CHP’li Gürer: Etten sonra peynir de dar gelirli ve emeklinin sofrasına veda edecek
CHP’li Fethi Gürer çiğ sütteki litrede yüzde 8,5 artışının raftaki süt ürünlerine yansıması ile etten sonra süt ürünlerinin de emeklinin ve dar gelirlinin sofrasına veda edeceğini belirtti.
Fotoğraf: Ömer Fethi Gürer
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiğ süt için açıklanan litrede yüzde 8,5 fiyat artışının peynir ve raftaki sütten mamul ürüne yansıması ile rafta artışın daha yüksek fiyatlara erişeceğini ve etten sonra süt mamüllerinin de emeklinin ve dar gelirlinin sofrasına veda edeceğini belirtti.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ülkemizde süt ineği sayısının 5 milyon 500 bine gerilediğini belirterek, "İnekler geçtiğimiz yıllarda girdi maliyetlerindeki artış nedeniyle kesime gitti. Kırsalda küçük aile tipi işletmelerde sorunlar katlandı. Çoklu hayvan varlığı olan çiftlikler, kısmen önlemler alarak ayakta kalmaya çalışıyor. Hayvancılığın en önemli gider kalemi yem oluşturuyor. Kaba yem ve sanayi yemindeki fiyat artışı, hayvancılık yapanları işlerinden soğuttu. Çiftçilik yapmayanlar, yonca, arpa, saman gibi kendi üretmedikleri giderlere dayanmaları zorlaştı. Bu nedenle hayvancılığı sürdürmek iyice zorlaştı. Hayvancılıkta tüketilen yemin yarısı ithal geliyor. USK daha çiğ süt fiyatında artışa gitmeden geçen hafta 19 proteinli 50 kg süt yeminin bazı süt kooperatiflerindeki geliş fiyatı 552 liradan 547 liraya çıktı. Kooperatifler üyelerine 567 liradan süt yemi veriyor. Farklı kooperatiflerde veya bayilerde daha yüksek fiyatlarla satış yapanlar da bulunuyor. Bir inek günlük sabah 5 kg, akşam 5 kg süt yemi tüketir. Saman, yonca, arpa, mısır, küspe gibi ürünler de hayvanlara yem olarak veriliyor. Yonca tonu bazı bölgelerde 8 bin liraya kadar ulaşmış durumda, bir hayvan en az günlük 2 kilo yonca tüketiyor. Hasat döneminde samanı ve yoncayı stoklayarak, fiyatlar artışından büyük işletmesi olan besici, artışların etkisinden korunmaya çalışıyor. Pancar küspesi de tonu 1400 TL. Bölgede çiğ süt sağan üreticisi için stoklama olanağı olmadığı için hemen çiğ sütü satmak zorunda; küçük üretici stoklama şansı olmadığı için ürünü hemen aracıya veya kooperatife veriyor. Aracı ya da kooperatif fabrikaya taşıyor. Bazı süt fabrikaları aynı zamanda süt yemi de satıyor. Süte daha artış gelmeden yem fiyatı artırılıyor. Üreticiler, 'Çiğ süte zam istemiyoruz. Yem fiyatını düşürün, yoksa litresi 16 liradan alım olsa dahi giderlerimize yetişemiyoruz' diyorlar. Çiğ süt fiyatı artmadan yeme gelen zamla bu kez USB tavsiye fiyatı 1 Mayısta olacağı için, artış olmadan besiciden gelen artış geri alınmış oldu," dedi.
ÇÖZÜM ÜRETİCİYİ DESTEKLEMEDE
Gürer, halen rafta satılan bir litre sütün fiyatının 30 liradan başlayarak sunulduğunu belirterek; “Açık evlerde süt satan satıcılarda da benzer fiyatlar görülüyor. Bu arada, süte zam gelecek diye süt fabrikalarından stoklu marketler ürün aldığı ve yeterli stok nedeniyle yeni talebin düşük geldiği için, süt işlenen bazı fabrikaların süt toplamada nazlı davrandığını da üreticiler anlatıyor. Küçük aile tipi işletmelerde hayvan varlığı her geçen gün azalıyor. Yeme sürekli zam geliyor. Çiğ süt tavsiye fiyatı maliyetin altında kalıyor. Bu süreç sürdürülebilir değil. Çiğ sütteki yüzde 8.5 artış, peynir ve işlenmiş süt ürünlerinde daha fazla fiyat artışı olarak yansımasıyla tüketiciyi mağdur ediyor. Çiğ süt fiyatının yem fiyatı artışına bağlı olarak yükselirken, çözüm yem fiyatlarını düşürmek hatta sübvanse ederek üreticiyi desteklemekten geçiyor. Artan ahır gideri ve düzenli yükselen yem fiyatları, çiğ süt fiyat artışının besici için yarar sağlamayacağını gösteriyor." dedi. (HABER MERKEZİ)