/AA
İran'ın İsrail'e Cumartesi günü düzenlediği hava saldırısı sonrasında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi dün gece New York'ta olağanüstü toplandı. Toplantıya İsrail ve İran'ın karşılıklı suçlamaları damga vurdu.
İsrail'in Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Gilad Erdan konuşmasında "Maske düştü. Terörün bir numaralı küresel sponsoru olan İran, bölgenin ve dünyanın istikrarsızlaştırıcısı olarak gerçek yüzünü ortaya koymuştur" dedi. Erdan BM Güvenlik Konseyi'nden İran Devrim Muhafızlarını terör örgütü olarak tanımlamasını ve "çok geç olmadan İran'a mümkün olan tüm yaptırımları uygulamasını" istedi.
ABD, İNGİLTERE VE FRANSA'DAN İRAN'A KINAMA
Amerika Birleşik Devletlerinin (ABD) Birleşmiş Milletler Büyükelçi Yardımcısı Robert Wood da "İran'ın pervasız davranışları sadece İsrail halkına değil, bölgedeki Ürdün ve Irak gibi BM üyesi diğer ülke halklarına da tehdit teşkil etmektedir. Güvenlik Konseyi İran'ın eylemlerinin karşılıksız kalmaması için bir yükümlülüğe sahiptir. Güvenlik Konseyi üyeleri olarak İran'ın konsey kararlarına uymasını ve tüzük ihlallerine son vermesini sağlamak gibi kolektif bir sorumluluğumuz var" dedi. Wood ABD'nin "İran'ı sorumlu tutmak için ek tedbirleri araştıracağını" belirtti.
İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward da İran'ı İsrail'e yönelik saldırıları nedeniyle kınadı ve Tahran'ın bu saldırılar dolayısıyla sorumlu tutulması gerektiğini savundu. Fransa'nın BM Daimi Temsilcisi Nicolas de Riviere da İsrail'e desteklerinin tam olduğunu ve İran'ı şiddetle kınadıklarını belirtti. Fransız temsilci, BMGK nezdinde İran'ın sorumlu tutulması için çaba göstereceklerini ifade etti.
İRAN: MEŞRU MÜDAFAA HAKKIMIZI KULLANDIK
İran'ın Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Amir Said İravani ise saldırıyla ilgili olarak ülkesinin "doğal meşru müdafaa hakkını" kullandığını ve harekete geçmekten başka "seçeneği olmadığını" söyledi. İravani İran'ın "gerginlik ya da savaş istemediğini" ancak her türlü "tehdit ya da saldırganlığa" karşılık vereceğini vurguladı.
BM Güvenlik Konseyinin "uluslararası barışı ve güvenliği koruma görevinde başarısız olduğunu" belirten İravani "Güvenlik Konseyi'nin sorumluluğunu üstlenmesinin ve uluslararası barış ve güvenliğe yönelik gerçek tehdidi ele almasının zamanı geldi" diye konuştu. İravani Konsey'in "bu rejimi (İsrail) Gazze halkına yönelik soykırımı durdurmaya zorlamak için acil ve cezalandırıcı tedbirler almak zorunda olduğunu" ifade etti.
İran'ın BM Daimi Temsilcisi Ali Kerimi Makam da BMGK'nin İsrail'in Şam'daki İran misyonunu vurmasına sırtını çevirdiğini, İsrail'in saldırısının açık bir uluslararası hukuk ihlali olduğunu, buna mukabil başta ABD ve İngiltere olmak üzere belli ülkelerin bu konuyu BMGK nezdinde bloke ettiğini belirtti. Makam, İran yönetimi olarak kendilerinin meşru müdafaa hakkını kullandıklarını ve İsrail'deki askeri tesisleri hedef aldıklarını söyledi. BM Anlaşması'nın 51. maddesine dayanarak söz konusu hava saldırılarını sivillere zarar vermeyecek şekilde planlayarak düzenlediklerini kaydeden İran temsilcisi, İsrail'in saldırılarının ABD tarafından BM gündemlerinde sürekli bloke edildiğini ifade etti.
RUSYA'DAN İSRAİL'İN ŞAM'DA VURDUĞU İRAN DİPLOMATİK MİSYONUNA ATIF
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia ise İsrail'in önceki hafta Şam'da hedef aldığı İran'ın diplomatik misyonu ile ilgili konuyu gündeme getirdi. Nebenzia, herhangi bir ülkenin diplomatik misyonunun vurulmasının ilgili uluslararası anlaşmaların açık ihlali olduğunu, ancak bu konuyu BMGK'de gündeme getirdiklerinde kınama kararının ABD, İngiltere ve Fransa tarafından engellendiğini hatırlattı. Nebenzia, "Şu an gördüğümüz sonuç şudur, diplomatik bir misyona yönelik bir saldırı uluslararası hukuka göre 'casus belli' (savaş nedeni) sayılır. Eğer bir Batı ülkesine ait diplomatik bir misyon vurulsaydı burada hemen intikamdan bahsederdiniz." şeklinde konuştu. BMGK'nin İran ve İsrail'e yaptığı muamelede çifte standart uyguladığını savunan Nebenzia, İran'ın meşru müdafaa yaptığı görüşünü dile getirdi.
Çin'in BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun da İsrail'in İran diplomatik misyonuna yönelik saldırısının uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu savundu ve İran'ın karşı saldırısının ise "bölgede tansiyonun artması" noktasında endişe verici olduğunu ifade etti.
GUTERRES'TEN GERİLİMİ AZALTMA ÇAĞRISI
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Güvenlik Konseyi'ne Ortadoğu'da gerginliği azaltma çağrısı yaparak, "Ne bölge ne de dünya daha fazla savaşı kaldırabilir" dedi. "Ortadoğu uçurumun eşiğinde" diyen Guterres "Bölge halkı gerçek bir yıkıcı, tam ölçekli çatışma tehlikesiyle karşı karşıya. Şimdi yatıştırma ve gerilimi düşürme zamanıdır" diye konuştu.
İSRAİL SAVAŞ KABİNESİ YENİDEN TOPLANACAK
İsrail'in İran'ın saldırısına nasıl yanıt vereceği belirsizliğini koruyor. Times of Israil gazetesinin haberine göre, Savaş Kabinesi dün yaptığı toplantıda İran'a karşı nasıl bir tutum izleneceği konusunda henüz bir karar vermedi. İsrail basınında çıkan haberlerde, Savaş Kabinesi üyelerinin İran'a verilecek yanıt konusunda farklı görüşlere sahip olduğu ve bir fikir birliğine varılamadığını yazmıştı. Haberlerde, Savaş Kabinesi üyelerinin İran'a karşılık verilmesinde hemfikir olduğu ancak ne zaman ve nasıl bir yanıt verilmesi konusunda farklı görüşleri dile getirdikleri kaydedilmişti.
Kanal 12'nin haberinde, Savaş Kabinesi bugün yerel saatle 14.00'te toplanacağı belirtildi. Toplantının ana gündem maddesinin İsrail'in İran'ın 13 Nisan'da düzenlediği saldırıya vereceği "yanıtın" olduğu ifade edildi.
NE OLMUŞTU?
1 Nisan tarihinde Suriye'nin başkenti Şam'daki İran konsolosluğuna bir hava saldırısı düzenlenmiş ve saldırıda İran Devrim Muhafızlarına üye, aralarında iki üst düzey generalin de bulunduğu yedi kişi hayatını kaybetmişti. İran, İsrail'i sorumlu tuttuğu bu saldırıya yanıt olarak Cumartesi gece saatlerinde 300'den fazla füze ve insansız hava aracı (İHA) ile karşılık vermişti. Füze ve İHA'lar İsrail, ABD, İngiltere ve Ürdün tarafından havadayken imha edilmişti. (DIŞ HABERLER)