MESEM'de ölümcül mevzuat
MESEM'lerde çalışan çocuk işçilerin peş peşe iş cinayetlerine kurban gitmesine karşı MEB yayımladığı genelgeyle sorumluluğu öğretmenlere yükledi. Uzmanlar buna itiraz etti: "Sorumluluk patronundur."
Fotoğraf: DHA
Vural NASUHBEYOĞLU
İstanbul
Mesleki eğitim merkezlerinde (MESEM) çalıştırılan çocuk (öğrenci) işçi ölümlerinin artmasıyla Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), şubat 2024’te iş güvenliği genelgesi yayımlayarak 81 ilin milli eğitim müdürlüklerine göndermişti. Genelgeyle, 8 çocuğun iş cinayetine kurban gittiği MESEM kapsamındaki iş yerindeki iş güvenliği koordinatör öğretmenlere yüklendi. MEB’in genelgesini ve MESEM’lerdeki iş güvenliği önlemlerini A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Deniz İpek ile konuştuk. İpek, kanunda iş güvenliğinin sağlanmasının patronların yükümlülüğünde olduğunu hatırlatarak “İş güvenliği eğitimleri de resmi olarak öğretmenlerin değil, işin uzmanı olan iş güvenliği uzmanları ve hekimlerindedir” dedi.
MEB’İN GENELGESİ KANUNA AYKIRI
Her iş yerinde özgün tehlike kaynakları ve farklı risk faktörleri olduğunu dile getiren A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Deniz İpek, iş yerlerinde asgari sağlık ve güvenlik şartlarının sağlanmasının başta işverene ait yükümlülük olduğuna dikkat çekti. MEB’in yayımladığı genelgenin patron işçi yükümlülüklerini içeren kanun ve yönetmeliklere aykırı olduğuna işaret eden İpek “Koordinatör öğretmenler ancak stajyer öğrencinin çalışma ortamının eğitime uygun olup olmadığını denetleyebilir. İş yerlerinde işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin sağlanması için işverene rehberlik yapacak olan kişiler MEB’in genelgesindeki gibi stajyer öğrencinin koordinatör öğretmeni değil, işin uzmanı olan iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi olarak resmi olarak sözleşmesi olanlardır” dedi. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Kanunu’na göre iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının iş yerindeki iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eksiklik ve aksaklıkları belirleyip işverene yazılı olarak bildirdiğini belirten İpek, “Aksaklıkları, eksiklikleri düzeltmekten işveren yükümlüdür, koordinatör öğretmenler sorumlu tutulamaz” diye konuştu.
"ÇOĞU İŞ YERİ YASADAN MUAF"
MESEM kapsamındaki öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun 10-15 kişilik iş yerlerinde çalıştığını hatırlatarak bu küçük iş yerlerindeki durumu sorduğumuz İpek, iş yeri tehlike sınıfı tebliğine göre ‘az tehlikeli’ olarak tanımlanan özel sektör iş yerlerinde 50’nin altında işçi çalıştıran iş yerlerinin iş güvenliği uzmanı hizmeti almaktan muaf tutulduğunu söyledi. Türkiye’de 6331 sayılı İSG Kanunu’nun bazı maddelerinin 12 yıldır ertelendiğine vurgu yapan İpek “Kanun kapsamında kamu iş yerlerinde çalışan kamu çalışanları için iş yerlerinde iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi görevlendirmesi zorunluluğu da ertelenen maddelerden” dedi. Böylece bir iş yeri ‘az tehlikeli’ iş yeri tanımındaysa zaten yasal olarak da iş yerlerinde işverene rehber ve danışmanlık yapacak olan iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi zorunluluğu olmadığına dikkat çeken İpek “Bunun dışında yasal olarak iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi bulundurma zorunluluğu olan özellikle de sanayi sitelerindeki küçük atölyelerin çoğunluğunda bu yasal zorunluluk yerine getirilmiyor” dedi.
MEB’İN MEVZUATI YETERSİZ
Öte yandan iş yerlerindeki işin yürütümü yönünden denetim ve teftiş yetkisinin aslında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında olduğunu hatırlatan İpek “Çıraklar ve stajyerler de İSG Kanunu kapsamındadır. 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu iş yeri, eğitim kurumu (yani MEB veya YÖK) ve işveren arasındaki ücret, sosyal güvenlik ve izin hakları açısından ilişkiler incelendiğinde MEB’in denetim ve gözetim yükümlülüğü vardır. Kanun’da aday çırak, çırak ve öğrencilerinin eğitimi sırasında iş yerinin kusuru halinde, meydana gelecek iş kazaları ve meslek hastalıklarından işveren sorumludur ibaresi yer alır. MEB bu alana müdahale etmeye çalışsa da iş yerlerinde gözetim ve denetim açısından kendi iç mevzuatı da çok yetersizdir” ifadelerini kullandı.
MEB’İN DENETİM İÇİN YETERLİ MÜFETTİŞİ YOK!
MEB’in 2024 şubatta 81 ilin il milli eğitim müdürlüklerine gönderdiği yazıda “MESEM kapsamında ‘aday çırak, çırak ya da kalfaların’ çalıştığı işletmelerde Bakanlık müfettişlerince denetimler yapılacaktır” yazısına gelen illerden verilen cevaplar ise manidar. Mesleki ve Teknik Eğitim Müdürlüğüne, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğünden gönderilen cevap yazısında açıkça müdürlüklerinde yeterli sayıda mesleki ve teknik eğitim branşında yeterli eğitim müfettişi olmadığı belirtiliyor. Koordinatör öğretmen eşliğinde işletmelerde denetim yapılmasının uygun olacağı belirtilen cevap yazısında, personel yetersizliği nedeniyle denetim çalışmalarının haftanın bir günüyle sınırlı olması ve önceden planlanması gerektiği ifade edildi.
EĞİTİM SENDİKALARINDAN MEB’E İTİRAZ
Eğitim alanında örgütlü olan Eğitim Sen, Eğitim-İş ve Türk Eğitim-Sen, MEB’in genelgesine karşı çıkarak öğretmenlere, “Mesleki Eğitimde İş Sağlığı ve Güvenliği Kuralları” başlıklı belgeyi imzalamama çağrısı yaptı. Eğitim sendikaları, iş sağlığı ve güvenliği denetiminin ayrı bir bilgi ve uzmanlık gerektiren iş ve işlemler bütünü olduğuna dikkat çekerek bunun işin uzmanları tarafından yapılması gerektiğine vurgu yaptı.